O Benim,çek elini üstünden!

55 9 9
                                    

Soru sırası bana geldiğinde arkadan gelen bir bağırış sesi Büşra ile sohbetimizi bölüp,yarı da bırakmıştı. Birisi sertçe Büşra diye bağırıyordu ama kim bilmiyordum. Büşra da çok korkmuştu ama onu tanıyor gibiydi..

BÜŞRA'DAN

Soru sorma sırası Yüksel'e geldiğinde arkadan birisi bana bağırıyordu ses fazla yabancı değildi ama korkmuştum.

Başımın belası geçmişim de yaptığım en büyük pişmanlığım Mehmet..
Yanımda Yüksel'i görünce çıldırmış olacak baya sinirliydi. Buna hakkı bile yok.. 

Yüksel'in yanından kalkıp Mehmet'i kolundan tutup oradan uzaklaştırdım. Sertçe geri çektim "Ne bağırıyorsun hayvan gibi gerizekalı mısın sen?" dedim. Sertçe bana bakıp "senin için deliren bir gerizekalıyım evet"dedi. Hayır senin neyine ki beni sevmek?

Kızmıştım ona hemde çok artık onu istemiyordum çünkü çok kötü davranıyordu ilgisiz,sert ve yalancı..

Mehmet'e bağırırken Yüksel'in geldiğini gördüm mehmet'i bırakıp ona doğru yürüdüm göğsüne ellerimi koyup ittim"Gidermisin ne olur? Piskopat ruh hastasının teki uğraşmaya değmez yalvarıyorum git lütfen" dedim ağlamaklı bir sesle. Gülümsedi "Peki o psikopat şerefsiz ile seni tek bırakacağımı mı sandın?" dedi. Korkuyordum orada kavga edecekler diye çok korkuyordum ama anlayan kim ki?

Yüksel beni kenara itip Mehmet'in üzerine doğru yürüdü "ne derdin var lan kızla gevşek"dedi. Yüksel kavgacı bir insan değildi cok kavga ettiğine de şahit olmadım hic zaten sevecen neşeli birisiydi kavgayla bela ile işi pek olmazdı. Tabi bu onun sinir olmadığı anlamına gelmiyordu.

Burun buruna gelmişlerdi aralarına girip"salak mısınız siz çocuk gibi kavga mı edeceksiniz?" bağırdım. Yüksel sinirle bana baktı benim yüzümden başının belaya girmesini istemiyordum çünkü mehmet uğraşılacak bir çocuk değildi,aptaldı, nefret edilecek birisiydi hatta ama geçmiş işte silinmiyor..

Teneffüs zili çaldı herkes yavaş yavaş aşağı inmeye başlamıştı biz dış kapının önünde duruyorduk mehmet ve Yüksel burun buruna, ben ortalarında hala bağırıyordum. Sesimi duyan ve bizi öyle gören Hasan ile Damla yanımıza koştu. Hasan şaşkın bi ifadeyle"ne oluyor burada?" dedi. Yüksel gülümsedi "Gevşeğin biri kaşınıyor kardeşim"dedi. Mehmet daha da ilerledi "Kaşısana" dedi sinirli bir ifadeyle. Damla zaten beni sevmiyordu bu olaydan sonra daha da nefret edecekti benden emindim sinirli sinirli bana bakıyordu. Aralarından çıkıp Damla'nın yanına yanaştım "birşeyler yap ayır şunları ne olur?"dedim ağlamaklı bir ses tonuyla. Damla sinirle bana bakıp "ne bok yedin yine,neye sebep oldun?" dedi. Haklıydı bu sefer kızmıyordum. Ben Damla ile  konuşurken ortalık karıştı. Yüksel ve Hasan baş belası,gerizekalı Mehmet salağını araya almış pataklıyorlardı. Damla ile koşup onları ayırmaya çalışıyorduk,neredeyse bütün okul oraya toplanmış olan biteni izliyordu. Bahçede ki nöbetçi öğretmen gelip ayırdı üçünü de alıp müdürün odasına götürdü. Damla bana dönüp sinirle"Aferin" dedi. Vicdan azabı çekiyordum. Neden Yüksel'i dinliyip onunla bahçeye gelmiştim ki? Neden?  Olan bitene anlam veremiyordum. Benim için neden kavga etmişti? Sıradan birisi olsam umursamaz oradan ayrılırdı ama o kalıp benim için kavga etti. Ne düşünmeliyim?

Damla hızlı adımlarla merdivenleri çıkarak müdürün odasının önüne doğru ilerliyordu bende peşinde onu takip ediyordum. Damla dayanamayıp kapıyı çaldı ve içeri girdi..

Müdür sinir olmuş olacak ki"Ne yapıyorsun kızım sen çık dışarı" diye bağırdı. Damla dinlemedi ve koltuğa oturdu. Bende kapıdan olan biteni izliyordum şaşkın şaşkın. Damla bana döndü"Ne bakıyorsun oradan gel otur şuraya" dedi. Şaşkın şaşkın ona bakarken"tamam"diyip oturdum. Müdür çıkmamız için bağırıyordu ama dinleyen kim?
Damla sinirle müdüre döndü "Hocam Hasan ve Yüksel'in suçu yok tek suçları köpek kovalamak olay nasıl başladı bilmiyorum,ama eminim suçsuzlardır" dedi. Hasan sinirle damla'ya baktı "Damla çıkın dışarı başınız belaya girecek"dedi. Damla dik başlı,sadece kendi bildiğini kendi doğrularını bilen akıllı ve zeki bir kızdı,Hasan'ın dediğini başıyla onaylayıp odadan çıktı. Müdür bana döndü "Sen çıkmıyormusun kızım,davetiye mi bekliyorsun çıkmak için"dedi. Ben hala olayın şaşkınlığını atmaya çalışıyordum müdüre bakarak "Olay benim yüzümden oldu hocam,bütün sorumlu benim Hasan ve Yüksel'in suçu yok"dedim. Yüksel şaşkınca bana bakıp "çık dışarı Büşra saçmalama"dedi. Onu duymak istemiyordum,başı benim yüzümden belaya girmişti. Müdür sinirle bana bağırıp"çık şu odadan kızım ,anlamıyor musun yoksa ben atacağım seni şimdi"dedi. Kalkmadım oturdum ama bu sefer müdür oturduğu yerden kalkıp kolumdan tuttuğu gibi beni odadan attı. Lanet olsun

Kapıda bekleyen Damla beni görünce oturduğu yerden kalktı"ne oldu olayı bana anlatsana baştan sonra kadar"dedi. En başından anlatmaya başladım"Yüksel ile otururken Mehmet geldi bana bağırdı Yüksel de müdahale etti, zil çaldı siz geldiniz sonrasını biliyorsun zaten" dedim. Tamam dercesine kafasını salladı. Müdürün odasının önüne oturduk ve orada onları bekledik.

1 Saat sonra..

Yüksel ve Hasan beraber çıktı müdürün odasından gülerek,onları görünce biz de oturduğumuz yerden kalkıp onların yanina gittik. Damla merakla"Ne oldu lan ne dedi müdür?"diye sordu. Hasan gülerek " Valla bize şiddet altında kalan bir kızı koruduğumuz için Aferin dedi,diğer salak da kurula gidip kesin okuldan siktir edilecekmiş"dedi. Hasan'ın dediklerini duyunca içim rahatladı,kendime gelmiştim. Gülerek Yüksel'in gözlerine baktım o da bana bakıp gülümsedi. Hasan ve Damla sınıfa çıktı. Yüksel bana döndü "Korkma artık kendine gel"dedi. Güldüm"Sen varsın korkmuyorum"diyince resmen gülmekten kendinden geçti diyebilirim. O güldü o Gülünce bende güldüm sonra yine bana baktı "Çikolata ister misin?"dedi. Çikolatayı sevdiğimi biliyordu ama her çikolata değil tabi..

Olur dercesine kafamı salladım elimden tutup koşarak beni kantine getirdi. Ben bi yere oturdum o da sevdiğim çikolatayı almış geliyordu. Gülümseyerek "hindistan cevizli wanted,hem de 3 tane sen bunları yerken bende sana sıranın bana gelip ama soramadığım sorumu sorarım"dedi. Hindistan cevizli wanted benim en sevdiğim çikolataydı ondan başkasını nadir yerdim, o da biliyordu bunu. Elinde onları görünce dayanamayıp boynuna atladım kulağına "Şimdi sorunu sorabilirsin" diye fısıldadım.

YORUMLARI BEKLİYORUM OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKÜR EDERİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

Dört Yapraklı Yonca 🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin