twin 愛 jenkook

013

medya : chase atlantic - into it

Jennie

Ilk ders boştu. Kulaklıklarımı takıp en arka sıraya geçtim. Tae ve Lisa'nın kıskançlık kavgalarını çekemem.

Dışarıyı seyretmeye başladım. Hava güneşliydi. Kulaklığım çekilince irkildim ve bana bakan bedene baktım.

"Iki saattir sana sesleniyorum."

"Ne Oldu Jungkook?"

Yanıma oturup , kolunu oturduğum sandalye'nin arkasına koydu.

"Sadece Dün Için Özür diliycektim ve teşekkür edicektim"

"Önemli Değil."

Yine önüme dönünce gitmediğini fark ettim ve ona döndüm.

"Jungkook , neden kalkmıyorsun hâlâ?"

"Neden Kalkayım?"

Diğer kulaklığımı da çıkartıp , telefonumu sıraya koydum ve bütün bedenimi ona Doğru döndürdüm.

"Jungkook Bak,Kalbini kırmak istemiyorum ama boşuna uğraşıyorsun. Sana Karşı Hiçbir şey hissetmiyorum."

"Kalbimi kır. Hakediyorum. Çünkü bende senin kalbini kırdım. Bu arada beni hâlâ sevdiğini biliyorum ,jennie"

"Senden Nefret Ediyorum,Tamam mı?Sana Karşı Tek Beslediğim duygu Nefret."

"Benden Nefret Etmiyorsun. Bana aşıksın , jennie"

"Neden Bu Kadar emin konuşuyorsun?"

"Jennie,Gözlerin Her şeyi açıklıyor."

Derin bir nefes aldım ve sıradan kalkıp , dışarı çıktım. Ikinci dersin başlamasına daha çok vardı.

"Jennie!"

Biri Bana Seslenince arkamı döndüm. Bobby'i görünce gülümsedim. Yanıma gelip önümde dikildi.

"Jungkook , seni rahatsız mı ediyor?"

"Hayır.Kantine Gidiyorum Gelicek misin?"

O kabul edince kantine gittik. Ikimizde su alıp , bir yere oturduk.

"O çocuğun seninle derdi ne , jen?"

"Bana aşık olduğunu söylüyor."

"Ne!?"

"Hey,biraz sessiz ol"

Hepsinin bize baktığını fark edince sahte bir Şekilde gülümsedi herkese ve sonra yine yüzüme baktı.

"Peki , sen ona aşık mısın?"

"Hayır"

"Jennie Gözl-"

"Neden hepiniz aynı şeyi söylüyorsunuz!?gözlerimde bir bok yok!"

Sert bir tonda konuşunca ürkmüş gibi yaptı.

"Tamam,Sakin Ol Jen."

Ikimizde bir süre konuşmamıştık. Ama O sonunda sessizliği bozmuştu.

"Jennie , Sana bir sır vereceğim"

"Dinliyorum?"

"Ben sanırım nayeon'dan hoşlanıyorum"

"Ciddi misin?Aman Tanrım , şu an evladının mürüvvetini görmüş anne gibi hissediyorum!"

Bunu diyince kahkaha atmaya başladı. Bende ona katıldım ve o hâlâ kahkaha atmaya devam ederken konuştum.

"O zaman Nayeon'u sana ayarlayalım , dimi?"

"Bu iyi olur"

🌙

Kızlar Ile şu an dersin ortasında nayeon ve bobby'nin düğününü konuşuyorduk. Evet , Hepsini şimdiden planliyorduk.

"Off,Bunları bırakın şimdi Nayeon'u nasıl ayarlicaz?"

Rose konuşunca onu onayladık ve düşünmeye başladık.

"Sanırım Nayeon Jungkook'un kuzeniydi"

Lisa'nın bu dediğine şaşırmıştım. Onlarda Tavşan Dişleri Genetikti galiba.

"Şimdi biz Jungkook'tan bu konuda yardim istesek kabul etmez.Ama Jennie Isterse Seve Seve Kabul eder"

"Jisoo,Hayır. Asla Olmaz."

🌙

Nasıl oldu bilmiyorum ama şu an Jungkook'un arkasındaydım ve onunla nasıl konuşacağımı düşünüyordum. Kızlar ise bir köşede beni izliyorlardı.

Derin bir nefes aldım ve Jungkook'un omuzuna hafifçe dokundum. Arkasını çatık kaşları ile döndü ama beni görünce Gülümsedi.

"Efendim Jennie?"

"Şey,Senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabii Ne Istersen"

"Şimdi ben şu senin kuzenin nayeon'a gitsem ve bu gece saat 20:00'de han nehrinde ol desem gelmez ama sen onun kuzeni olduğun için sana güveniyordur büyük ihtimal. yani sen diyorum söylesen?"

"Konuşurken Nefes Almayı öğrenmelisin , Jennie. Neyse, Neden böyle işlerle uğraşiyorsun?"

Etrafıma bakındım. Sonra ona dönüp , yaklaş işareti yaptım. Biraz yaklaşınca kulağına "çünkü bobby ondan hoşlanıyor ve ben onun kankası olarak bu iş ile ilgileniyorum" diye fısıldadım.

"Bir şartım var"

Içimden kötü bir şey olmaması için bir sürü dua ettikten sonra cevap verdim.

"N-Nedir?"

"Benimle akşam yemeğine geliceksin."