film

164 26 2
                                    

Bir keresinde evdeydik, benim evimde.

Film izlemek için gelmiştik evime. O izliyordu filmi, ben ise yüzünü izliyordum.

Eli belimdeydi, kafamı omzuna yaslamıştım. Yan profili mükemmeldi.

Soluk olan çilleri, bembeyaz teninde çok güzel duruyordu. Sanki; Min Yoongi bir sanat eseriydi ve çilleri de, ressamın son dokunuşu gibiydi.

Sevgilim bir sanat eseri, diye hava atmam gerek, çünkü o benim sevgilimdi.

Yüzünü izlemeye devam ederken, gülümseyerek bana dönmüştü. Dönmesi ile cesaretlenerek parmaklarımı çillerine dokundurmuştum. Parmağımın ucunu minik çillere dokundurup, çekiyordum.

Yoongi Hyung gözlerini kapatmıştı. Hafif bir gülümseme takılı kalmıştı yüzünde.

Belimden destekleyerek yanlamasına kucağına almıştı beni, bir kolumu boynuna sarmıştım, diğeri de hâlâ yüzündeki çillerdeydi. Bir süre daha oyalandıktan sonra elimi çekmeye yeltenmiştim.

Elimi tutup dudaklarına bastırdığında gülümsemiştim.

Avucumun içini öpmüştü. Biri, demişti Seokjin Hyung. Biri senin avucunun içini öpüyorsa, onu kaybetme Jiminie, demişti. Eh, şimdi anlıyordum.

Elimi ensesinde kenetledikten sonra dudaklarına uzanmıştım.

Aşk kokan, vıcık vıcık bir çifttik. Mutluyduk, gerçekten mutluyduk.

Keşke diyorum, keşke daha çok tadını çıkarabilseydim o zamanların.

Letters × YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin