13

26 1 2
                                    

3 ay sonra

Hayat benden ne kadar alsa da, bir o kadar da kazandırmıştı. Şimdi üzülmüyorum artık arkamda bıraktığım şeylere,önümdekilerle ve yanımdakilerle yetinmeyi öğrenmek uzun zamanımı alsa da, sonunda başarabilmiştim. İçimde hüzün ve yaslarını tutsam da,biliyordum ki arkamda bıraktığım insanlarla er ya da geç tekrar kavuşacaktım.

Dostlarım, eski dostumuz ama çetemize tekrar benim yaptığım gibi bir şekilde dahil olan Tuğkan, şuan da bedeni olmasa da ruhu ve sözleriyle beni her zaman dik tutabilen annem, ve tabii ki benim her şeyim, tek şeyim Arda..

Mutlu olmayı elimde olanların ne kadar değerli olduğunu farkettiğimde öğrenmiştim. Ve bu beni diğer insanlardan daha ayrıcalıklı kılıyor. Bu devirde çoğu kişinin olmazken, benim yokluklarında bile sırtımı yaslayabileceğim dostlarım var.

Benim hayattan aldığım tek bir ders vardı ki o da şuydu:Hayatını kimse için zehir etmeye değmez .Bu en yakının olsa bile, bu kişi senin annen olsa bile elbet üzülüyorsun yokluğuna ancak inanın bana, elbet bir süre sonra tekrar diriliyorsunuz.Sonuçta,sürekli aynı şeyler için üzülmek biraz saçma olur değil mi?


Yaşıyoruz her geçen saniye ve biz farketmesek te, üzülüp her bir saniyemizi yaşama zehir etmeye devam ederken aslında acılarımız kat be kat artıyor.O yüzden bize bu dünyada düşen pay ise,acılarımıza göğüs germeyi öğrenmek ve onlar yüzünden yaşama küsmek değil de onlarla yaşamayı öğrenmek.


Ve bunu başarabildiğimizde, inan bana yaşamın ne demek olduğunu çok daha iyi anlayacağız.Ve tabi ki yaşamanın da.

Arya Uzun.

Kalemi elimden bırakıp günler sonra yazmayı bitirdiğim ödevimin kapağını yapmaya çalıştım.

Okul hayatımın bitişiydi bu ödev. Bundan sonra iş hayatına yönelecektim, Konservatuar bölümüm zaten bitmişti ancak edebiyat bölümüm vereceğim bu ödevle tarihe gömülecekti. Ben arya Uzun, bu tezi verdikten sonra mezun olacaktım.

"Yoksa bitirdin mi?" Başımla onayladım Ardayı "Evet." Gülerek kollarını açıp bana geldi. Bende ayağa kalktım ve sıkıca sarıldım ona. Annem öldüğünden beri kendi evine sadece uyumak için gidiyordu. Aslında, açık konuşmak gerekirse herkes sadece uyumak için evine gidiyordu. Annem öldüğünden beri 3 ay boyunca beni bir kez bile evde yalnız bırakmamışlardı. Erkekler geceye kadar, benim uykum gelene kadar evde kalıyorlar, kızlar ise gerçekten evde kalıyorlardı.

Sadece şu son zamanlarda Nazlı ninesine bakmakla yükümlü olduğu için gitmişti. İpeğin ise aile olayları zaten karışık olduğu için benim evimde kalmaya gönülden hazır gibi ilk günden bu güne sadece üstünü değiştirmek için eve gitmişti. Bu da sadece 1 hafta sürmüştü ve sonra İpek kıyafetleriyle beraber gelmişti.

Yani anlayacağınız, annemin yokluğunu aratmamaya çalışıyorlardı bana. Tabii çok beceremiyorlardı ama, yine de bir nebze iyi hissettiriyordu sevildiğini bilmek.

"Seninle gurur duyuyorum bir tanem." Kocaman gülümseyip başımı göğsüne koydum Ardanın. Bu cümle için her şeyi yapmaya hazırdım. Çünkü beni kızı gibi sahiplenmiş ve başarılarımla gurur duyucak bir adam vardı hayatımda. Bu adam yakında kocam olacaktı.

Ama biz,farklıydık be. Büyüsekte sanki hep küçük gibiydik. 5 yaşında bana sahip çıkan Arda Avcıyla, 24 yaşında bana sahip çıkan Arda Avcı arasında gördüğüm tek fark, fiziksel büyümeydi.

Kalbi hala aynıydı. Sevişi hala aynıydı. Sahiplenişi, hala aynıydı.

Şanslıydım ben böyle biri hayatımda olduğu için. Tamam belki ailem kötü olmuş olabilir,ablam ve anneme doyamamış olabilirim ama, ben de arkadaşlarımda kazanmıştım işte.

Bende aşkta kazanmıştım, çok mu?

Biliyorum ben çoğu insanlardan farklıyım. Çünkü ben, bekaret denen şeyi düğün günü bir otel odasında sevdiğim adama değil de, 18 imde evimin salonunda içki kutularının arasında sarhoş babama verdim.

Ben farklıyım çünkü yaşıtlarım lisede sınavlara çalışırken ben babamın içki parasını denkleştirmeye çalıştım.

Ama bunlar beni sadece farklı yapar,suçlu yapmaz. Hiç kimse bunlar oldu diye bana küçümseyen gözle bakamaz, ve kimse bana acıyamaz.

Çünkü, her ne olursa olsun, hiçbir insan acınası bir insan değildir.

Ve benim yaşadığım hayat, bu dünyanın en kötü hayatı değil. İntihar edecek kadar kötü değil. Evet çok kez ölmeyi denedim, ama bu benim cahilliğim. Bu benim bencilliğim. Benden başka kimsenin bunları yaşamadığını düşündüm. Aslında benden beterleri de varmış ben bunu çok geç öğrendim.

Bedeni 40 parçaya ayrılan kadınlar var, tecavüz edilip yakılan kadınlar var. Ben neyim ki?

Benim bir sözlüm var, dostlarım var, ben çoğu kız gibi cahil kalmadım. Ben okudum. Ben okuyabildim. İşte insan bunu demeli kendine.

Benden aldılarda, ben de ne kaldı?

Bende kalanlar, alınanlardan fazlaydı.

Şimdi bir evim var, bir maaşım olacak, bir evim daha olacak, beni hep destekleyen sevdiğim adam ömür boyu yanımda olacak ve ondan çocuğum olacak. Benim bir hayatım daha olacak.

Ve ben, bu hayatı yaşamayı hakediyorum. Çünkü ben suçlu değilim. Ben kaçamam. Ben savaşırım. Hep savaştım. Evet bazen teslim oldum. Ama hep kısa sürdü. Çünkü hep kendimi toplayabildim. Ben toplayamasam da, arkamdakiler topladı. Yılmadım ben, düştüm. Ellerim kulaklarımdaydı,dünyayı duymamaya çalıştım. Ellerim küçük geldi, ben güçsüz kaldım, başaramadım. Sonra ben çektim elimi. İstediği kadar bağırsın Dünya. Ben onu susturabilirim. Kendisi susmayacaksa ben yapabilirim.

Benim bir eksiğim yok. Benim aksine yeteneklerim var. Benim sesim var. Enstrüman çalabiliyorum. Yazabiliyorum. Benim fazlalıklarım var. Ben eğer kaçarsam kendi gururum ne olacak?

Ben buradayım. Bakın, yaşadıklarıma. Şimdi , bu kadar şeyden sonra hayattan bir aşk acısı yüzünden ayrılanlar olacak mı?Sevgilim beni hiç sevmiyor diye günlerce odanızdan çıkmayacak mısınız? Neden peki, siz zavallı mısınız?

Kimse bizden güçlü değil. Biz inancımız kadar varız. Hayallerimiz kadar varız. Umudumuz kadar varız. Biz varız çünkü,hayat var. Hayat çok güzel. Sınasa da bizi, o yaşamaya değer.

Saçma saçma şeyler için hayattan vazgeçmemeliyiz. Hayat onu sevenlere güler. Hayat alır canlarımızı,çünkü artık başkalarının yaşaması gerekir.

Hayat öldürür bizi,çünkü öbür hayatımız başlayacak demektir.

Benim hayatım, İzmir. Benim hayatım Arda. Benim hayatım dostlarım. Benim hayatım Köse.

Benim hayatım şu cümle;

"Seni çok seviyorum her şeyim."

BABAMIN GÜNAHLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin