Kapının zili kulaklarıma dolarken test kitabımı kapatıp üzerimin düzgün olduğuna emin olunca dürbüne bakma gereği duymadan kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm kişiyle gözlerim dolarken ağlamamak için kendimi zor tuttum.
"Kızım..." Diyen sesi duyduğumda onun da en az benim kadar özlediğini anladım. "Babam!" Diyerek boynuma sarılıp öptüm. Kokusunu içime çektim. Bir insan hala mı güven kokar?
Kapıda durduğumuzu farkedince hemen geri çekilip,"İçeri gir babacığım dışarda kaldık." Diyerek geri çekildim. Babam ayakkabılarını çıkarıp içeri geçince bende hemen ardından gidip yanına oturdum.
Gözleri nemliydi. Gelmeden önce ağlamıştı. Gözlerim doldu. Konuşmayı istemiyordum. Biliyorum ki ağzımı açtığım an hiç ağlamadığım kadar çok ağlayacaktım. "Kızım, Elvin'im..." Dediğinde kendimi tutamadım ve almaya başladım. Babam şaşkınlıkla birkaç dakika bana baktı. Ardından o sevkatli kollarını belime doladı.
"Güzel kızım. Noluyor?" Dediğinde derin bir nefes aldım. Kocamla aramda olan şeyleri anlatmamam gerekiyordu. Böyle birşeyin dinimizde yeri yoktu. "Seni görünce duygulandım." Diyerek geçiştirmeye çalıştım. Babam inanmadı. Gözlerindeki öfkeyi gördüm. Elimden tutup ayağa kaldırdı.
"10 gün oldu kızım. Koskoca 10 gün. O adam hala seni üzüyorsa beni kimse durduramaz. Kalk evimize gidiyoruz." Dediğinde düşündüm. Evet tam tamına 10 gün olmuştu. Gerek kalmadığı sürece asla karşılaşmadık. Genelde o işten gelmeden önce uyuyordum. Bazen sabahları karşılaşıyorduk okadar.
"Babam... sakin ol." Dediğimde sinirle homurdandı. "Neden kızım? İstemiyordun zaten. Hadi gidelim." Dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım. O evlenmeden önceydi.
Hatırladım. O gün babama nasıl yalvardığımı istemeye geldikleri gün ne kadar gözlerine bakmaya çalıştığımı hatırladım. Sonra ise bana öfkeyle bakan gözleri hatırladım. Babam... Sanki kızı değildim. Peki şimdi ne olmuştu da geri almak istiyordu?
O salonda beni onlara emanet edişi hala gözümün önündeydi. Kendimi berbat hissettiğim halde saygısızlık olmasın diye tek kelime etmemiştim. İçime atmıştım.
O adamla evlenmek istemedim, yapmayın dedim. Ama kimse beni dinlemedi. Geldikleri gün gözlerindeki kini nefreti gördüm ben. Bana bakan o gözler asla değişmeyecekti.
Babamın endişeyle bakan gözlerine bakarak, "Ne değişti?" Dediğimde anlamaz gözlerle baktı. Sözüme devam ettim. "Sana yalvardığım günden, beni çek vur ama evlendirme! Dediğim günden bugüne ne değişti baba!?" Diye bağırdım. Babamın gözleri doldu. Ama durmadım. 10 gündür bu evde tektim. Tek kelime etmemiştim.
"O gün bana o tokatı o adamla evleneyim diye atmadın mı? Söylesene! Beni kendi ellerinle ateşe atarken nerdeydin?" Diye bağırdım. Oysa gözlerime bakıp, "Ben senin mutlu olacağını düşündüm. Yanıldım. Benimle gel kızım. Ben seni bırakıp hiçbir yere gitmeceğim." Dediğinde güldüm.
"Baba! Bu yolun dönüşü yok!" Deyip elimi gösterdim. "Bak ben evliyim. Sen evlendirdin." Dedim. Gözlerime acıyla bakmaktan vazgeçip bağırdı. "Hazırlan Elvin gidiyoruz!" Dedi. Sonra bir ses daha duyuldu.
"Siz istediğiniz yere gidin Davut bey. Karım benimle burda evimizde kalıyor." Dedi. Arkamdan döndüğümde kapıda bize bakan Demir ile karşılaştım. Bi sen eksiktin.
Babam kendine bakan Demir'le daha da sinirlendi. "Kızımı! Sana bırakmıyorum. Her gün bu evde bitiyor. Şu hale bak!" Deyip beni gösterdi. "10 günde verdiği kilonun haddi hesabı yok." Dedi. O anda kendime kızdım. Daha bol şeyler giymeliydim. Kilo verdigimin farkındayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NASİP
SpiritualNe kadar hesap yaparsanız yapın, hesapta olan değil nasipte olan gelir başınıza... ••• Kapak Tasarımı: @beyzanu1907'ye aittir. Beni kırmayıp vakit ayırdığı için burdan teşekkürlerimi iletiyorum...