Araba otogara yaklaşırken yanımdaki nene hala uyuyordu. Ben ise gram pişman değildim.
"Elbet vardır bir yakını almaya gelen. Yoksa da eninde sonunda uyanacak." diye mırıldanıp toparlandığımda bir dahakine paraya kıyıp uçakla gelmeyi düşünüyordum. Tüm gece uyuyamamış, öylece oturmuştum. Her yerim tutulmuştu.
"Şimdi nereye gideceğim?" dedim ve ardından esneyip ellerimle gözümü ovuşturdum. "Furkana gideyim. Görsün de beni, yakışıklılığım karşısında dili tutulsun."
Furkan'ı ararken gürültüden uzak bir kenara geçtim. Birbirine sarılan insanlar, öpüşen sevgililerle kaynıyordu her yer.
"Gidin evinizde sevişin..." diye mırıldandım tiksintiyle birbirlerini yiyecekmiş gibi sömüren bir çifte. "Benim gözlerim sizin bu halinizi görmek zorunda mı?"
"Ne diyorsun lan?" Furkan'ın garipseyen sesini duyduğumda bakışlarımı yere yönlendirdim. Aniden, sanki Furkan karşımdaymış gibi utanmıştım.
"Az önce bir çift gördüm de senle kendimi onlar yerine koyup azdım." dedim gerçeklikten uzak bir şekilde. Utancımı ona yansıtacak değildim.
"Porno mu izledin, ne çifti."
"Yok, otogardayım ben. Bir çift uzun zamandır birbirlerini görmemiş ki birazdan canlı porno sergileyecekler." iğrendiğini belli eden bir kaç homurtunun ardından konuştu.
"E beni niye aradın?"
"Gel al beni."
"Ne?"
"Kalacak yerim yok geri zekalı. Sende kalacağım."
"Ben mi dedim gel diye, siktir git başka kapıya."
"Kısa kes, buraya gel yoksa ben gelir ağzına sıçarım."
"Sabah sabah nelerle uğraşıyorum. Bir gün de rahat bırakın, uyuyayım."
"Uzatma, gel, bekliyorum."
__