Masal gibi olan o günlerin üzerinden neredeyse 3 ay geçmişti. Bu süre zarfında her şey yolundaydı. Nefise ve Muzaffer bir bütün olmuş,aşklarını doyasıya yaşıyorlardı. Hatta o kadar bir-birlerine odaklanmışlardı ki,her kesi her şeyi unutu vermişlerdi.
Tabi ki onların bu haline hem üzülen hem de sevinen biri daha vardı. Kuşkusuz bu kişi Zeynepti. Artık planı başarıya ulaşmıştı. Zaten yüzünü güldürek şey de buydu. Diğer taraftan,eğer olan biten her şeyi babasına açıklamazsa,yine ondan ayrılmak zorunda kalacaktı ve bu Zeynepin hiç istemediği şeyler sırasında en başta duruyordu. Bu yüzden,acilen bir çözüm bulmalıydı. Ama ne?
Aslında onlara gerçek evli olduklarına inanmadığını söyleyip biraz daha burda kala bilirdi. Fakat aksi takdirde bu sefer Muzaffer daha da şüphelene bilirdi. Zeynep ilk ortaya çıktığında da araştırmıştı kızını. Fakat sadece Salih beyin hazırladığı sahte raporlara ulaş bilmişti.
Şimdi eğer Muzaffer yeniden bir şeylerden şüphelenmeye başlarsa,bu sefer daha derine gider ve istediği bilgilere ulaşırdı. Zeynep bunu çok iyi biliyordu. Çünkü aynı babası gibi o da inatçıydı ve bu yüzden onu çok iyi tanıyordu.
Bakalım Zeynep kendinde o cesareti bulup,Muzaffere her şeyi anlatacakmıydı? Bunu sadece yaşayarak karar verecekti...
****
"Geel" çalınan kapıyla başını dosyalardan kaldırmadan gir komutunu verdi Muzaffer.Nefise hafifçe kapıyı aralayıp içeri girdi. Muzaffer hala başını kaldırıp ona bakmadığı için Nefisenin geldiğini anlamamıştı. Nefiseyse buna sadece tebessüm etmiş ve kocasına doğru ilerlemeye başlamıştı.
"Muzaffer bey" yüzündeki tatlı gülümseyi silmeden ilerledi ve Muzafferin masasının karşısında durdu.
"Sevgilim" Nefisenin sesini duymasıyla başını hemen kaldırdı Muzaffer ve seri bir şekilde kalkıp karısının yanına ilerledi.
"Bakıyorum hız kesmeden çalışıyorsun" elindeki dosyayı masaya bırakıp,ellerini Muzafferin ceketine doğru götürdü Nefise.
"Eh,ailemizin-" ellerini Nefisenin beline doladı ve yüzünü ona biraz daha yaklaştırdı. "Çoçuklarımızın geleceği için bunlar karıcım"
"Ben ne kadar düşünceli bir kocaya sahibim böyle" cilve yapar gibi Muzaffer baktı Nefise.
"E Nefise hanım,bir Muzaffer Karamaner kolay-kolay yetişmiyor" havalı bir tavır takındı Muzaffer. Nefise onun bu haline hem gülümsedi hem de gözlerini devirdi.
"Ay yesinler" göz devirip Muzafferden ayrıldı Nefise. Fakat Muzaffer hemen ellerini karısının beline dolayıp kendine çekti ve köprücük kemiğine öpücük kondurdu.
"Imm bu koku beni benden alıyor" başı hala Nefisenin boynundayken kokusunu soludu Muzaffer.
Nefise gülümsedi ve elini ilk önce Muzafferin ensesine daha sonra saçlarına daldırdı parmak uçlarını. Muzaffer bu durumdan etkilenmiş olacak ki usulca kafasını kaldırdı ve onu bekleyen dudaklara gömüldü hemen. Çok kısa bir öpüşmenin ardından ikisi de gözleri kapalı bir şekilde ayrıldılar.
"Şirkette olduğumuzun farkındasındır umarım?" Gözleri hala kapalı,elleri kocasının ceketindeyken konuşma gereği duydu Nefise.
"Seni öpmemek için iyi bir bahane değil" yüzünde muzip bir ifadeyle dudağının kenarı kıvrıldı Muzafferin.
Tam yaklaşıp bir kez daha öpecekken çalınan kapıyla ikisi de ışık hızıyla bir-birinden ayrılıp kendilerini toparladılar.
Muzaffer gel komutunu verdikten sonra Canan içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmezdim
Fanfictionİki insanı bir araya ne getirir? Hayat? Kader? Aşk? Bu sorunun cevabını sadece yaşayarak bulacaklardı