•Arda•
Yol boyunca tekrar ve tekrar küfrettim. Furkan'a çok sinirli ve bir o kadar da kırgındım. Neden onu almaya gidiyordum, onu bile bilmiyorum.
Taksiden inip havaalanının girişine doğru yürümeye başlamışken Furkan'ın tanıdık çehresi görüş açıma girdi. Salak gibi görünüyordu. Sanki onu almaya gelecek olan ben değil, azraildi. Bu stresi neyeydi?
Hızla yanına gidip sırt çantasının koluna geçirmediği sapını tutup kendime çektiğimde diğer kolunu refleks olarak çıkarmak için aşırı bir hızla bana döndü. Beni fark ettiğinde konuşacağını düşündüğümden ofladım lakin birden belime dolanan kollarla donakaldım.
•Furkan•
Arda'yı fark eder etmez kendime sahip çıkamadan kollarımı rastgele ona sardığımda hareket etmeyi kestiğini fark ettim. Özlediğim varlığını hissetmek için başımı göğsüne yaslayıp daha sıkı sarıldım.
Özlemiştim işte. Çok özlemiştim.
"Sen hayırdır?" diyerek beni nazikçe kendinden uzaklaştırdı, Arda. "Ne yüzle buraya geldin bir de sarılıyorsun?"
Ondan biraz uzaklaşıp sırt çantamın diğer sapını da ona bıraktım ve ardından alışkın olmadığım kadar uzamış saçımı elimle geriye atıp yüzüne baktım.
"Sen keyfin isteyince öpmesini biliyorsun ama." alayla sırıttı.
"Hatırlarsan ikinci kez sen de öpmüştün. Ödeşmiştik, zamanında." ben de onun gibi sırıttım.
"E sen de bana sarıl da ödeşelim tekrardan." yüzünü buruşturup önüne döndü ve çantamın tek sapını omzuna geçirdi.
"Nerede kalacaksın?" diye sorduğunda şaşkınlıkla arkasından bakakaldım kısa bir süre.
"Senin yanında." dedim sonunda kendime gelip, ona yetiştiğimde.
"Ben de başkasının evinde kalıyorum, olmaz."
"Seni alan beni de alır."
"Furkan, siktir git delirtme beni. Olmaz."
"Aynen olmaz tabii."
"Sikeceğim bir gün seni ama ne zaman şerefsiz."
__