019

3.2K 205 53
                                    

medya : bazzi - mine

Taksi Durduğun'da dışarı çıktım. ben para vermeden daha hızlı bir şekilde uzaklaştı. yine Jungkook ayarlamıştır.

Etrafıma bakındığım'da küçük bir köprü gördüm. Köprü diğer tarafa doğru gidiyordu.

Karşı tarafa baktığım'da bir sürü ışık gördüm. Topuklu ayakkabı ile yürümeye alışkın olmadığım için yavaş yavaş köprü'den diğer tarafa doğru geçtim.

Çimen'lerin arasında taştan bir yol vardı. Taştan yolun üzerinden ilerlemeye başladım.

Taştan yol bitince önüme baktım. Sanırım bundan sonra kum'un üstünden ilerlemeliyim.

Topuklu ayakkabılarımı çıkartıp,yürümeye başladım. Gözüme Deniz'in boyunda bir masa çarpınca durdum.

Etrafı kalp şeklinde düzenlenmiş mumlar ile kaplıydı.

Gülümsemem gittikçe artırken birisi gözlerimi kapattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gülümsemem gittikçe artırken birisi gözlerimi kapattı.

"bil bakalım ben kimim?"

Kıkırdayıp,düşünür gibi yaptım.

"Hmm,Jungwoo mu? Ah,Yoksa hansol mu? Dur,dur! Sen kesin youngjae'sin!"

Jungkook Ellerini çekip,Önüme geçti. Dudağını büzdü. "Jennie ya ne diyorsun!?Onlar Kim Ya?Off ya!"

"Kaç kere daha 'ya' demeyi düşünüyorsun,jungkook?"

"bilmiyorum. Neyse,Buyurun küçük hanım"

Hafif eğilip,elleri ile masa'yı işaret etti. Gülümseyip,masa'ya doğru ilerlemeye başladım.

O bana yetişip,sandalyemi çekti. Ben oturduktan sonra kendi yerine geçti.

Yemekleri kendisi koyduktan sonra tatmamı bekledi. Bir yudum yedikten sonra çatalı bıraktım.

"Bunu sen mi yaptın,jungkook?"

"Oh,evet. Hepsi kendi eserim"

"Yalan söyleme seni aptal. Aşçınız gri na teyze yaptı,değil mi?"

"Oha ama!Nereden bildin?"

"Bu tadı nerede olsa tanırım"

Yemeğime devam ettiğimde o da kendi yemeğine döndü. Hem yemek yiyip,hem konuşuyorduk.

Ikimiz'in de yemeği bitince Jungkook ağzını peçete ile silip,ayağa kalktı.

Cebinden bir kumanda çıkarıp,bir tuşa bastı. Aniden arkadan müzik gelince irkildim.

Jungkook Bana Elini uzatınca uzun bir süre eli ile bakıştım.

"Elim'e bakman bittiyse artık şu elimi bir tutsan diyorum?"

Hala ona ve eline şaşkın,şaşkın bakarken güldü.

"Peki,anladım. Benimle dans eder misin,prenses?"

Kendime gelip,gülümsedim ve elini tuttum. Ayağa kalktık'tan sonra oradan biraz uzaklaştık.

O elini belime bense elimi boynun'a doladım. Gülümsememi saklamak için başımı eğmiştim.

"Hayal ettiğim'den daha güzel olmuşsun.Aslında sen hep güzelsin"

Jungkook kulağına fısıldayınca yanaklarımın yandığını hissettim. Çenemden tutup,ona bakmamı sağladı.

"Kızarınca çok tatlı olduğunu söylemiş miydim,jennie?"

"Jungkook,bu laf çok klişe olmaya başladı artık."

Güldü ve gözlerimin içine bakmaya devam etti.

"Sana Yaşattığım her şey için çok özür dilerim,jennie. Sana her şey'i telafi edeceğime dair söz veriyorum. Beni affedebilir misin?"

Başımı aşagıya-yükarıya Sallayınca Gülümsedi ve fısıldayarak teşekkür etti.

"Seni Seviyorum,Jennie"

"Bende Seni Seviyorum,Jungkook"

Bunu söyleyince Gözleri Parlamıştı. Gülümsemesi Genişlerken Gözleri dudaklarıma kaydı.

"Biliyorum. 18 olmadan öpüşmek istemiyorsun ama yine de seni öpebilir miyim?"

 18 olmadan öpüşmek istemiyorsun ama yine de seni öpebilir miyim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yeni bölüm veya 25.bölüm'de final yapmayı düşünüyorum. merak etmeyin daha bir sürü jenkook hikayesi yayınlayacağım:)

twin 愛 jenkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin