Bölüm 2

101 8 1
                                    

Biz odalara yerleşirken Öykü de yiyecek bir şeyler hazırlıyordu.

Yan odadan müzik sesi yükselirken Öykü ve Nisan da müziğe eşlik ediyordu. Bense ne kadar duymamak için kapıyı kapatsam da yine içeriye giren müziği duymamak için kulaklık takmıştım. Ama duymamak için açtığım son ses müzik bile hala çalan Sen olsan bari şarkısını duymama engel olmuyordu.

Çok çabuk kaynaşmışlardı. Gerçi sıcakkanlılar, eğer bende çabalasaydım bende kaynaşırdım.

İzmir benim için çok farklı olacak. İzmir benim hayalimdeki şehir. Şimdi o şehirdeyim, ve hayalimdeki gibi istediğim zaman çıkıp gezeceğim. Her yerini keşfedeceğim. Arkadaş edineceğim. Yalnız olmayacağım artık.

••••••

Saat 07.00'ydi. Kalkıp kahvaltı hazırlayacaktım ki dolap bomboştu. Bende kızlara sürpriz yapmak istediğim -ve tabi birazcık da gezmek istediğim- için markete gidip krep için süt, un vs almak için çıktım.

Havası, sıcaklığı bile farklıydı İzmir'in. Kulaklığı takarak etrafı inceleye inceleye markete geldim. Alınacakları alıp eve doğru yürürken bir kafe dikkatimi çekti. İçeride bir kız şarkı söylüyordu. Kapıda ise "çalışan aranıyor" ilanı. İçeriye girdiğimde şarkı söyleyen kızın yaşlarında bir kız yanıma geldi;

"Buyurun Efendim suradaki masamız boş. Birilerini bekliyor musunuz? Masa birleştirelim mi? Kaç ki-"

"Şey kusura bakmayın sözünüzü böldüm ama ben iş ilanı için geldim."

"Ah şey garson olarak değil o. Arkadaşım Leyla maalesef taşınıyor ve şarkı söyleyecek birilerini arıyoruz."

" Sesim pek fena değil ama ya şey aslında boşverin." Diyerek kapıya doğru dönüp yürümeye başladım. Ben ve şarkı söylemek, ne saçmalıyorsun sen Deniz.

"Bir dakika dur! Bu numaram istersen ararsın" dedi gülümsedi ve çağıran müşteriye bakmaya gitti.

Küçükken arkadaşlar arasında söylerdim. O zamanlar tabi mini mini bir kuş zamanlarıydı. Hem öğretmenlerim hem arkadaşlarım çok beğenirdi. Tabi 3. sınıf sonrası adeta konuşmayı unuttuğum için, sesimi sadece sorulara cevap verirken duyuyorlardı. Eh ondan da güzel olup olmadığı nasıl anlaşılır ki.

İçimde söylemek için istek var fakat kaç kişi olursa olsun, az çok fark etmez, utanırım. Sesim titrer, konuşamam.

••••

Eve geldiğimde hem kızların kapılarını hem de mutfağın kapısını kapatıp işe koyulmaya başladım. Ses çıkartıp erkenden uyandırmak istemem. Kulağıma da kulaklığı takıp masayı hazırlamaya başladım. Bir yandan da şarkı mırıldanıyordum.

" Yan yana geçen geceler unutulur gider mi?
Acılar birden biter mi?
Bir bebek özleminde seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi
Dikenleri göğü deler mi?
Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi?

Kendine iyi bak beni düşünme
Su akar yatağını bulur.                 X2

İçimdeki fırtına kör kurşunla diner mi
Kavgalar kansız biter mi
Bir mavzer çığlığında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi

Şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi
Dostluklar birden biter mi 
Bir kardeş selamında seni aramak var ya
Bu hep böyle böyle gider mi

BALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin