B/6

4K 288 83
                                    

Genç kız daha önce sadece bir defa geldiği yolları tanımaya başlamıştı. Dikkatle takip ediyordu etrafı. Öyle ki bir gün canı sıkılsa çıkıp gelebilmeyliydi.

Araba durunca emniyet kemerimi çözüp kocasını beklemeden indi. Ama yürümeye devam etmedi. Çünkü burda kocasını beklemesi gerektiğini gayet iyi biliyordu. Demir de zaten birkaç dakika içinde Elvin'in yanına gelip elini eline hapsetti.

Elvin bu durum karşısında kaşlarını çattı. Bunu yapmak zorunda mıydı? Elini çekmeye çalıştı ama Demir okadar sıkı tutuyordu ki neredeyse çekmesi imkansızdı. Hatta elini çekmeye çalıştıkça daha da sıkıyordu.

"Eve böyle gireceğiz. Boşuna çekmeye uğraşma." Dediğinde Elvin yenilgiyi kabul ederek kendini serbest bıraktı. Birkaç dakika içinde ikisi de salonun kapısına gelmişlerdi. Elvin salonun kalabalık olduğunu görünce kaskatı kesildi. Şimdi hepsiyle tek tek tanışacaktı.

Demir Elvin'e baktığında gerildiğini anladı ve küçük bir ceza verip onu orda yalnız bırakma kararı aldı. Ama bu kararı birkaç saniye sürdü. Ona neden ceza verecekti ki? Kız gayet uslu uslu durup her dediğini yapıyordu. Başını sağa sola sallayıp karısını da peşinden çekerek salona girdi.

"Selamün aleyküm." Dediğinde tüm gözler onlara çevrilmişti. Elvin ise sadece anne babası ile göz göze geldi. Davut bey kızının kocasıyla yakınlığını görünce tebessüm etti. Ayşe hanım ise kızının mutlu olmadığını bildiği için tebessüm edemedi.

Nasıl etsin ki? Kızının ona nasıl yalvardığını hala çok iyi hatırlıyordu, nasıl gözyaşı döktüğünü... evlenmek istemeyen kızını zorla evlendirmişti ve şuan zorla o eli tuttuğunu adı gibi biliyordu. Ana yüreğiydi hissediyordu.

Hep bir ağızdan, "Aleyküm selam." Dendi. Elvin önce büyüklerinin ellerini öptü ardından kızlarla sarılıp tanıştı erkeklerle ise sadece sözlü bir tanışma geçirdi. En son başı ve annesine sıkıca sarılıp hasret giderdi.

Davut bey kızını bırakmak istemiyordu. Pişmandı. Hemde çok. Mustafa beyin sözüne güvenip kızını o duygusuz adama verdiği için çok pişmandı. Almak istiyordu kızını ama biliyordu ki artık zordu. Evliydi kızı. Küçücük kızını kendi elleriyle evlendirmişti.

Kızının kolundan tutup kendi yanına çekti ve nerde olduğunu umursamadan tekrar sıkıca sarıldı. Elvin başta şaşırsa da sonradan oda sokuldu babasına. Ne olursa olsun ona küs kalamamıştı. Hala babasına aşık bir kızdı.

Demir ise gördüğü manzara ile gerildi. Olurda bu adam karısını almak isterse nasıl engel olacağını bilmiyordu. Bir defa olmuştu ama biliyordu ki aynı şey tekrar olursa bu sefer çok zor olurdu. Çünkü artık kendi babası da ona sinirliydi. Bugün sırf bu yüzden böyle bir yemek yenilmesini istemişti.

Birkaç gün önce de babası çağırmıştı ama karısıyla bırak bir yere gitmeyi yüzüne bakmadığından reddetmişti. Bugün arayıp babasına herkesi eve toplamasını söylemişti. Mustafa Bey duyduğu şeyle oldukça şaşırmış aynı zamanda sevinmişti ama oğlunun canını sıkmak için olumsuz şekilde konuşmuştu. 'Bunlar için geç kaldık oğlum ama olsun ben çağırırım milleti.' Demişti. 

Demir bey 10 gün boyunca onlara resmen zulmetmisti. Şimdi sıra onlardaydı.

"Gelin hanım kaç yaşında?" Dedi. Kızını Demir'e vermek isteyen hala. Sesindeki tını Demir'i sinir etmişti. Elvin'e fırsat vermeden. "18." Demişti. Anında hala burun büktü. "Çok küçükmüş." Dedi. Biliyordu Elvin'in yaşını sırf huzursuz bir ortam oluşturmak için konuşmuştu başarmıştîda.

Davut bey ve Demir gerilmişti. Davut bey bir kez daha pişman oldu. Bu kadının kızıyla uğraşacağını anlamıştı. Ve bu onun elini kolunu bağlamıştı. Demir ise halasına saygısızlık yapmamak için kendini zor tutuyordu. Yumruklarını sıkmaktan elleri bembeyaz olmuştu.

NASİP Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin