Kafamda olacakları daha tam hazırlayamadığım için,bu bölümü şerit bölüm yapmaya karar verdim. Tarih şeridinden önemli eski anıları yazacağız.
21 Aralık 2001
"Anne. Ben çıkıyorum. Top oynayacağız." Annem bana kafa salladı. "Dikkatli ol kuzum." Gülümsedim ona. "Tamam anne."
"Arya. Hadi kızım. Seni bekliyorum." Arda'ya döndüm. "Geliyorum Arda."
"Yağmurluğunu giy. Dışarıda yağmur yağıyor." Gülümsedim hafifçe Arda'ya. "Tamamdır prensim."
Annem gülümseyerek bize bakıyordu. Arda bir tabure getirdi. Daha sonra oraya çıkıp yağmurluğumu aldı askılıktan. Giydirdi bana,önlerimi ilikledi. Koluma girdi sonra.
"Görüşürüz anne."
Annem bize el salladı.
Dışarı çıktığımızda bağcıklarımı bağlamayı bilmediğim için bağcıklarım çözük yürüdüğümü farkettim.
"Arda!" Bana döndü "Efendim prenses?" Kedi bakışı attım ona. "Bağcıklarımı bağlar mısın?" Gülümsedi bana. Beni bir yere otutturup bağcıklarımı bağlamaya başladı.
"Teşekkür ederim prensim benim." Deyip yanağından kocaman öptüm. Bana sırıtıp kolunu omzuma attı.
5 nisan 2009
"Kızım sana olay var diyorum ya. Ulaş Mahallesinin erkekleri gelmiş. Bizimkilerle maç yapacaklarmış."
İpek'e döndüm. "O niyeymiş?" İpek bana gözlerini devirdi "Geçen voleybol maçında biz onların kızlarını ezdik ya. Daha sonra hani bunların erkeklerinden biri sana laf atınca,bizimkiler bağırıp çağırmışlardı. Hatta sonra bel altıya kaçmıştı olay. Ergenler işte. Neyse. Onun hıncını şimdi futbol maçı yaparak çıkaracaklar."
"Hop dedik kızlar. Olay mı var?" Koluma giren Nazlı'ya güldüm. "Var,olay var. Ulaşlı bebeler gelmiş. Bizimkilerle maç yapıyorlarmış." Nazlı güldü. "Gidecekleri yere zevkle ulaştırırız Börü olarak." Kıkırdayarak pazardan çıktık. "Kızım pazara geldik. Hiçbir şey almadan çıktık." Yüzümü buruşturdum. "Az hava alalım diye çıktım. İhtiyaç yoktu ki." Nazlı bana alayla baktı. "Pazarda mı hava alıyorsun bebeğim?" Kafamı salladığımda tekrar gülüştük.
Pazardan çıkıp 3 dakika daha yürüdükten sonra Mahallenin girişine geldik. Börü yazısında durduk her zaman yaptığımız gibi.
İç çektim "Ulan. Tabelası bile başka güzel ya. Ne güzel yer şu Börü."
İpek bize döndü. "Börüyü güzel yapan biziz."
"Hop dedik kızlar. Bizsiz saadet?"
Anıl'a baktım gülerek. "Gel birlikte yapalım saadeti aşkoşum."
İpek bana tiksinerek baktı "ıyyy Arya aşkoşum ne?" Omuz silktim "Ben 14 yaşındayım."
Hepimiz gülüştük. Börüden içeri girdik hep birlikte. "Mert,Hakan ve Arda nerede sarı?" Anıl baktı bana. "Arda ve Hakan takımı topluyor. Mert de gelir birazdan."
"Adımı duydum kelebekler."
"İti an çomağa hazırla." Nazlıya güldük hepimiz. Mert nazlıya kolunu atıp sıkıca sarıldı. "Oradaki it ben mi oluyorum seni güzel şey?" Nazlı gülerek kollarını sardı Mert'in beline "Sen çomak oluyorsun bebeğim."
Anıl güldü ve oda kolunu hem İpek'e hem de bana attı. Ortamızdaydı zaten. Bizde Anılın arkasından el ele tutuştuk.
"Biz şimdi nereye gidiyoruz."
Anıl cevapladı. "Şuraya gidiyoruz Nazlı Nazlım. Halısahaya."
İpek güldü. "Ulaşlıların deplasmana gelecek kadar yürekli olduklarını bilmiyordum."
Ben de güldüm. "Ne deplasmanı. Deplasmanı bırak,ben ulaşlıların Börünün tabelasına bakıcak kadar cesaretli olduklarını bile bilmiyordum."
"Bum." Sesinin ardından mert yumruğunu uzattı. Yumruğumu uzattım bende ve tokuşturup patlama efekti yaptık.
Anıl ise hayli keyifliydi. "Ulan. Hastayım lan size. İyi ki tanıyoruz birbirimizi. Ölürüm lan size. Şu tiplere bak."
Güldüm ve anılın yanağından öptüm. İpek de aynısını yaptı. Nazlı ise uzaktan attı öpücüğünü.
"Hayrola Anıl. Nedir seni bu aşka getiren şey?"
Anıl sırıttı. "Biz."
Hepimiz keyifli keyifli yürürken halısahaya gelmemizle durduk. Ulaşlıların kızları ve oyuncuları ordaydılar. Ve bizim takım oyuncuları ve Ardayla Hakan.
Anılla mertte onların yanına gitti. Tabii sonra bizde.
"Oo. Börünün yolluları gelmiş."
Ben sırıttım. "Biz kendimize Börünün yolmaları demeyi tercih ediyoruz. Yolunmak isteyenleri çok güzel yolduğumızdandır. Siz tecbürelisiniz,ulaşlılar." Diyip göz kırptım. Hakan öksürükle gülmesini gizlemeye çalışırken bizi izleyen tüm börülüler kahkaha atmaya başladı.
"Ya biliyor musun güzellik,Börünün eziklerini yendiğimiz zaman adınız börünün gereksiz egoları olacak. Ona üzülüyorum."
Bende dudağımı büzdüm. "Sevgilimin olduğu yerde bana güzellik dediğin için birazdan ağzın başka yerde olacak,ağzı bozuk ulaşlı diye adın çıkacak,ben de ona üzülüyorum."
Arda kolunu omzuma attı. "E haklı ama kız. Dua ette sadece topa vurayım." Diyip göz kırptı ulaşlıya. Ben de kıkırdadım ve beline sarıldım.
"Arda senin gibi bi insanın börülü bi kekoyla olması,ne bileyim çok saçma yani." Ulaşlı kıza baktım. "Tabi sizin ulaşlıların hali belli. Börülere sarkıyorsunuz. Ama dikkat et güzellik,seni ben başka yerlere ulaştırmayayım."
"Lak lak mı edicez?Oyun mu oynayacağız?" Ulaşlı mendebura bakıp sırıttık.
Arda topu aldı. "Tek kural var. Oda kural yok." Dedi ve topu alıp oynamaya başladı. Bizde hemen sahanın dışına çıkıp izlemeye başladık.
Nazlı elini ağzına koyup bağırdı. "Börü
Airlines iyi uçuşlar diler. Ulaşlıları en iyi şekilde ulaştırmanız önemle rica olunur."Hepimiz kahkaha attık. Daha sonra
İpek de bağırmaya başladı."Hey hey Ulaşlılar duy bizi. İşte bunlar Börünün ayak seslerii!"
Daha sonra sıra bana gelmişti.
"Karşıyakanın en fiyakalısıyız,adam olmayanları ulaştırmakta bir numarayız!"
Tam o sırada Arda bir ulaşlıya beşlik atıp kaleye gol attı. Tüm börülüler coşmuştu. Mahallede herkes bizi izliyordu. Bazıları camdan,bazıları ise sahanın oradan izliyordu. Küçükten büyüğe,herkesin tek bir sözü vardı.
"Haydi börü aslanları!"
Arada sırada bu özel bölümlerden yapıp,eski anıları yazacağım Tekrar görüşmek üzere.
Gitmeden önce şuraya Arda nın ve aryanın küçüklük temsili fotosunu koyayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN GÜNAHLARI
Romancebabasından dolayı yaşadığı ağır travma nedeniyle sevdiği adamdan ve tüm sevdiklerinden,canından çok sevdiği İzmir'den ayrılmak zorunda kalan Arya, kaçtığı yere sevdiği çocuk Arda'nın gelmesiyle bu kaçmacaya bir son vermişti.Zaman içinde tüm gerçekle...