My All | Chaelisa

8./Piyano ile Gelen Anılar

Lalisa'yı hatırladığı şarkıyı medyadan dinleyebilirsiniz 💜

-----------

Namjoo, mumları teker teker yakarken Chaeyoung da aydınlanan evi inceliyordu.

İki odası olan, denize yakın, tahtadan yapılmış bir evdi.

Küçük bir yemek masası olmasına rağmen masaya yakın duran büyük bir piyano vardı.

Anında Chaeyoung'un ilgisini en çok çeken şey oldu.

"Piyano çalabiliyor musun?" çocuksu bir heyecanla sorduğu soruya karşı Namjoo gülümsedi.

"Evet, babamla küçüklüğümden beri çalarım."

Chaeyoung, piyanonun tuşlarında parmaklarını rastgele gezdirdi.

"Benim için de çalar mısın?"

Namjoo şaşkınlıkla döndü. "Aç değil misin? Önce yemek yeseydik..."

Chaeyoung, hayatına dair hiçbir şey hatırlamıyordu ama vampir olduğunu ve normal yemekleri yiyemediğini biliyordu. Yine de bir şey belli etmemek adına ev sahibini onayladı.

***

Yemek yerken Namjoo ona babasının bir terzi olduğunu ve ne kadar güzel kıyafet diktiklerinden bahsetmişti. Chaeyoung her yediği lokmadan hiçbir tat almadan sanki bir peçete kemiriyormuş gibi hissediyordu.

Namjoo, buraya babasından habersiz sevgilisiyle buluşmak için geldiğini anlattığında Chaeyoung, her cümlesine kahkaha atıyordu.

"Keşke bende bir şeyler hatırlasaydım ve sana anlatabilseydim..."

"Hatırlayacağına eminim. Sadece biraz... Bence biraz zamana ihtiyacın var."

Chaeyoung'un omuzları düştüğünde Namjoo, buna üzülüp hemen ayağa kalktı.

Chaeyoung başını çevirip onun ne yaptığını dikkatle izlemeye başladı.

"Piyano mu çalacaksın?"

Namjoo gülümseyerek onayladı. "İstemiştin."

Namjoo'nun parmakları piyanoda gezerken Chaeyoung, melodiyi dinlemeye kendini şimdiden kaptırmıştı.

Namjoo, çok geçmeden en sevdiği şarkının sözlerini mırıldanmaya başladı:

"I am thinking of you

(seni düşünüyorum)

In my sleepless solitude tonight

(ıssız uykusuz gecemde)

If it's wrong to love you

(eğer seni sevmek yanlış ise)

Then my heart just won't let me be right

(o zaman kalbim doğru olmama izin vermeyecek)

'Cause I've drowned in you

(çünkü sende boğuldum)

And I won't pull through

(ve içinden çıkamıyorum)

Without you by my side

(yanıbaşımda sen olmadan)"

Namjoo'nun yumuşak sesi tüm odayı doldurmuşken Chaeyoung, gözünün önüne gelen sarışın kadın yüzünden tuhaf hissetti.

Kim olduğunu bilmiyordu. Piyanonun başında Namjoo'yu değil onu görüyordu.

Omuzlarına düşen dalgalı sarı saçları ve kırmızı kıyafetiyle mükemmel görünüyordu onun için.