Bir

14 3 1
                                    

HAYAT 1

Ayakkabısının topukları ıslak kaldırıma değdikçe bembeyaz pantolonunun paçalarına çamurlu sular çarpıyordu.Neden her şey bugün olmak zorundaydı, ütüsü de çalışmamıştı.Saatine baktı, neyseki geç kalmamıştı.Kafasını kaldırdı ve önündeki binanın üzerindeki tabelaya baktı ve içinden bir oh çekti.İçeri girdi. Üst kata çıkınca merdivenin karşısındaki aynaya baktı, kırmızı saçlarının lülelerini düzeltti. Kıyafetlerine çeki düzen verdi ve gömleğinin ütülenmemiş olduğunu farketmemelerini umdu. Artık hazırdı ve karşısındaki müdür yardımcısı odasına yöneldi. Ama o daha giremeden yanından geçen, çok güzel,uzun sarı saçları olan bir kadın hızlı davranıp kapıyı çaldı ve içeri girdi. Beklemek zorundaydı ama bu o kadar da kötü değildi. En azından sıcak bir yerdi. Isıya daha henüz alışmıştı ki çok geçmeden kapı açıldı ve kadın içeriden çıktı.İçeriye doğru baktı,saçlarını savurarak çekici bir gülümsemeyle ve masum bakışlarla içerideki kişiye el salladı. Kadın gider gitmez o da içeriye yöneldi, açık kapıyı tıklattı ve içeri girdi. Yürüdü ama orda oturan ve önünde yazdığına göre adı Hakan olan bey onu farketmemişti bile. Adamın karşısına geçti ve onu farketmesi için "Hakan Bey" diye seslendi. Adam kafasını kaldırıp baktı ve nihayet onu umursuyor gibi gözüküyordu.
"Merhaba, sizinle telefonda görüşmüştük. Hani iş görüşmesi için randevu vermiştiniz." dedi kibarca. Adam önündeki kağıtlara baktı ve sadece "İlay Hanım? " dedi. Bu soruya eli kırmızı saçlarındayken yakalanınca sadece kafasını sallamakla yetindi. Adam iç geçirdi ve kısa kesmek istiyor gibi bir havası vardı. "Ah keşke 5 dakika erken gelseydiniz. Malesef geç kaldınız. İşi sadece 5 dakika önce bir başkasına verdim"dedi. Samimi gözüküyordu ama yine de inanmak istemiyordu ve tekrar duymak istedi." Nasıl yani?" diye sordu. Adam "Sizden hemen önce başka bir bayan geldi ve işi kaptı.Keşke daha önce gelseydiniz siz çok daha güzels... Şey,yani eğitim açısından daha başarılısınız demek istedim.Neyse artık. İyi günler dilerim,teşekkür ederiz." dedi. İlay ne diyeceğini bilemedi. Sinir ve hayal kırıklığı birbirine karıştı. Adama bakmadan çıktı odadan,çıkar çıkmaz karşıdaki aynada gördü gözünden akan yaşı. Sağ tarafındaki vazoyu eline aldı. Onu fırlatıp kırmak istiyordu. Derin bir nefes aldı ve "Saçmalama, böyle bir şey mi yapacaksın" dedi fısıltıyla. Vazoyu iyice kavradı.Tekrar aynaya baktı ve aynaya doğru koşmaya başladı. Elindeki vazoyla aynayı paramparça ederken "İşte böyle büyük bir şey yapmalısın İlay!" diye bağırdı. Kahkaha atmaya başladı aynı zamanda ağlarken. İnsanlar ne olduğunu anlamadan burdan çıkması gerektiğini biliyordu. Koşar adımlarla sokağa çıktı ve olabildiğince uzaklaştıktan sonra kafasını gökyüzüne kaldırdı.Aklına gelen tek kelime 'Neden' oldu. "Neden uzaylı istilası yok,neden beni herhangi bir galaksinin herhangi bir gezegenine kaçırmıyorsunuz lanet olası varlıklar!" diye avazı çıktığı kadar bağırdı.Etrafında ona bakan gözleri umursamadan yürümeye başladı. "Neden bu dünyada sihir yok" dedi buz gibi evine girerken. Artık iş bulma ümidini kaybetmesinin yanı sıra aramak bile istemiyordu. Kenarı kırık sehpasının üzerindeki gazeteleri kavradı ve yanmayan sobaya yöneldi. Tek istediği ısınmaktı. Tam gazetelerin ucuna çakmağı yaklaştırıyordu ki tüm o sıkıcı iş ilanlarının arasında çerçevesi altın renkli bi ilan vardı. İlana istemsizce bakıyordu. Harfler parlıyordu. Büyülü gibiydi.

TABİAT BAHÇE OTELİ
Eğer aradığımız muhasebeci sensen bize ulaş. Bizce sensin. Acele et 😊Biraz sihire ihtiyacımız var.

Adr; Ang... Şehri, Kuzey İstikameti,Ke... Dağları,Lid... Bölgesi, Tılsım Yolu, Numara:8
Website: www.tabiatıyurt.com

AGOLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin