Chaeyoung irkilerek, ne zaman yattığını hatırlamadığı bir yatakta, uyandı. Mor çarşaf ve ince siyah bir örtünün bulunduğu yatak ona çok yabancıydı.Odaya gözünü gezdirmeye başladığında panik yapmamak ve sakin olmak için derin derin nefesler alıyordu.
Soğuk zemine çıplak ayaklarla basarak odanın içini turladı. En son Lalisa'nın odasından çıktığı anı hatırlıyordu. Gerisi büyük bir boşluktu.
Kapıyı açmak için uzandığında bu kadar kolay açılacağını tahmin etmemişti. Yine kaçırıldığını düşünmüştü ama kapı rahatlıkla açılmıştı. Sanki buraya kendi isteğiyle gelmiş gibi...
Çıplak ayaklarına aldırmadan hızlı adımlarla saray koridorlarında ilerlemeye başladı.
Bomboş hissediyordu. Saray her zamanki saraydı, kaybolmamıştı ve yolunu gayet iyi biliyordu.
Kaybolduğu yer saray değil kendi zihniydi.
Lalisa'nın odasına ulaşmak için birkaç nedimeden yardım aldı. En sonunda kapının önüne kadar geldiğinde ilk kez Lalisa'nın kokusunu bu kadar uzaktan bu kadar net aldığını fark etti.
Burnunun neden bu kadar iyi koku aldığını veya şuan neden tekrar deli gibi kana susadığını bilmiyordu.
Dudaklarını ısırdı ve Lalisa'nın kapısını çaldı.
Kapının önündeki nöbetçiler yoktu. Tuhaftı çünkü kraliçenin kapısının önünde nöbetçiler olmazsa kraliçeyi kim korurdu?
Kapıyı birkaç kez çalmasına rağmen hiçbir ses gelmemişti. Ne olduğuna bakmak için kapının koluna uzandığında bir ses bunu engelledi.
"Kraliçe Lalisa şuan burada değil."
Chaeyoung irkilerek arkasını döndüğünde Elly'i gördü ve rahat bir nefes verdi.
"Ödümü kopardın! Arkamdan sinsi sinsi niye geliyorsun?"
"Ortalarda yoktun... Kraliçe ve ben senin için çok endişelendik. Şuan iyi görünüyorsun. En azından kendinde görünüyorsun."
Chaeyoung kaşlarını çattı. "Kendimde değil miydim?"
"Kraliçeyi ısırdığını biliyorum. Bu senin suçun değil..." Chaeyoung bu cümlenin diğer kısmını dinlemedi. Dinleyemezdi çünkü kelimeler kalp atışlarını tehlikeli bir biçimde hızlandırmıştı. Böyle bir şeye imkan vermiyordu. Fakat Elly hiç şaka yapıyor gibi görünmüyordu.
"Bekle, sen ne dedin?"
Elly derin bir nefes aldı. Her şeyi baştan almak onu geriyordu. "Biz seninle bir plan yaptık, Chaeyoung."
Chaeyoung başıyla onaylayıp devam etmesini istedi.
"Jessica'yı yemek salonuna götürdüm. Amacımız Prenses Seulgi'yi oyalamaktı. Fakat sen gelmedin..."
Chaeyoung gözlerini kaçırdı. Buraya kadar her şeyi o da hatırlıyordu. Ya ondan sonrası?
"Ya sonra?" Diye safça sordu.
Elly omuz silkti. "Prenses ısırıldı. Senin tarafından."
Chaeyoung sanki o anı geriye alabilirmiş gibi eliyle ağzını kapattı ve yüzünü buruşturdu.
"Onu ısırmış olamam..." boğuk çıkan sesine karşılık Elly sıkıntıyla soludu.
"Keşke orada olup müdahale edebilseydim. Kraliçenin anlattığına göre kedinde değilmişsin. Chaeyoung sana ne oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My All | Chaelisa
Fanfiction[Vampire+Royalty] "Sen artık en yakın arkadaşım olan Lalisa değilsin. Sen artık prensin eşi olacak yeni kraliçemizsin."