biliyorum bu çok hızlı gelişti ama bana bunu sen söyletiyorsun
çok acımasızsın
bencilce mi davranıyorsun? kes bunu
gözlerin burnun dudakların ne kadar korkarsam korkayım hep güzel mi olacaklar?unfair
---Bilirsiniz, aşık olduğunuz insanı etkilemek için birden fazla yöntemler vardır. Öyle ki, bazen bakışlarınızla bile etkileyebilirsiniz. Bazı insanlar hediyelerle, bazı insanlar aşık oldukları insanların hobilerini öğrenir, bazı insanlar ise açıkça itiraf eder. Bazı insanlar 'Korktun mu?' diye sorar. Ancak,
Quidditch pratiği sırasında neredeyse düşmesini sağlamak... Pekala. Bu kesinlikle iyi bir yöntem değildi.
"Ron, seni görmedim diyorum. Neden hala surat asıyorsun?"
Harry gülmesini saklamak için kafasını dizlerine gömdü, kıyafetlerini değiştirdikleri soyunma odası dışarıya kıyasla sıcacıktı ve Ron'un yanakları olduğundan da kızarmıştı. Son zamanlarda sinirden mi yoksa utandığından mı kızardığını anlamak imkansızdı ve hala kafayı yememiş olmasını mutfaktakilerin bu ara Ron'un sevdiği yemekleri pişirmesinden dolayı olduğunu düşünüyordu Herm.
"Oliver kocaman beni nasıl göremediğini tekrar açıklar mısın lütfen? Hem bana çarpıp düşürdün, hem de düşmeden tuttun?"
Harry dayanamayıp daha şiddetli kahkaha attığında Oliver ona gözlerini devirdi. Ron da bu sırada üzerinde kalan son giysiyi çıkarmış, vücudunun üst bölgesi tamamen açıkta kalmıştı. Oliver cevap vermek için Ron'a doğru döndüğünde bir an yutkunamadı. Ron'un göğsünde de çiller vardı ve hafif terlemiş teni parıldıyordu. Turuncu saçları da hafif ıslak, gözleri soğuktan dolayı bir miktar kızarmıştı.
Ron Weasley sahiden de can acıtacak kadar güzeldi.
"Ka- kafam çok karışık bu ara. Ve kazanmamız gereken maçlar var!"
Oliver hiddetle odadan çıktığında Ron arkasından bakakaldı. Harry ise o gitmeden hemen önce Ron'a nasıl baktığını görmüştü. Oliver bu bakışı sadece Quidditch Kupa'sına atardı.Vay anasını, yoksa?
"Sence Oliver senden hoşlanıyor olabilir mi?" diye sordu Harry düşünceli bir şekilde.
Ron üşümüş bir şekilde kazağını geçirdi ve son olarak ayakkabılarını da giyip cübbesine sarındı. Ona göre tüm bu olanlar saçmaydı. Oliver neden kendisine aşık olsundu ki? Etrafında birçok insanın ilgisini çekebilecek biri olduğunu düşünmüyordu Ron.
"Oliver Wood sadece Quidditch aşığı olabilir, inan bana."
Harry öyle düşünmüyordu, aklına Herm'in söylediği de geldiğinde belki de haklı olabileceğini düşündü. Oliver her zaman maçlar konusunda heyecanlı ve coşkuluydu, bununla birlikte onun kaptanlığını seviyorlardı. İkizlere bile lafını dinletebiliyordu. Bu konuyu Herm'le konuşmayı aklına yazarken beraber akşam yemeği için Hogwarts ana binasına yürüdüler.
"Peki, Blaise dünden sonra geldi mi hiç?" diye sordu Harry koridorda yürümeye başladıklarında.
"Şimdi geldim Potter, çok merak ediyorsan."
Ron ve Harry birden duraksadıklarında Blaise onların şaşkın suratlarına kahkaha attı. Boğuk sesi Ron'un kulaklarında yankılanmıştı resmen!
"Oldu, ben sizi yalnız bırakayım!" dedi Harry sırıtırken. Ron ise elini cübbesine atıp Harry'i durdurmaya çalıştı. Blaise kendinden emin bir şekilde karşısında dikilirken onunla konuşmak istemiyordu, bu aşk işlerinden de hiç anlamıyordu zaten!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Across The Universe
Fanfic"İlk önce tek katlı camdan bir sera yaptın, sonra seranın içerisini çiçekler ekip, çiçekleri büyüttün. Acı yanı ise..." Ron yutkundu, nefesi bile onu zorluyordu sanki. "En acı yanı, yalandan yaptığın cam duvarlar açığa çıkınca yıkılıp bütün çiçekler...