My All | Chaelisa

15./Seninle İşim Bitti

Kang kardeşler, az önce gördükleri ihanet görüntülerinin ardından bahçede biraz dolaşmaya karar vermişlerdi.

Prenses Seulgi'nin suratında bir gülümseme vardı. Kral Seungyoon artık Lalisa'yı savunamayacaktı. Her şeyi tüm çıplaklığıyla görmüştü.

"Sana söylemiştim, Lalisa hiçbir zaman kraliçe olmaya layık değildi."

Kral bir süre cevap vermedi. Gözlerini kısmıştı ve ağır adımlarla ilerliyordu. Bir şeyler düşündüğü her halinden belliydi.

"Onun Baş Nedime Jisoo'dan hoşlandığını düşünüyordum. Yanılmışım."

Seulgi kahkaha attı. "Tanrım... karının senden değil de kadınlardan hoşlandığını başından beri biliyordun yani? Neden onunla evlenmeyi istedin ki?"

Kral yine cevap vermedi. Bu sefer sessizliği öncekinden daha uzun olunca prenses kendini tutamayıp "Lalisa'nın işi yarın gece bitecek." dedi.

Kral umursamaz bir tavırla "Ne yapacaksın?" diye sorduğunda prenses omuz silkti.

"Söylemem. Söylersem kesinlikle bana engel olursun."

"Lalisa'ya aşık değilim. Sadece..."

Seulgi, kaşlarını çattı. "Sadece ne?"

Kral, stresli olduğu için sürekli iç geçirip duruyordu. "Zaten hasta."

"Ne hastası?"

"Emin değilim. Soluk ten, düzensiz kalp atışları, kan kusma, ani bayılmalar... Sence sebebi nedir?"

Seulgi'nin şaşırdığı her halinden belli oluyordu. Kesinlikle böyle bir şeyden haberi yoktu.

"Üzgünüm, ne olduğunu pek anlayamadım. Hekimlere sordun mu?"

"Kraliçe kesinlikle hekimlerin haberi olmasını istemiyor."

"Ölümcül bir hastalık olduğunu mu düşünüyorsun?"

Kral, sessiz kaldı. Seulgi bazen deli oluyordu kardeşinin bu yarım bıraktığı cümlelerine.

Konuyu değiştirmeye karar verdi. "Lalisa'nın Jisoo'dan hoşlandığını düşündüğün için mi Jisoo'yu kaçırdın?"

Kral yine umursamaz bakışlarını ona çevirdi. "Ne kaçırması?"

"Nedime Jisoo bir süredir kayıp."

"Haberim yoktu." diye mırıldandı,kral.

Seulgi kaşlarını kaldırarak "sen ciddi misin?" Bakışı attı.

"Gerçekten haberim yoktu. Senden öğreniyorum!"

Seulgi iyice gerilmişti. "Sarayda davetsiz misafirler var gibi görünüyor..."

***

Chaeyoung, Lalisa ile kısa bir kaçamak yaptıktan sonra görevine geri dönmüştü. Görevi, Lalisa'ya benzeyen bir kadın bulup yarın gece yemek salonuna götürmekti.

Bu durum Seulgi'yi kandıramazdı. Ama oyalayabilirdi. Chaeyoung'un da amacı buydu.

Onu oyalayıp Lalisa'yı güvenli bir yere ulaştırmaktı.

Bahçede çay servisi yapan nedimeleri incelemeye başladı. İçlerinde Lalisa'ya benzeyen birini bulamamıştı. Benzemesini aklından çıkarmıştı; en azından sarışın birini bulmak istiyordu.

Bahçede yürürken güneş gelmesin diye başına tuttuğu japon tarzı şemsiye ona birinin çarpmasıyla yeri boylamıştı.

Güneşin vampirler için yolladığı zehirli ışınlar Chaeyoung'un cildine bir saniyeliğine değdiği an, acıyla kıvrandı.