Taehyung ile bir bara gelmiştik.
Hoseok Hyung ile tartıştıklarını ve biraz kafa dağıtmak istediğini söylemişti. Eh, içki içmek için sebebimin olmasına gerek yoktu. Yoongi Hyung ile gayet iyiydik
Taehyung barmenden ismini bile bilmediği ağır içkileri istiyor, tek içişte bitiriyordu. Umarım, araları cidden bozuk değildir.
Yavaş yavaş ve az içiyordum, eve gitmemiz gerekiyordu sonuçta. İlk bardağımı bitirmiştim, bende.
Tae, sayamadığım kadar bardak bitirdiğinde ayağa kalkmıştı. Sağa, sola yalpalıyordu ve ağzını yaya yaya konuşuyordu. Arkadaşım olmasaydı yüzüne yumruğumu geçirirdim.
Ağzında bir şeyler geveledikten sonra anlayabildiğim “ben dans etmeye gideceğim” cümlesiydi.
Dans pistine doğru yürüyordu ve bir süre sonra o insanların içinde kayboldu. Ben de önüme döndükten sonra bir bardak daha bira istedim.
Yanımda bir hareketlilik hissettiğimde o tarafa dönmüştüm. Gayet yakışıklı biriydi, bana dönmüş, gülümsüyordu.
İçtiğim biradan kaynaklı kafam bir miktar uçmuştu. İçkiye dayanıklı biri miydim, sanmıyorum. İçtiğim şey de biraydı sonucunda. Fakat şu an nedense uçuyor gibi hissediyordum.
İçimden gelen dürtü ile yanımdaki çocuğa gülümsediğimde karşılık olarak eli baldırlarıma yerleşmişti.
Barmene dönüp adını bilmediğim bir içki söyledikten sonra barmen bardakları önümüze koydu. Anlık cesaretle bardağı alıp kafama diktim.
Ah, asıl şu an uçuyordum. Ayağa kalkıp dans pistine gitmek için bütün gücümü harcıyordum. Bir elimi yanımdaki çocuğa doğru uzattığımda elimi tutmuştu ve birlikte dans etmeye gitmiştik.
Delicesine dans ederken, kolumdan çekildiğimi hissettim. Ne kadar uzak da olsa, tanıdık bedenin kokusunu almıştım. Yüzümdeki sırıtış ile arkama dönerek kollarımı boynuna dolamıştım.
Elleri sinirlice belimi kavrarken ben de yavaş hareketlerle, müziğe uyuyordum, ona sürtünüyordum.
“Jimin,” demişti öfkeli tonu ile. Kaşları çatıktı. “rahat dur.”
Durmamıştım. Sürtünmeye devam ederken, hareketlerim de hızlanmıştı, ıslattığım dudaklarım boynundaydı.
Elleri yavaşça kalçalarıma inmişti, fakat saniyelik bir temastan sonra belimden iyice sıkarak dışarı çıkartmıştı.
Bir ara “ne yapacağım ben seninle,” diye mırıldandığını hatırlıyordum.
Yalpalayarak yürüdüğüm için beni kucağına almıştı. Kafam göğüsündeydi. Sıcakla mayışmıştım, aklıma gelen arkadaşım ile kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım.
“Tae..” diye mırıldandığımda “Hoseok onu alıyor, merak etme,” diyerek yanıtlamıştı. Oh, sorun kalmadığına göre uyuyabilirdim.
Sıcakla birkaç dakikalığına uyumuştum, eve girdiğimizde direk odama çıkmıştık.
Beni yatağıma bıraktıktan sonra üzerime çıkmıştı.
Sarhoş bile olsam, yaşayacaklarımızı biliyordum. Uzun bir gece olacaktı ve ben buna hazırdım.
Bu bölümü dboy95' e ithaf ediyorum. Güzel bir bölüm değil fakat idare et:(
Doğum günün kutlu olsun ponçiğim~♡VEEEEEE
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN GÜZEL ADAM!!
#happyswagday ♡Son olarak, smut yok çünkü bu fluff bir fictionㅋㅋㅋ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letters × Yoonmin
FanfictionSeni özledim, Canımın Sızısı. Bütün hakları Jimin'in kalbinde saklıdır.