20./Nefeslerin bana huzur veriyor

3.7K 428 253
                                    


Tüm ülkenin saygısını kazanmak mı yoksa sadece bir kişinin sevgisini kazanmak mı daha değerlidir?

Lalisa karşısındaki nedimenin gözlerinin içine bakarken aklından yüzlerce kez bunu kendine sormuştu.

Kalbi karşısındaki nedime için deli gibi çarpıyor olsa da artık bir yetişkindi ve eski aptal aşık Lalisa gibi davranmak istemiyordu. Bir kraliçe olarak sorumluluklarını yerine getireceğine dair kendine söz vermişti.

"Ne dediğinin farkında değilsin, Chaeyoung."

Sözleri bir zehirli hançere dönüşmüştü ve Chaeyoung'un kalbinin orta yerine saplanmıştı.

Bazı sorular vardır; iki seçenek sunarsınız ama siz bu seçenekleri sunarken sadece karşınızdaki kişinin vereceği olumlu cevaba odaklanırsınız. Beyniniz bir anlığına kabullenmek istemez. Sadece olumlu düşünürsünüz. Hayal kırıklığı denilen kavram tam olarak bu noktadan itibaren başlıyor. Olumlu düşündüğünüz her şey tam tersi olurken ve siz buna saniye saniye şahit olurken kalbinizin orta yerinde oluşan sızı yavaş yavaş tüm bedeninizi kaplar ve fiziksel acıya bile dönüşebilir. Chaeyoung'da tam olarak bunu hissediyordu.

Bacaklarının tutmadığını hissediyordu. Tüm vücudu titriyordu. Kendisine soğuk gözlerle bakan kişinin önünde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.

Hayal kırıklığını bu kadar derin ilk defa hissediyordu.

"Lalisa... beni istemiyor musun?"

"Git buradan Chaeyoung."

"Beni artık görmek istemiyor musun?"

Lalisa bir süre duraksadı. Dudaklarını ısırıp gözlerini sımsıkı kapatıp açtı.

"İstemiyorum." dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle.

"Gerçekten ilk ve son muydu Lalisa? Gerçekten o gece ilk ve son kez mi bana sevgilim dedin?"

Lalisa cevap vermek yerine Chaeyoung'un yanından geçip odasına yöneldi.

Deniz kabuklarıyla süslenmiş olan bir kutuyu açtı ve içini karıştırmaya başladı. İçinden bir kolye seçti. Kolyenin ucunda küçük bir gül vardı.

Chaeyoung'un bileğini tuttu ve avucunu açmasını sağladı. Kolyeyi yavaşça onun avucuna koydu.

"Bu ne için?" diye sordu Chaeyoung, kolyeyi incelerken.

"Kendim için yaptırmıştım. Küçük olduğuna bakma. Oldukça değerli bir kolyedir."

Chaeyoung parmak uçlarını kolyenin üzerinde narince gezdirdi.

"Bu kolye... ne anlama geliyor? Bana neden bunu verdin?"

"Eğer bir gün sana gelirsem bu kolyeyi senden geri alacağım. Gelmezsem..." dedi gözlerini ondan kaçırıp kolyeye çevirirken "Senin olacak."

"Ya sen geldiğinde ben olmazsam, Lalisa?"

Lalisa yutkunduğunda Chaeyoung ona doğru bir adım attı. "Ya ben senin için orada olmazsam?"

"Beni beklemeyeceğini mi söylüyorsun?"

"Demek istediğim—-" sözünü bitiremeden kapı birkaç kez tıklandı. Lalisa kapıdakinin içeri girmesini emredince kapı yavaşça aralandı.

Elly'nin ciddi yüz ifadesiyle karşılaşan Chaeyoung, önce gülümseyecek gibi oldu fakat daha sonra bugün Prenses Seulgi'ye çay götüren nedimenin Elly ve Seulgi hakkında söyledikleri aklına geldi.

Elly'nin gerçekten de Seulgi ile bir alakası var mıydı?

"Chaeyoung'u götür!" Diye emretti tekrardan. "Gittiğine emin ol."

My All | Chaelisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin