9.Bölüm:Basıldık🎭

75 17 11
                                    

Ve bazen birşeylerin kötü gittiğini düşündüğün anda yanılırsın, aslında tam o anda düzene girmiştir hayatın.. Gökyüzünden düşen damlalara iyi bak ki, her damlada onlarla birlikte yok olsun göz yaşların.

Sibel Erdoğan

Gözlerimi kırpıştırdım gökyüzü çok güzel görünüyordu. Yıldızları her zaman sevmiştim üzerine havai fişekler ayrı bir güzellik katmıştı.
Merak baloncuklarım tepemde tek tek parlarken, nerden başlasam diye düşünüyordum.

Bakışlarımı yıldızlardan ayırmadan "Neden buradayız?"diye sordum.

"Bugün hak etmediğin halde sana bağırdım. İstemeden de olsa canını acıttım. Bunu bugün için bir özür olarak görmeni istiyorum."

"Peki, neden buraya geldik de partiye gitmedik?"

"Çünkü gitmek istemiyordun." Derin bir nefes aldım yorgun olduğum için gitmek istememiştim. Ama şuanda yorgunluğumdan eser kalmamıştı esen rüzgar sanki yorgunluğumu da beraberinde götürüyordu.

"Buraya da gelmek istememiştim." Kafasını birkaç saniye bana çevirerek sadece gözlerime baktı.

"İkisi aynı şey değil"

"Farkı ne?"

"Burayı seviyorum"

"He yani bu buraya gelmek isteme mi gerektiren bir ayrıntı öyle mi?" dedim tek kaşımı kaldırıp yüzüne bakarken elini yüzüne yaslayarak bana doğru döndü.

"Ha birde Beni rahat rahat kesebilecebeğin bir yer." deyip sözünü muzip bir gülümsemeyle süslediğinde altındaki ilâhî takmadan sırıttım.

"Evet seni kesip atabilmem için ideal bir yükseklik"

"Bu fikirlerinden daha varmı Mert'e de aynılarından uygulamak farz oldu."

"Gerek yok senle zaten 5 dk aynı ortamda dursun katır tepmişe döneceğinden eminim."

Söylediğimi takmayarak kenardaki geldiğimizden beri yeni fark ettiğim sepetin içinden bir örtü çıkartarak ayağı kalkıp hemen yanıma örtüyü serdi.

Tekrar yerine geçip sepetten iki bardak alıp kenara koydu. Bense uzandığım yerde oturur pozisyona geçip ne yaptığını anlamaya çalışırken sepetten kafasını kaldırıp yapma bir sinirle yüzüme bakarken elinin altındaki sepeti alıp önüme koydu.

"Ee hadi öyle boşboş bakacağına yardım et. Ben iki dakikaya geliyorum." diyip geldiğimiz kapıdan çıktığında sepetin içinden streçe sarılmış sandviçleri ve mini cup kekleri çıkarttım. O değilde 4 tane sandviçi kim yiyecek ben hala onu düşünüyorum.

Murat elinde iki tane şişeyle geldiğinde dikkatle onu izliyordum. Şişelerden birini açıp kendi bardağına koyduktan sonra küçük şişedekini de ikinci bardağa koyarak bana uzattı. Kendi bardağındakini içerken, etrafa bakıyordu. Bana uzattığı içecekten bir yudum alırken bakışlarım hala üzerindeydi. Ağzıma gelen yoğun vişne tadıyla kaşlarımı çattım. Elinden bardağı alıp kokladım, bana vişne suyu verirken kendisi şarap içiyordu. Bakışlarımı yeniden yüzüne çıkarttım.

"Ne sandın bücür gece gece sana içki verip bir de seninle uğraşacağımı falan mı? Imm... Hiç sanmıyorum."

Gözlerimi devirdim, zaten içki içmezdim ki ben. Önümdeki sandviçlerden birini açıp yemeye başladım. Meyve suyumdan da biri yudum alırken Murat'ın çoktan ikinci sandviçinin yarısına geldiğini fark ettim. İç sesimin gözleri fal taşı gibi açılmış 'Ooha' derken -ki bu gayet doğal bir tepki oluyor.-lokmamı yutup homurdanmaya başladım.

KİRAZ ÇİÇEĞİM (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin