Uçaktaydık, midem bulanıyordu ve başım dönüyordu. Sağımda bembeyaz bulutları seyredebileceğim minik bir pencere, solumda ise Yoongi Hyung vardı.
Bu duruma nasıl geldiğimiz konusuna gelirsek, masumca bir buluşmaydı niyetim. Her zamanki parkta oturuyorduk, cebinden iki bilet çıkartmıştı, heyecan dolu sesi ile söylemişti, Japonya’ya gideceğimizi.
Açıkça çok sevinmiştim, birlikte Japonya’yı gezmek gerçekten çok güzel bir anı olacaktı bize. Fakat unutulan küçük ayrıntı ise, uçaktı.
Şu uçak, sürekli sallanıyordu ve benim gerçekten midem bulanıyordu. Ellerim terliyordu, aşırı gerilmiştim.
Yoongi Hyung’a döndüğümde uykuya daldığını görmüştüm. Terli ve ıslak ellerimi pantolonuma sildikten sonra hafifçe dürtmüştüm.
Yeni uyuduğu için anında gözlerini açmıştı, yüzümün ifadesini gördükten sonra yerinde doğrulup bana doğru dönmüştü.
İyimisin, diye sormuştu hırıltılı sesiyle.
Başımı sağa, sola sallayarak reddetmiştim çünkü iyi hissetmiyordum. Bir sarılmaya ihtiyacım vardı, Min Yoongi’nin huzurun somut hali olan kollarına ihtiyacım vardı lâkin ağzımı açıp iki kelam edecek gücü bulamıyordum kendimde.
Çok bir cevap beklememişti zaten, bana doğru yaklaşıp sarmalamıştı beni ince kollarıyla. Boynuna sokulup iyice, son nefesimmiş gibi solumuştum vanilya kokusunu.
En huzurlu uykum değildi, fakat uykusundan vazgeçip beni sarmalayan bu adamın sevgisini aşırı saf bir şekilde hissetmiştim.
Ben, ben bumükemmeladamınsevgisinelayıkdeğildim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PaiNNN you made me a, you made me a BELIEVER, BELIEVER!!! Çoküşeniyombiliyorsunuzmu aklımabirkurgugeldibecerebilirseminșgüzelolacakyarınyazayım da atarımbelki he kısadiyeşeyetmeyinyarınokuldayazarımondansonraakşamatarımbirsonrakibölümdahagüzelolurCAPONYAYIGEZÇEKLER