18.Bölüm: +Toz toprak +

24 3 0
                                    

"Şşşt"

"Pişşşt uyan!"

Gözlerimi yarı yarıya açmıştım ki toz toprak ile kaplı olduğumu gördüm.

İnanamaz ifademi takınıp gözlerimi pörtlettim ve içinde bulunduğum cama kırarcasına bakışlarımı sabitledim ama faydasız.

Beni buraya kim getirdiyse bir planı var belli.

Beni toprakla kaplı camda tuttuğuna bakılırsa şimdilik yaşamamı istiyor olabilir.

"Pişşt!"

"Kimsin sen nerdesin?"

"Tam önünde!!"

Bütün vücudu toprağın içinde olan bir kelle gördüm.

Yaşlı adam canlı ama acı çekiyor gibi görünüyor.

Üstelik yalnızda değil yanında kokmuş bir kelle.

Bir iskelet.

Ve 2 de kadın var!

Köşedede ayakları zincirli başka bir adam var;iskeletten kopan parmak ile yeri deşiyor

Şaşkınca "Sizin burada ne işiniz var?" dedim.

Yaşlı adam "Asıl senin burada ne işin var burası benim mekanım"

Yanındaki kadınlardan iri olanı "Sakin ol bunak,kızı korkutuyorsun!"

Zayıf olan kadın "Evet çok korkunçsun.Üstelik bağırmak hiç etik değil."

Yaşlı adam "Türkçe konuş seni anlamıyorum kızım"dedi.

Ben "Afedersiniz ama kafam allak bullak ve sizden cevap bekliyorum."

Yaşlı "Cevap mı?"

Güldü "Cevap mı bekliyorsun sen şimdi" diye tekrarladı.
"Evet aynen" dedim.

"Cevap vereyim; öleceksin! Buraya gelen kurtulamaz kızım.. . Şu iskelet'in parmağıyla oynayan adamı görmüyor musun o iskelet onun arkadaşıydı bir zamanlar çok iyi dostlardı ama o öldü! Bana bak şununla oynamayı kes psikopat gibi davranıyorsun kafayı mı yedin ya?"

"Evet yedim deliyim deliyim!"

"Neden buradasınız?"

Yaşlı adam "Senin gibi bizi de avcılar buraya kapattı bizler virüslüyüz ve baş avcı yakaladığı her virüslüye farklı işkence yöntemleri uygular! Gördüğün gibi bizlerde kuma batırıldık."

"Deliyim ben be!" Adam hala deliliğini haykırıyordu.

Yaşlı adam'ın sabrı taştı "Kes sesini! Allahım bütün delilerde beni buluyor ya!"

İri kadın "Farkındaysan sende delisin!"

Yaşlı adam "Siz değilsiniz sanki!"

Bir ses gelince herkes kapıya kulak kesildi.

Yaşlı adam "Ölü taklidi yapın geldi!"
Onlar taklit yaparken ben ne yapacağımı şaşırdığımdan öylece kalakaldım.

"Oo bakıyorum uyanmışsın."

Ama bu üvey babam!

Cesetlere yüz ekşiterek bakan üvey babam "Avcılar akşam olmadan bunları çıkarın da zindan kokmasın.Lanet olası adamlar ölmüş!"

Beni görünce deli gibi gülmeye başladı: "Seninde sonun bunlar gibi olacak canım kızım!"

"Benim suçum ne? Ölmemi neden bu kadar istiyorsun?"

"Senin suçun esra'nın ve o ibne'nin kızı olmak.Onlar beni aldatarak senin kaderini belirlediler."

"Ama tüm bunları ben istemedim."

"Ne farkeder?" diye bağırdı.
Duvara asılı olan zincirleri ve kelepçeleri öfkeden yere indirdi, "ne farkeder lanet olası?"

Derince nefes alırken biraz sakinleşmiş olacak ki sorular sormaya başladı.Ama sesinin titremesinden hala sinirli olduğu belliydi."Aldatılmayı ben seçtim mi? Ya senin doğmanı! Elimde olsaydı doğmanı kesinlikle engellerdim öykü! Eğer doğduğun gün senin öz kızım olmadığını bilseydim ama kandırılmışlığın verdiği sahte mutluluğu yaşıyordum ben.İşte bu yüzden öleceksin kızım."

Arkasından biri geldi ve onun eline bir cihaz verdi.Bir başlık.

Üvey babam adam gidince bana yaklaşarak başlığı kafama taktı.
Elektroşok başlığı! Seni direkt öldürürsem zevki çıkmaz yavaş yavaş öldürmeliyim.

Hani ben seçilmiş olan en güçlü virüslüydüm hani yaşamama izin verecektin?

"Fikrim değişti.Bana güven olmadığını bilmeliydin."

"Tahmin etmiştim.Ne yapacaksan yap senden korkmuyorum."

"İyi.Aslında seni öldürmeyecektim öykü.Deniz hocanda dahil tüm avcılar yaşamanı istiyor ve onlara katılmanı! Ama seni hergün görmek katlanacağım birşey değil.Seni gördükçe nefretim artıyor bu yüzden ölmelisin."

"İyi.Son sözümü söyleyebilir miyim?"

"Buyurun."

"Sen bir korkaksın baba.Sırf benimle mücadele etmemek için beni tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyorsun.Sen bir zavallısın."

Üvey babam öfkeden kızarmış şiş gözlerini bana dikti ve hiç acımadan düğmeye bastı.

Beynim bir anlık acıyla elektiriği alırken toprak sayesinde bütün elektrik yok oldu.

Güldüm "Hiç acıtmıyor eğer toprağın elektriği vücuttan aldığını bilseydin beni bunun içine koymazdın."

Biri üvey babamın kulağına fısıltı ile birşey söyledi.

"Yaptığınız aptallık yüzünden kurbanımız bizle dalga geçiyor." dedi üvey babam.

Sonra gülen suratıma son kez baktı "Siz şunu buradan çıkarın ben şu sıkıntıyı bir halledeyim aptal herifler!"

O çıktığında avcılardan biri "Siz çıkın ben hallederim" dedi.Öbürleri çıktı sanırım bu avcı onlardan rütbeliydi!

İşte o an aklıma bir plan geldi.

Camı kırdığı anda adamı birkaç tekmeyle etkisiz eleman yaptım.Yere kapaklandı ve bir süre kıpırdamadı bunu fırsat bilip kafamdaki başlığı çıkardım ve adamın kafasına taktım.

"Ne yapıyorsun?" diye bağırdığında

"Şşt sakin ol şampiyon" dedim ve kumandayı deli'ye attım."Deli,adam sana emanet onun canını çıkar!"

"Merak etme patron deliyim ben deliyim!"

Yaşlı adamın gömülü olduğu toprağı tırnaklarımla kazmaya çalıştım.

Yaşlı adam " Ne yapıyorsun sen? Kaç kendini kurtar!"

"Hayır buradan beraber çıkacağız!"

Duvara asılı olan toprak deşici motoru aldım.Sessiz çalışan bir motordu sanırım bu da avcıların icadı!

İki dakikada toprak deşilince onları oradan çıkardım.

Yaşlı adam "Ayak sesleri geliyor,saklanın!"

Kalbim küt küt atarken kapının arkasına saklandım deli ise başlık geçirdiğim avcı'yı tutuyor ve bağırmasın diye ağzını kapatıyordu.SON.

-OUSTHER-👌(TAMAMLANDI✔️)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin