"Seni Seviyorum."
"Bende seni seviyorum ali!"
Gözlerimi bir an kapatıp açtığımda karşımda ali yoktu deniz vardı.
Sanki bir anda roller değişmiş gibiydi.
"Seni çok seviyorum öykü!"
Bunu bana nasıl yaparsın? dedi ali.
Ardıma döndüğüm an ali ile karşılaştığımda beynimden vuruldum."Ali açıklayabilirim."
"Ali! " diye çığlıklarla uyandım.
Kafamın hizasında " efendim " diye bir ses duyduğumda sesli çığlık attığım için kendime küfrettim.
Semih güldü "Kızım sen aşık olmuşsun! Ali ali seni seviyorum muck muck nasıl rüyaydı o ya!"
"Semih gülmesene " diyerek yastığı ona fırlattım.
Aliye baktım rahatsız olmuş mu diye ama morali gayet düzgün beni izliyordu.Gözlerinin içi gülüyordu neye bu kadar sevinmiş ki yoksa.. .
"Hadi kalk bakalım uykucu yeter bu kadar yattığın!"
"Ya dila sen annem misin bir defol şuradan" diye bağırdım.
"Aa buğün pazar eğer birlikte kahvaltı etmezsek seni bu yastıkla boğarım öykü! Hani biz aile gibiydik?"
Ya bu kızın aile takıntısı yok mu?
Yatakta tepinirken "Üff tamam be" diyerek kalktım.
Vicdanıma bu kadar oynanmasına dayanamıyordum.
Ortamı neşelendirmeye çalışan semih " Bir ara hep birlikte yatmalıyız görseniz dila orangutan gibi yatıyor!"
"Orangutan sensin lan inek!"
Onca sataşmalara rağmen kahvaltıyı huzurla yaptık.
Semih dila'nın tabağını gizlice çatallarken dila kaş çatınca o da pis pis sırıttı.Onlara bakıp güldük.Keşke benimde kardeşim olsaydı.
Kardeşe sahip olmak nasıl bir his?
"Günaydın güzelim" diye bana selam veren deniz'e alık alık baktım.
O gelince ali huzursuzca yerinden kalktı
" Ben doydum!"
Deniz ali'ye aldırmadan "umarım duymuşsunuzdur ceset kayboldu." dedi.
Ne!? dedi dila.
Tabi ortada iki ihtimal var ya biri kaçırdı ya da kendi kaçtı.
Kendi kaçtı.
Kendi kaçtı.
Doğru ya!
Dün gece net olmayan birşey görmüştüm demek buymuş!
"Ben doydum" diyerek kalktım.
Deniz "Öykücüğüm konuşuyorduk."
"Siz devam edin benim işim var!"
Aceleyle masadan ayrıldım.
Ceseti sakladıkları yere vardım.
Oda boştu.
Onu canlı dursun diye su dolu silindir bir cama koyuyorlardı ama içinde kız yoktu.
Odadan ayrıldım.
Nerede bu kız?
diye onu ararken kolidorda birinin korkuyla "Lütfen beni yeme!" demesiyle irkildim!
"Demek burada! " Sivri dişlerine ve kırmızı gözlerine baktım.
Dönüşmüş!
Dün azda olsa gördüğüm net olmayan şey kızın boynundaki ısırık iziydi.
"Bak sana yardım edebilirim" diyerek elimi uzattım.
Saldırganca elimi ısırdı ve vahşi bir hayvan gibi paramparça etti.Parçaladığı kolumu yere atıp tükürdü.Tıpkı bir köpek gibi.
Kesinlikle delilik sendromu geçiriyordu!
Biri onu öldürmeliydi!
Deniz arkamdan bağırdı "Öykü öldür onu!"
Bir masumu kurtarmaya çalıştım ama şimdi başka bir masumu öldürmeliydim!
Sağlam olan koluma dokundu.Kolumun yaşlanıp tükendiğini hissettim.Yok oluyordu neredeyse kuruyup dağılacaktı!
Yerden aldığım paramparça kolumu kızın açık ağzından geçirip beyninin diğer tarafından çıkardım.
Ona bakarak "Özür dilerim ama ölmelisin." dedim.SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-OUSTHER-👌(TAMAMLANDI✔️)
AdventureTımarhane diye bilinen ouster,virüslü kişilere yardım etmek amacıyla kurulmuş bir sığınma merkezidir. Öykü Yankı,virüslü köpeklerin saldırısına uğrayana kadar ouster ile bağlantısı olmayan sıradan yaşamı olan sıradan biriydi. Birgün okuldan eve geli...
