Aria eve gelmişi. Herkes olanların şokunu atlatmaya çalışıyordu.
"Yarın okulun müdürüyle konuşmaya gideceğim, böyle bir okulda böyle bir olayın olmasını aklım almıyor." Dedi Aria'nın babası Daniel.
"Bilmiyorum baba, ama benim de o adamların okula nasıl girdiğini aklım almıyor."
"Haklısınız, önce içeri giriyorlar sonra da kızımı kaçırıyorlar, benim aklım almıyor. Alice nasıl bunu kabul etti?" Dedi Brenda.
"Bana gitmesi gerektiğini ve bir şey açıklayamadığı için özür dilediğini söyledi."
"Müdürle konuşmadan önce bana tekrar herşeyi baştan anlatsan daha iyi olur." Dedi Daniel.
Aria olanları tekrar en baştan anlattı.
Daha sonra da yalnız kalmak istediğini söyleyerek odasına kapndı.
Aklında bir sürü sorular vardı;
Bu adamalar tam olarak kimdi ve ne istiyorlardı? Alice'in daha önce bahsettiği ve zorla tutulduğu tesis neyin nesiydi? Ve en önemlisi Alice onlarla gitmeyi nasıl kabul etmişti?
Bunalar sadece soruların bir kısmıydı.
Aria Alice'in kaybolmasıyla tamamen yıkılmıştı. Sadece o değil tüm aile.
Aria bu olaydan kendini sorumlu tutuyordu. Onu nasıl bırakmıştı, nasıl gitmesine izin verebilmişti?
Bütün akşam boyunca ikizini düşünerek ağladı. Zaten yaklaşık 2-3 hafta boyunca o okula geri dönmek istemiyordu. Babası yarın okulla konuşacaktı. Tüm bu olayın nasıl olduğuna dair.
Ertesi gün olmuş, Aria okula gitmemişti. Onun yerine babası okula gitmişti ve tahminen birazdan gelecekti.
Aria ve annesinin gözleri ağlamaktan şişmiş ve yorgunluktan ayağa kalkacak durumda bile değillerdi.
Kapı çalındı ve Daniel içeri girdi. Aria hemen ayağa fırladı.
"Ne oldu baba, bir şey dediler mi?"
"Hayır, hatta senin anlattıklarına inanmadılar."
"Nasıl ya, ben tüm olanları gözümle gördüm, yaşadım, nasıl inanmazlar?"
"Bilmiyorum kızım ama artık yapabileceğimiz bir şey kalmadı."
"Nasıl kalmadı baba, polise gitsek olanları anlatsak-"
"Onlar bize hiç inanmazlar. Biliyorum onu bulmak istiyorsun, ben de çok istiyorum ama şu an yapabileceğimiz bir şey yok." Aria bu cevabın üzerine ağlayarak odasına koştu.
"Daniel, ona biraz zaman tanımalıyız. Bu hafta çok fazla şey yaşadı." Dedi Brenda.
"Haklısın, bundan sonrası için de başka bir okul bulmalıyız. Bir hafta okula gitmez, biz de bu arada araştırma yaparız. En kötü bir hafta sonra sadece 1-2 hafta daha o okula gider. Zaten o zamana kadar yenisini buluruz."
Brenda başını salladı ve o da odasına gitti.Aradan bir hafta geçmişti. Aria bu hafta boyunca evden dışarı adımı atmamıştı. Annesi ve babası yeni bir okul hala daha bulamamışlardı. Bu yüzden Aria 2 hafta daha o okula gitmek zorundaydı. Bu onun için işkence gibi bir şeydi. Ama buna katlanmak zorundaydı.
"İşte geldik." Dedi Brenda ve arabayı okulun otoparkına park etti.
"Kızım biliyorum bu çok zor ama sadece 2 hafta dayanmalısın, sonra herşey yoluna girecek ve güzel olacak."
"Bunu buraya yeni başladığımda da söylemiştin anne."
Brenda diyecek söz bulamamıştı. Kızı haklıydı.
"Kendine dikkat et tamam mı Aria?"
Aria başını salladı ve okula girdi.
Kapıdan girince ilk gördüğü yer müdürün odasıydı. Tüm olanlar gözlerinin önüne geldi;"Sana hiçbir şey açıklayamadığım için özür dilerim- Seni çok seviyorum."
"Hayır Alice, Hayır!
"Alice!
"Alice!Tüm bu sözler ve gerçekleşen olay Aria'nın aklından çıkmıyordu. Okula girince ise hepsini tekrar yaşamış gibi olmuştu.
Bütün gün boyunca sandalyesinden kalkmadı, aynı tuhaf çocuk Harris gibi. Yemek bile yemeye gitmemişti.
Bütün hafta böyle geçeceğe benziyordu. Taki haftasonu işler kızışana kadar.-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEM-1
AdventureAria 15 yaşında liseye başlayacak bir kızdır.Onun tüm liseli kızlardan farkı doğuştan olan kırmızı gözleridir. Herkes ona vampir gibi bakarken ilkokulda kaçırılan ikizinin gizemi sürmektedir. Peki sadece bir günde değişen bu hayatının tüm gizeml...