B/12

3.9K 280 22
                                    

Demir KARADAĞ

>>>

Yarim gezdin yola bakarım

Uzun uzun gözlerim doldu yine

Aklıma geldi yüzün oy

 

Al gözümden yaşları gün gelir kurutursun

Yaz bunu bir kenara gidersen unutursun

 

Limanın gemileri demir aldı gidecek

Benim gözyaşlarımı kim gördü kim bilecek oy

 

Al gözümden yaşları gün gelir kurutursun

Yaz bunu bir kenara gidersen unutursun

•••

O gecenin üzerinden iki gün geçmişti. Elvin o gece kötü hissetse de daha sonra Demir'in onunla ilgilenmesi kendini iyi hissettirmişti. Sürekli sohbet edip vakit geçirmeye çalışıyorlardı.

Lakin bu aralar Demir'in işleri fazlasıyla yoğundu. Biraz bahsetmişti. Elvin'in anladığı tek şey ise kurdukları ofisi büyütüp sirket yapma yoluna girmişlerdi. E haliyle bu işte en çok yorulan kişiler Demir ve Emir'di.

Genç kız çantasını koluna takıp evden çıktı. Buraya geldi geleli birkez bile tek başına çıkmamıştı. Bugün de evde çok sıkılmıştı ve kayınvalidesine gitmek için evden çıkmıştı. Bundan Demir'in haberi yoktu tabiki. Zira olsa da 'hayır' diyerek kestirip atacaktı.

Elvin taksiye bindiğinde anında karar değiştirip sahile gitmeye karar verdi. Karadeniz sahiline uzun zamandır gitmiyordu. Ve belki de uzun zamandır buna ihtiyacı vardı. "Sahile lütfen." Dedikten sonra sırtını arkasına yaslayıp yolu izlemeye başladı.

20 dakikanın ardından duran taksinin borcunu ödeyip indi. Elvin sanki uzun zamandır görmediği bir arkadaşıyla berabermiş gibi hissetti. Çok özlemişti Karadeniz'i...

Boş bulduğu bir banka oturup Karadeniz ile ayni renkte olan gözlerini şiddetli dalgalara dikti genç kız. Ve sessizce konuşmaya başladı.

"Biliyor musun? Evlendim." Dedi. Ve kendi kendinde güldü. Bunu hep yapardı. Karadeniz ile sohbet etmenin tadı bir başkaydı onun için. Bütün duygularını bilen tek kişi Karadeniz'di.

"İlk başlarda çok kötüydü ama şimdi çok güzel herşey." Dedi. Sanki Karadeniz onu duyup onu anlıyormuş gibi anlatıyordu genç kız. Denizin tuzlu kokusunu içine çekip konuşmasına devam etti. Kim derdi ki Elvin bu kadar dertli? Öyleydi ama... Genç kız bazen hiç önemi olmayan şeyleri bile kafasına takabiliyordu.

Bu huyu çoğu zaman onu hırpalardı. İçinde fırtınalar koparan dışarıya bahar bahçesi gibi göründüğü çok olmuştu. Annesinden öğrenmişti bunu. Babaannesi çok cektirmişti annesine. Elvin ise bunları görerek büyümüştü. Babaannesi annesine ne derse desin, annesi Selma hanım hiçbir zaman kocasına şikayet etmezdi. Her zaman kocasını güler yüzle karşılar çok iyi davranırdı.

Kendi kendine güldü yine. Geçmişti herşey... babaannesi annesine ne kadar kötü davranıyorsa Elvin'e bir okadar iyi davranıyordu.

'Allah rahmet eylesin' dedi içinden genç kız.

Dedesini düşündü. Çok özlemişti onu da. Düğününe de gelmemişti. Kızmış mıydı ki acaba? Diye düşündü. Ve eve gidince aramayı aklına not etti. Ev deyince aklına saate bakmak geldi. Ve baktığında şok geçirdi. Saat 19.25'di. Gözlerini gökyüzüne çevirdiğinde kararmaya yüz tutmuş hava ile karşılaştı.

NASİP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin