Nefise korku dolu gözlerle odadaki doktorlar'ın bir o yana bir bu yana koşuşturmasını izliyordu.
Elinden hiç bir şey gelmiyordu. Eğer o da giderse,bir daha asla toparlayamazdı. Onsuz olmazdı ki.
Gözlerinden akan yaşlara engel olamadı Nefise. Zaten olmak istemiyordu da. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Gözlerini kapadı ve eli kendinden istemsiz bir şekilde karnına gitti.
"Bizi bırakma..." sözler boğazında düğüm-düğüm olmuşken,sadece bu iki kelime firar etmişti dudaklarından. İçinde kopan fırtınalara rağmen kendisinden inanmadağı bir şekilde sakince doktorun çıkmasını bekliyordu.
Derken doktor yanında hemşireyle odadan çıktı. Nefise ve Zeynep hemen ikisine doğru dönerken,doktor yüzünde tek bir mimik oynamadan onlara yaklaştı.
"Belli ki Muzaffer bey'i bu hayata bağlayan sebepleri var. Gözlerini açtı. Kendine geldi. Geçmiş olsun" dedikten sonra yüzünde memnun bir ifadeyle yanlarından ayrıldı doktor.
Nefise ile Zeynep sevinçten çıldırmak üzereydiler. İkisi de mutluluktan bir-birine sarıldı. Hatta Nefisenin gözlerinden bir kaç damla sevinç göz yaşı bile aktı.
En önemlisi içinin huzurla kaplandığını hissetmişti kadın. Onu duymuştu ve sözünde durmuştu adam. Tuttuğu eli bırakmamıştı. Kadınına verdiği mutluluğu,huzuru,aşkı ondan almamıştı. Hatta sevinçine sevinç,huzuruna huzur,aşkına aşk katmıştı. Ve ne kadar şanslı olduğunu anlamıştı kadın... Ne kadar değer verdiğini...Ne kadar aşık olduğunu...
****
Aldıkları güzel haberden neredeyse 1 saat geçiyordu. Nefise Zeynep'i Muzaffer'e bir kaç eşya almak için villaya göndermiş,Ceyda ile Mehmet Yusuf'la ilgili bir kaç haber almak için karakola gitmiş,Nefiseyse Muzaffer'in başında beklemeye başlamıştı.
Gözlerini açmıştı fakat vücudu hala yorgun olduğu için biraz daha uyutmuşlardı. Şimdi Nefise sandalyede oturmuş,elleriyle Muzaffer'in ellerini tutmuş uyanmasını bekliyordu.
"Gittin sandım... Bizi bıraktın sandım... Teşekkür ederim ömrüm... Yeniden döndüğün için, varlığınla varlığıma değer kattığın için..." bir eliyle Muzaffer'in saçlarını okşamaya başladı.
"Benden bu kadar kolay kurtulacağını sanmıyordun herhalde" hala biraz narkozun etkisinden olduğundan yavaşça konuştu Muzaffer ve usulca gözlerini açtı.
"Muzaffer" hafif şaşırmış,çokca heyecanlı bir şekilde yerinden kalkıp Muzaffer'in yanına oturdu Nefise.
"Canım" hafif tebessüm edip çok özlediği yeşillere baktı Muzaffer.
"Hoş geldin sevgilim" eline naif ve bir o kadar da zarif öpücük kondurdu Nefise.
"Gerçekten hoş buldum" halinden memnun bir şekilde karısına baktı Muzaffer.
Nefise de özlem dolu bakışlarla Muzaffer'i izledi bir süre. Daha sonrasında Muzaffer doğrulmak istediğin de biraz canı yandı. Nefise bunu hemen anlamış olacak ki, kocasına yardım etti. Artık yüz-yüzeydiler.
" O kimdi Nefise?" Ne kadar kendini tutmak istese de kim tarafında vurulduğunu bilmek onun en doğal hakkıydı.
Bu soruyla gerildi Nefise. Gözlerini kapadı. Aklına o an geldi. Muzaffer'in vuruluşu,kanların içine Nefise'nin kucağına yığılışı. O an yaşadığı korku.
"Oydu... Yusuf... Amcam olacak herif... Beni vurmak istedi ama sen-" devamını getiremedi Nefise. Kalbinde bir şeyler paramparça oldu. Göz yaşları yüzünü işgal etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmezdim
Fanfictionİki insanı bir araya ne getirir? Hayat? Kader? Aşk? Bu sorunun cevabını sadece yaşayarak bulacaklardı