Ben Arya Uzun. Ben tek bir kişi değilim. Ben 2 kişiyim. 18'inden önce Arya uzun,18'inden sonra Arya uzun. İsterseniz ilk önce 18'imden önceki Arya uzun'la başlayalım.
1995 yılında doğdum. 23 yaşındayım. 2013'e kadar İzmir karşıyakada oturuyordum. Evimiz bana gelinim diye seslenen Vural Amcanındı. Vural Avcı..Benim hayallerimdeki adamın babası. Çok zengin sayılmazdık. Ama İzmir'di işte. En kötü yer bile aslında en güzel yerdi. Babam pek tekin biri sayılmazdı. Genelde eve sarhoş gelir,bira aldırır, para bulamazsa bize sarar ve döverdi. İzmir buna rağmen harika bir yerdi. Bir arkadaş topluluğumuz vardı. Asla ayrılmazdık. Her gün sahilde toplanır, gitar çalar, şarkı söylerdik.
Arda vardı birde. Hayallerimin erkeği arda.Bir gün evlenme hayalleri kurduğum adam. Bir gün değil her gün sevdiğim adamdı Arda. Ben ondan kaçtım. Ben arkadaşlarımdan kaçtım. Ben,İzmir'den kaçtım. Ben kendimden kaçtım.
15 kasım 2013
Kapıyı açtım ve içeri girmek için hazırlandım. Arda'nın ellerimden tumasıyla içeri girmekte başarılı olamamıştım. "Arda napıyorsun?" Arda gülümseyerek baktı bana "Ben şimdi koca bi gece sensiz ne yapıcam?" İçimdeki o tarifsiz his yeniden bıraktı kendini ruhuma. Her seferinde onun olduğumu fısıldıyordu bana. Ben ilk doğduğumda onun beşiğindeydim,1. Sınıfta onun sırasındaydım,6.sınıfta onun sevgilisiydim ve lisede evlenme hayalleri kurduğu kadındım. Üniversiteye hazırlandığı kadındım ben onun. "Hadi Arda gitmem lazım babam duymasın şimdi yaygarayı koparır tanımıyorsun sanki." Yüzü asıldı aniden."O adamla aynı evde yatıp kalkmanı sevmiyorum." Bende sevmiyordum ama yapacak bir şey yoktu. "o adam benim babam Arda." Yine her zamanki klasik tartışmamızı yapıyorduk. "O adam senin baban falan değil Arya. Hangi baba kızına bunları yapar. Sırtın kemer izlerinden görünmüyor. Her gün karşıma mosmor gözlerle çıkıyorsun. Dayanamıyorum be güzelim. Senin yerine benim canım yanıyor. Asasım geliyor kendimi. Dayanamıyorum senin acı çekmene." Gözlerim dolmaya başlamıştı benim. Bu adam böyle konuşurken nasıl canım acırdıki benim."Seni çok seviyorum" diyebildim sadece. Ne diyebilirdim ki başka?gülümsedi hafifçe. Yanağımı öptü"İyi geceler güzelim" gülümsedim "İyi geceler prensim"aşağı kata indiğinde derin nefes alıp içeri girdim.
Salona girdiğimde babamı bira kutularıyla televizyon izlerken gördüm. Gözlerimi devirdim.
-Annem nerede?
-gece vardiyasına kalmış. Hastanede temizlik işi uzadı.
-Anladım.
Kısa bir bakış attı bana. Ardından televizyona odaklandı. Bende koltuğa oturmuştum.
-bana bir bira daha al koş.
Babama baktım.
-param yok.
Başlıyoruz...Kafasını aniden kaldırdı. Ayağa kalktı.
-ne demek param yok lan?
-Yok işte baba. Yok param.
Saçlarıma asılınca ani bi refleksle çığlık attım. Elini sıkı bir şekilde ağzıma koyunca çekmek için debelendim ama elleri çok güçlüydü ve engel oluyordu bana. Gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Durdu aniden. Dolan gözlerimi açtım yavaşça. Yanıma iyice sokulmaya başladı. Korkuyla ayağa fırladım. "Baba ne yapıyorsun?"diye fısıldadım. O ise beni duymuyordu. Sanki transa geçmiş gibiydi. "Baba ne yapıyorsun?" Diye tekrarladım bir kez daha. Bu sefer oda ayağa kalktı ve üstüme yürümeye başladı "Baba dur gelme!"diye bağırdım ama dinlemedi. Ayağım sehpaya çarpınca düşmek zorunda kaldım. Oda fırsattan istifade iyice yaklaşmıştı. Yerden ona korkuyla baktım. Üstüme doğru eğildi "Sen hep böyle güzel miydin yoksa benmi ilk defa görüyorum?" Dehşetle ona baktım. Ayağa kalkmaya çalıştım ancak bileğim burkulduğu için kalkamadım. O daha çok üstüme gelirken ağlamaya başladım. "Baba ne diyorsun ne yapıyorsun yalvarırım dur saçmalama." Eli yanlış yerlere gitmeye başladığında seslice ağlayıp gözlerimi kapadım. "Arda" diye bağırdım ama kimse duymuyordu sanki.Babam gömleğimin düğmelerini açmaya başlayınca yalvardım "Baba ne olur bırak.Yalvarırım bırak. Ben ardanın yüzüne nasıl bakıcam. Ben annemin yüzüne nasıl bakarım baba bırak yalvarırım ba-" cümlemi tammalayamadım. Vücudumda hissettiğim acıyla bağırmaya başladım.
O gün anlamıştım hayatın ne kadar adaletsiz olduğunu. O gün anlamıştım asla hayal kurmamamız gerektiğini. Hayat bazen zor şeyler yaşatır bize. Ne zaman tamam ya daha fazlasını yaşayamam derseniz, muhakkak daha fazlasını yaşatır. Bazen o kadar ağır olurki yaşadıklarınız,kaçarsınız sadece. En sevdiklerinizden kaçarsınız. Ben onsuz yapamam dediklerinizi bırakıp yaşarsınız. Tabi buna yaşamak denirse. O zaman bundan 2 gün sonraya gidelim. Hayatımı İzmir Sahili'nde bıraktığım geceye.
17 kasım 2013
"Güzelim?" Tanıdık sese döndüm. Bir daha asla duyamayacağım o sese. Bir daha yapamayacak olmanın burukluğuyla koşup boynuna atladım "Arda?" Gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı. Kafasını kaldırıp yanaklarımı avuçladı "Kim üzdü benim prensesimi?" Daha fazla dayanamayacaktım. Gözlerimi kapadım "Arda ben gidiyorum." Gözlerimi açıp ona baktığımda tepkisiz bakıyordu "Nereye gidiyoruz?" Ağlayacağımı hissettiğim an gözlerimi kaçırdım "Arda..." gözlerimi tekrar sabitledim baka baka doyamadığım o bal rengi gözlerine "Biz değil,ben gidiyorum. Beni suçlama olurmu. Daha fazla yüzüne bakamam. Ben artık seni haketmiyorum. Ben eskisi gibi değilim. Ben sana layık değilim. Eğer bigün yine içine sıkıntı düşerse hep beni düşün tamam mı? Sinirlendiğinde annene bağırma. Çok üzülüyor kadın sonra. Bana dert yanıyordu. Kime dert yanıcak şimdi. Annemede iyi bak yalvarırım. O adamın onu üzmesine izin verme. Bir de,ne olur benden başkasını bu kadar çok sevme" göz yaşından öptüm Hayatımdaki bu eşsiz adamı,ve daha fazla dayanamayıp koşarak uzaklaştım oradan,hayallerimden.
Şimdiki zaman
17 eylül 2018
(Okulların açıldığı ilk gün)
Üstümü giyindikten sonra okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Ev masraflarımı teyzemler karşılıyordu. Onlar olmadan ne yapardım bilmiyordum. Tek kişi bir evde yaşıyordum. Üniversitede son sınıfa gidiyorum ve bu sene mezun olacağım.
2 bölüm okuyorum. Eğer ikisindende mezun olursam hayallerimdeki mesleğe gideceğim.
İlk olarak edebiyat öğretmenliği okuyorum. Hayallerimin mesleği işte bu.
İkinci olarak üniversitenin konservatuar bölümüne gidiyorum. Arkadaşımın cafesinde ara sıra canlı müziğe falan çıkıyorum.
Ve istanbulda yaşıyorum.
Saatin 9a geldiğini görünce evden çıktım ve otobüs durağına doğru yürüdüm. Gideceğim otobüs okulun önündeki durakta indiğinde okulun içine girdim.
Bugün ilk olarak müzik dersim olduğu için o bölüme doğru ilerledim.
Kendime göre bi yer bulup oturdum. O sırada hocamız sınıfa girdi. "Gençler. Buraya yeni nakil olmuş bir öğrencimi tanıtmak istiyorum. Kendisi harikulade bir sese sahip. İzmir 9 eylül üniversitesinden bizzat kendim nakilini istedim. Karşınızda yeni öğrencimiz. Arda Avcı..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHLARI
Romancebabasından dolayı yaşadığı ağır travma nedeniyle sevdiği adamdan ve tüm sevdiklerinden,canından çok sevdiği İzmir'den ayrılmak zorunda kalan Arya, kaçtığı yere sevdiği çocuk Arda'nın gelmesiyle bu kaçmacaya bir son vermişti.Zaman içinde tüm gerçekle...