B/3

4K 258 27
                                    


"Evet." Dedikten sonra içimi kara bulutlar sardı. Ardından Demir'e sorulan 'karılığa kabul ediyor musun?' Sorusuna verdiği cevap sert bir, "Evet!" Di.

Bu kadardı işte bitmişti herşey artık Allah katında da resmiyette de evliydim. Dolan gözlerimi saklamak ister gibi eğdim başımı. İnsanların tebriklerini, 'mutlu olun' dileklerini duymak istemiyordum. Sevmediğim tanımadığım biriyle nasıl mutlu olabilirim ki?

Yerimden kalkıp anneme doğru gittim. Şuan en çok ona ihtiyacım vardı. Geldiğimi görünce ayağa kalkıp kollarını açtı. Anında kollarımı boynuna doladım. "Anne ben napacağım?" Diye acıyla fısıldadım. Sırtımı sıvazlayıp kendinden biraz uzaklaştırdı. Yapay bir kızgınlıkla, "Ben sana böyle mi öğrettim Elvin? Her zaman güçlü olup Allah yanımda diyeceksin yavrum." Deyip yüzümü okşadı.

"Gitmeyin anne! Ne olur biraz kalın." Diye yalvardım. Ne yapardım tek başıma burda? Kime giderdim? Anneme beklentiyle bakarken, "Bir ay daha burdayız kızım." Diyen babama baktım. Gözleri net bakıyordu.

Dayanamadım. Koştum attım kendimi kollarına. Kokusunu içime çektim. Hala güven korkuyordu. Hala benim kahramanımdı. Kollarını sırıtma koyup sıkıca sarıldı. "Korkma kızım. Baban her zaman bir telefon uzağında olcak." Dediğinde daha çok ağlamaya başladım. "Seni çok seviyorum." Dedim. "Sen benim ilk ve son aşkımsın." Diyerek burnumu çektim. Son aşkımın hep kocam olacağını düşünürdüm ama artık öyle bir ihtimal yoktu.

"Sen benim hep küçük prensesimsin. Ben her zaman seni koruyacağım." Diyerek gözlerimi öptü. "Ağlama artık kızım. Yakma yüreğimi." Dediğinde başımla onaylayıp gözlerimi sildim. Arkadan gözleri dolu dolu bakan abime sarılıp, "Şşş, Erdem bey size ağlamak hiç yakışmaz. Ayrıca Masal babasını böyle görmek istemez." Diyerek keyfinin biraz da olsa yerine gelmesini sağladım. Güldü.

"Hep böyle güzel kalpli kal kardeşim." Diyerek alnımdan öptü. Ardından Gözde'ye Masal'a sarıldım. Kısa bir nikah töreni olmuştu. Öyle istemiştik.

Herkesle sarıldıktan sonra Kayınvalidem ve kayınpederimin ellerini öptüm. Allah razı olsun ikisi de çok iyi davranıyordu bana. Duru desen zaten çok iyi anlaşmıştık.

Herkesten önce biz binmiştik arabaya. Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Sadece Kayınvalidem, 'Baban size güzel bir daire ayarladı kızım. Yeni evli çift olarak yeni eve çıkmanız daha münasip olur.' Demişti. Burdaki baba faktörü kendi babam değil Mustafa babamdı.

İster misin? Diye sorulmadı. 'Daha münasip olur.' Dendi. O yüzden herhangi bir itiraz hakkım da olmadı.

Araba durduğunda geldiğimiz yere baktım. Son derece lüks bir siteydi burası. Arabayı garaja parkettikten sonra önce o sonrada ben indim. Sesimiz bile çıkmadı. Asansöre bindik. Sadece kaçıncı kata bastığına baktım. 13!

Asansör durunca önce o çıktı ardından da ben. Kapıyı açıp içeriye girdiğinde önce ayakkabılarımı çıkardım. Ardından Besmele çekerek sağ ayağımla girdim. Eve girer girmez duvarların beyaz olması hoşuma gitmişti. Açık tonları oldum olası sevmişimdir.

Holden ilerlerken "Gel benimle." Dedi. Dediğini yapıp peşinden gittim. Koridorun en sonunda duran odanın kapısını açıp, "Burası senin odan. Yan taraf da benim. Birşeye ihtiyacın olursa seslen." Dediğinde başımla onayladım. Önümden çekildiği zaman odaya girip kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp yere doğru çökerken ağlamam boyut değiştirmişti. Bu benim hayalim değildi.

Tanımadığım, sevmediğim bir adamın kocam olması kesinlikle benim hayalim değildi. Delirmek üzereydim artık. Şu 3 gün kabus gibi geçmişti.

NASİP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin