3.8

6.9K 610 191
                                    

Arda: Nereye gittin lan sabah sabah

Furkan: Fırına geldim, annem ekmak almaya yolladı

Furkan: Seni kendi evimde bırakıp kaçtığımı falan mı düşündün

Arda: Senden her türlü şeyi beklerim

Arda: Üstelik ekmek almaya gittiysen nasıl mesajıma cevap veriyorsun

Furkan: Ekmek daha çıkmadığından olabilir mi

Arda: Ha bak bu mantıklı

Arda: Neyse ben uyuyacağım biraz daha

Arda: Sen de fırından çıktıktan sonra dikkatli ol

Furkan: Ha dikkatli ol dedin de aklıma geldi

Furkan: Şu seni seven anonim ne ayak

Arda: Aaaaaa çok uykum var benim iyi geceler aşkım

Furkan: Elbet eve geleceğim ben Arda o zaman göstereceğim sana gününü
•Görüldü

__

"Oğlum gel al, çıktı ekmekler." fırıncı adamın sesiyle gözlerimi daldığı köşeden çekip halsizlikle esnedim ve ayağa kalktım.

"Kaç tane?" diye sordu fırıncının çırağı ekmekleri rafa dizerken.

"Sekiz." diye mırıldandığımda yuh dediğini duymuştum. Devam edip, istemese de, kısa bir açıklama yaptım. "E evde üç erkek artı ablam var. Anca yani."

"Al oğlum. Afiyet olsun." dedi ekmekleri koyduğu iki poşeti bana uzatırken. Parayı gelir gelmez fırıncıya verdiğimden ikinci bir kez uğraşmadan fırından çıktım. Şimdi evde Arda'nın üzerine atlayarak onu uyandırmak varken ben ekmek almış, eve gidiyordum.

"Çok çektim." diye homurdandım kendi kendime.

Evle fırın arasındaki kısa mesafeyi tamamlamış, apartmana gireceğim sırada kolumu bir şeyin sıyırmasıyla küfredip ekmekleri istemsizce bıraktım. Ekmeklerle beraber bir şey daha yere düşmüştü ki poşet seslerinin yanı sıra tok bir ses daha çıkmıştı. Çarpılacaktım amına koyayım.

"Hasiktir..." diye mırıldandım elimi acıyan koluma götürürken. Kanadığını fark ettiğimde arkamı döndüm. Eğilip ekmekleri tek elime aldığımda yerde çakı tarzı bir bıçak olduğunu gördüm.

"Lan Arda, aşağı in!" diye bağırdım uyanık olduğunu ve birinci katta oturduğumuzdan duyacağını bildiğimden.

"Oğlum Arda uyuyordur. Hem sen niye gelmiyorsun?"

"Uyumuyor baba. Gelmesi lazım, hadi." söylene söylene içeri girdiğini duydum. Annem iyice kendine benzetmişti bu adamı da.

"Ne var oğlum yine?"

"Önce şu ekmekleri yukarı götür." oflayıp ekmekleri elimden aldığında eğilip çakımsı bıçağı elime aldım. O sırada telefonumun arka cebimde titrediğini hissettim.

053*...: Sikeceğim oğlum hayatını

053*...: Senin sevdiğimin hayatını siktiğin gibi

__

street 'texting [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin