L

4.9K 283 199
                                    

ROSE

-Yarın evleneceğin adamı daha yakından tanımak istemez misin?

Ona doğru anlamsızca bakarken bulmuştum kendimi. Ne demek istemişti? Kast ettiği şey neydi? Ne demeliydim?

Aniden karşımda beliren grup üyelerim ile ise irkildim.

-OW Rose çoktan gelmişsin eve, haydi acele et gece uzun. Jungkook Rose'umuzu sağ salim getirdiğin için teşekkürler, iyi akşamlar...

Koluma girerek beni çekiştirdiklerinde arkamda kalan çocuğa el sallayıp başımı eğdiğimde gülerek arabasına geçmişti. Ardından yanımızdan hızla geçtiğinde kızlar spor arabanın arkasından dipleri düşmüş bir şekilde bakıyordu.

"O çok zengin." dedi Jisoo. Jennie ise şaşkınlıktan kocaman açtığı ağzını kapatarak konuştu.

-İtalya'daki evinizi cidden merak ediyorum.

-Yav şu İtalya olayından neden sadece benim haberim yok.? Dedim sitemli bir şekilde.

Roma'da yaşayacağımı en son ben öğreniyordum.

-Salak mısın kızım sadece tahminde bulundum. Yoksa cidden gidiyor musun?

-Bilmiyor musunuz? dedim şaşkınlıkla. Maalesef gidiyorum...

-Hey o zaman bir kız partisi yapalım bu akşam. Dedi Lisa heyecanla.

-Rose'un gitmesi şerefine ye yee. diye bağırdı Jennie.

Hepsi beraber beni kucakladıklarında kıkırdadım.

-Gerçekten gittiğim için üzülen biri yok mu?

Bağırdığımda gülmeye başlamışlardı. Hep beraber yurdumuza geçtiğimizde ise uzun bir gece bizi bekliyordu.

.

(We got married çekimleri 1. bölüm ikinci gün)

Öğlenden sonra belirlenen mekanda Jungkook ile buluşmuştuk. Tüm ekibi selamladıktan sonra çekim başlamıştı. Jungkook ile yalnız kalmamaya çalışıyordum. Dün biraz tuhaf bir veda yaşamıştık. Yanıma yaklaşmaya başladığında gözlerimi yere sabitlemiştim.

-Rose nasılsın? Dinlenebildin mi?

-Ah teşekkürler, evet gayet enerjiğim peki ya sen? Gülümseyerek konuştuğumda o da gülmüştü.

-İyiyim, ideal tipim yanımdayken nasıl kötü olabilirim ki?

Kızardığım için yüzümü tuttuğumda düz dişlerinin tamamını görmüştüm.

-Eğer bunu sürekli söylersen bir domates olarak yaşamak zorunda kalacağım.

Daha sesli güldüğünde telefonu da çalmıştı.

-İzninle...

Kafamı olumlu anlamda salladığımda yanımdan uzaklaşarak telefonu ile konuşmaya başlamıştı. Biraz sonra yeniden yanımda yerini aldığında elimize bir görev kartı da uzatılmıştı.

Kartı alırken parmağındaki yüzük yine dikkatimi çekmişti. Parmakları o kadar güzeldi ki elindeki altın fark edilmiyordu teninin ışıltısından. Zarfın içini açtığında çok kısa bir yazı vardı.

"Evlilik arifesindeki çiftimizi tebrik ediyoruz. Lütfen bugün güzelce eğlenin."

Ardında ise minik bir kağıt daha vardı.

"Lütfen Rosé'ye güller kadar güzel bir gelinlik bulun."

Görev kartında yazanlarla Jungkook bana dönmüştü.

LAST GOAL(Rosékook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin