Yatakta uykumun gelmesini beklerken Demir'in birazdan duştan çıkacağını biliyordum.
Bacaklarımı kendime çekip sarabildiğim kadar sardım. Uyumak istiyordum ama aksine gram uykum yoktu.
Olanları düşünürken bugün ne kadar sorumsuz davrandığımı biliyordum. En azından evden çıkmadan önce şarjımı kontrol edebilirdim. Peki Demir verdiği tepki de haklı mıydı? Değildi. Belkide haklıydı. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyorken bir yandan da kendimi sakinleştirmek bana kalmıştı.
Kapı kapanma sesi gelince irkilerek yatakta geri çekildim. Demir'in gözleri beni bulurken kaşları çoktan çatılmıştı. Bakışlarımı çıplak vücudundan çekip yere eğdim. Birkaç dakika sonra yatağın yan tarafının çökmesiyle gözlerimi sıkıca yumdum. Kollarının belime dolanmasıyla irkilmeden edemedim. Birkaç saat önceki hali gözümün önünden gitmiyordu.
Gerçekten çok korkunç görünüyordu. Normal bir sinir olmadığı çok açıktı. Sinir hastası olabilir miydi?
"Elvin?" Dediğinde yavaşça ona döndüm. Bu gece onu daha fazla sinirlendirmek istemiyordum. Gözlerine bakmadan, "Efendim?" Dedim.
"Kırıldın biliyorum ama ben haklıyım, sende biliyorsun." Dediğinde başımla onayladım. Haklıydı sözüm yoktu ama bilmediği şey ben kırılmamıştım. Korkmuştum.
Tamam belki biraz kırılmış olabilirdim.
"Haklısın." Diye mırıldandım. Kollarıyla beni daha çok sarıp kendine iyice çekti. Başım göğsüne denk geldiğinde çıplak olduğunu anladım. Böyle yatmayı çok seviyordu ve bende birşey diyemiyordum.
Saçlarım da dudaklarını hissedince gözlerimi kapattım.
"Bir daha böyle birşey yapma, lütfen." Dediğinde, "Tamam." Diyerek onayladım. Bundan sonra dikkat edecektim.
"Ayrıca bundan sonra canın sıklınca beni ara, ben alırım seni." Dediğinde başımla onayladım. Zaten bundan sonra böyle birşey yapmaya cesaretim yoktu.
Demir beni kollarına hapsederken nekadar uykumun olduğunu anladım.
•••
Boğazımın acısıyla gözlerimi araladığımda hala dün gece yattığımız halde ödülünü gördüm. Demir'in kollarından zorla çıkıp ayağa kalktım. Mübarek kerpeten gibi sıkıyordu.
Yavaşça mutfağa girip bir bardak su içtim. Bardağı makineye koyup odaya dönecekken salona bakmak aklıma geldi. Dün gece temizlemeden uyumuştum. Demir uyanmadan temizlesem iyi olurdu. Salonun geniş kapısını araladığımda odanın tertemiz olduğunu gördüm.
Şaşkınlıkla odaya bakarken arkamdan gelen adım sesleriyle başımı arkaya çevirdim. Demir uykulu hâliyle bana doğru gelip beni pas geçerek salona girdi.
Salonu Demir'in temizleme ihtimali yüzde kaçtı?
Karşısına oturup, "Demir, burayı sen mi temizledin?" Diye sordum. Alayla güldü.
"Saçmalama." Dediğinde daha çok merak ettim. E ozaman kim temizledi?
"E ozaman kim temizledi?" Diye sorduğumda, derin bir nefes aldı.
"Dün gece sen uyuduktan sonra sekreterden eve birini göndermesini istedim." Dediğinde nedense rahatsız olmuştum. Gecenin o saatinde Demir bir kadınla aynı yerde mi kalmıştı?
Kaşlarımı çatıp başımla onayladım. "Ben kahvaltı hazırlayayım." Diye mırıldanıp ayağa kalktığımda sırada, "Hazırlan, dışarı çıkalım." Dediğinde başımla onayladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NASİP
SpiritualNe kadar hesap yaparsanız yapın, hesapta olan değil nasipte olan gelir başınıza... ••• Kapak Tasarımı: @beyzanu1907'ye aittir. Beni kırmayıp vakit ayırdığı için burdan teşekkürlerimi iletiyorum...