LAST GOAL(Rosékook)

Special episode 2

Günün son programı da biter bitmez kızlara veda ederek birkaç hafta önce Jungkook'la kendimiz için satın aldığımız eve doğru yola çıkmıştım.

Taksiye ücretini ödeyip giriş kapısındaki şifreyi tuşladığımda kapı melodik bir sesle açılmıştı. Direkt salona bakan hole elimdeki çantaları bırakırken Jungkook'ta tedirginlikle kulağındaki telefonu kapatmış ve yanıma gelmişti.

-Erken geldin bebeğim.

Mini eteğimin üzerindeki zincirleri sökerken güldüm.

-Erken mi? Saat gecenin biri Jungkook.

Telefonumun tuş kilidine basarak 12.35 yazan dijital saati gösterdim. Az önceki tedirginliğini üzerinden atamayarak devam etti.

-Acaba hep alacakaranlığa doğru geldiğin için olabilir mi?

Ona şaşkınlıkla baktım. Birkaç gündür çok tedirgin davranıyordu ve bazen benim kırılıp kırılmayacağıma dikkat etmeden konuşuyordu. Telefonunu ortalıkta bırakmamaya özen gösteriyordu. Ve sanki,... Sanki benden bir şeyler saklıyordu.

Takmamaya çalışarak içeri doğru yürüdüm ve üzerimdeki tüm fazlalıklardan kurtuldum. Yere attığım kıyafetleri toplarken arkamdan bağırıyordu.

-Chaeng bunları çöpe mi atayım?

Söylediği şeyle durdum. Banyoya giden ayaklarımı yeniden salona çevirdim ve üzerimde hiçbir şey olmamasına aldanmadan yanına ulaştım.

-Sakın, bunlar sponsorun, ver bana ben hallederim.

Elindekileri hızla alıp yeniden banyoya yol alırken üzerimdeki gözlerini hissedebiliyordum.

.

Dinlendirici bir duştan sonra iç çamaşırlarımı üzerime geçirerek evde ilk bulduğum kısa kolluyu da giyindiğimde saçlarımı kurutma işlemini de tamamlamıştım.

İşimi tamamlayıp salona ulaştığımda ise Jungkook elindeki tabletten maç özeti izlemekle meşguldü.

-Günün nasıl geçti? dedi ben karşısındaki koltuğa yerleşip elime telefonumu aldığımda.

-Yorucuydu, deyip geçiştirdiğimde tableti koltuğun üzerine atıp bana döndü. Ellerini çenesi altında birleştirmişti.

-Sen bana trip mi atıyorsun?

Junhoe oppanın yazdığı mesaja cevap verirken kafamı ona çevirerek ufak bir bakış attım.

-Bilmem atıyor muymuşum?

Ayağa kalkıp başımda dikildiğinde kollarını birleştirmişti.

-Atıyormuşsun.

Gözlerimi telefondan ayırmadan cevapladım.

-Ya öyle miymiş?

Elimdeki telefonu elimden hızla çektiğinde sinirle yattığım yerden kalktım.

-Ne yapıyorsun ya?

Gözlerinden alevler çıkararak bana baktığında konuştu.

-Benimle konuşurken bana bak!

Gözlerimi ona diktiğimde bende sesimi yükseltmiştim.

-Günlerdir benden gizli görüşmeler yapan, telefonunu benden saklayan, bana ilgi göstermeyen ve bana bağıran bu adam da kim?

Jungkook boğuk bir kahkaha bıraktığında telefonumu geri uzattı.

-Şu çocuğa cevap ver sonra o adamın kim olduğunu göstericem ben sana.