-13-

89 9 0
                                    

       
         1 YIL SONRA:

Bir pazar günü, akşam tüm aile birlikte yemek yiyordu. Herkesin keyfi çok yerindeydi.
     Aria kahkaha atarak gülerken Alice ise ona bakınca gülmeye başlıyordu.
"Aria yeter artık, karnım ağrıdı gülmekten." Dedi Alice gülmesini durdurmaya çalışırken.
Harris ise kızlara tuhaf tuhaf bakarken gülmeden edemiyordu.
"Harris suyu verir misin, gülmekten ağzım kurudu." Dedi Brenda ve gülmeye devam etti.
Harris ona sürahiyi uzattı.
   Akşamları çok eğlenceli geçmişti. Ama bir gerçek yarın okul olduğuydu.

     Ertesi gün Brenda çocukları okula bıraktı ve eve geri döndü. Aria, Alice ve Harris kapıdan içeri girdiler. Hala dün akşamın etkisinden kurtulamamış, en ufak şeye bile gülüyorlardı.
     Öğlen teneffüsüne kadar her şey sıradan bir gündeki gibiydi.
İkizler ve Harris yeni yapılan üst katta bir masada oturuyorlardı. En arkalarda kalmış olan bir masaydı, çünkü genelde hepsi doluydu.
Teneffüs zili çalınca tüm çocuklar sınıflarına dağıldılar, ama ikizler ve Harris zili duymadılar. Masaları en arkada olduğu için ses duyulmamıştı.
"Etraf niye bir anda sessizleşti ki?"
"Bilmem aşağı indiler heralde."
"Zil çalmadı değil mi?"
"Buraya çıkalı fazla olmadı, bu kadar erken  çalmış olamaz." Dedi Harris ve oturmaya devam ettiler.
     Aradan 10 dakika geçince bu işte bir tuhaflık olduğunu anladılar.
"Acaba zil çaldı ama biz mi duymadık?" Dedi Alice.
" Bence çalsa duyardık." Dedi Aria ama emin değildi.
"Bence artık gidelim." Dedi Harris ve aşağı inmek için masadan kalktılar.
"Ne taraftan gidiyorduk ki acaba?"
"Bilmem ki, hala buraya alışamadım."
"Sağdan heralde."
Sağ tarafa yöneldiler. Ama nereye gittikleri hakkında bir fikirleri yoktu.
"Böyle bir kapıdan geçiyor muyduk?"
"Bilmiyorum ama geçemek zorundayız heralde." Dedi Harris ve kapıyı açtılar.
     Kapının aşağı iniş olmadığını bilmiyorlardı.
İçeri girdiler. Oda karanlıktı. Belli ki fazla büyük değildi.
"Çocuklar bence burası aşağı iniş yeri falan değil."
"Bencede." Aria Alice'in fikrine katıldı.
Harris ilerlemeye devam etti. Odadaki masanın üzerinde bir el feneri vardı. Hemen feneri aldılar ve yaktılar.
"Kimse varmı?" Diye seslendi Aria ama cevap yoktu.
     Harris feneri odada gezdirdi. Masaya döndüğünde ise  üzerinde kağıtlar vardı. Ne yazdığını görmek için yaklaştı.
Okuduğu şeyler ise onu şoka sokmaya yetmişti.
"Aria, Alice hemen buraya gelin!"
"Ne oldu Harris?" Masanın etrafına toplandılar.
"Şu kağıtlara bir bakın, hepsi birer sözleşme!"
"Ne sözleşmesi Harris, açık konuş."
"Burada olduğumuzu baştan beri biliyorlardı."
"Kim?"
"İkam."

     Odadan dışarı koşarak çıktılar. Tam aşağı inmek için doğru yolu bulmuşlardı ki okulun müdürü karşılarında belirdi.
"Burada ne yapıyorsunuz çocuklar sizin derste olmanız gerekmiyor mu?"
"Evet de şey biz merdivenleri bulamadık."
"Buradan dümdüz giderseniz bulursunuz. Hadi hemen gidin dersinize."
"Tamam." Dedi Aria ve koşarak aşağı inip dersin son dakikalarına yetiştiler.
"Bu da ne şimdi, okul İkam için mi çalışıyor?"
"Evet, o kağıtları siz de gördünüz iş anlaşmasıydı onlar."
"Tabi ya!"
"Ne oldu Alice?"
"Benim okuldan kaçırıldığım gün, adamlar okula bu şekilde girmiş olmalı."
"Haklısın, başka türlü giremezlerdi. Okul onlara çalıştığı için girip seni rahatça götürdüler. O gün olan etkinlik tüm çocukları oyalamak içindi."
Dedi Aria. Her şey tek tek ortaya çıkmaya başlamıştı.
"Ne yapacağız şimdi?" Diye sordu Harris.
"Bizim buradan hemen gitmemiz gerek."

                 -Bölüm sonu-

GİZEM-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin