evrenin diğer ucundaki final

5.7K 381 513
                                    

Hayatın kahkaha tonlarının sesleri
Açık kulaklarımda çınlıyor
Heyecanlandırıyor ve davet ediyor beni
Etrafımda milyonlarca güneş gibi parıldayan sınırsız, sonsuz aşka
Beni evrenin diğer ucuna çağırıyor
——

sekiz yıl sonra;

Derler ki, eğer gerçekten devam etmek istiyorsan, rüzgarın seni götürmesine izin vermelisin. İnsan hayatı boyunca yaşamını şekillendiren anlık zaman noktalarına sahiptir, anlık kararlar beklenmeyen sonuçlar doğurur ve yaşamınızı bambaşka bir hikayeye sürüklerdi. Bahar tüm güzelliğiyle kiraz çiçeklerini etrafa savururken pencere kenarında dışarıyı izleyen genç kadın heyecanlı ama aynı zamanda mutluydu.

Bulunduğu yer Hogsmeade de savaştan sonra açılan kafelerden biriydi ve buradan dışarıyı izlemek paha biçilemezdi. Önünde içmeyi unuttuğu için artık sıcak olmayan bir kahve, üzerinde seherbaz cübbesi ve dağınık saçlarıyla oldukça çekiciydi hala. Artık 22 yaşında, 23'e girmek üzereydi. Kadınsılık vücuduna etkisini göstermiş, kıvrımlı beli sadece sevgilisine gösterdiği gecelerde büyüleyiciydi.

Küt siyah saçları, kısa kollu uzun elbisesi ve kırmızı rujuyla het defasında etrafında onu izleyenlere bir iç çektiren Pansy Parkinson kafeden içeriye girdiğinde Hermione ayaklandı, suratında güzel bir gülümseme ve kalbinde ritmine alıştığı bir hızlanma vardı. Pansy Herm'in yanına gelir gelmez elini genç kadının beline sardığı gibi kendisine yasladı ve dudaklarını dudaklarına kapattı. Onun yanındayken herkes siliniyordu, saatlerce, hayır, günlerce kıvırcık saçlarının düştüğü göğsünde zamanını geçirmek istiyordu.

Dudakları tutkuyla buluştu, daha çok sevgi barındırıyordu. Ayrıldıklarında Herm kıkırdadı ve kollarını ondan biraz daha uzun olan sevgilisinin omzuna sardı. "Daha ne zamana kadar bunu kullanacağını merak ediyorum." dedi başa çıkılmaz bir çocuğa konuşur gibi. Pansy de kıkırdadı. "Sonuçta ben senin gömleğini temizledim, karşılığını alacağımı söylemiştim."

Kahkahaları birbirine karışırken el ele kafeden ayrıldılar. Yumuşak esen rüzgar saçlarına doğru vuruyor ve suratlarını okşuyordu. "Yıllardır karşılığını alıyorsun zaten sevgilim."

Pansy o yıl sonunda Hermione'ye gelerek karşılığında onunla yazın buluşmayı teklif etmişti. Hermione heyecanla kabul etmiş, bir yaz günü sıcağında beraber deliler gibi dolanmış, donduma yemiş ve akşama doğru şarap içip sokaklarda kahkaha atmışlardı. İki kadın bir araya geldiğinde eğlence iki katına çıkardı çünkü. Sonra buluşmaları devam etti, öyle ki savaşta beraber cephe aldılar. Beraber yaralanıp, beraber iyileştiler.

"O gömlek sayesinde benimsin, güzelim, bunun anlamını sana ifade edemem."

Pansy Hermione'nin belini sardı tekrar, her iş çıkışı beraber eve yürümek hoşlarına gidiyordu. "O gömlek sayesinde seninim, hep senin kalacağım."

İşte böyle anlık bir zaman noktasında kalbini kaptırdı Hermione Granger. Zamanın döngüsü inanılmazdı, gömleğin hayatının aşkını ona kazandıracağını bilseydi şayet, Harry ve Ron'a asla sövmezdi.

Hadi ama!

Tamam, belki biraz söverdi.

——

Büyücü dünyasının heyecanla beklediği büyük Quidditch maçı başlamasına dakikalar kala stadyum koltukları tıklım tıklım dolmuş, etraf renk cümbüşünde başlangıç büyü gösterilerini izliyordu. Seyirciler ne kadar heyecanlıysa, oyuncular da bir o kadar heyecanlı bekleyiştelerdi.

Across The UniverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin