Sa kücük psikopatlarım :d
2. hikayemle karsınızdayım umarım beğenirsiniz :)
Hikayenin ilk basi sıkıcı gelebilir ama lütfen okumaya devam edin.
Neyse iyi okumalar
Yorum ve oy pls
¥
Dolabımdaki kıyafetleri hızlıca cantama koydum ve bavulu kapattım. Cercevenin arkasında ve kumbaramda gizlediğim paraları alarak cebime koydum. Hemen burdan gitmeliydim.
Cantayı pencereden asağı attım ve bacaklarımı pencereden sarkıttım.
Hadi ama bunu yapabilirdim. Sadece 3. kattan ip kullanmadan veya borudan kaymadan atlayacaktım. Cocuk oyuncağı(!)
Pencereden ayaklarım sarkmıs bir bicimde beklerken birden kapım sertce acıldı ve Joe iceri girdi.
Siktir! İste simdi sıçmıstım!
"Bea!" dedi ve pencereye doğru gelmeye basladı. Kasılmıs cenesinden ve catık kaslarından sinirli olduğu cok belli oluyordu.
Joe'nun geldiğini gördüğümde gözlerimi kapattım ve hic düsünmeden kendimi asağıya saldım.
Ayağım biraz acısada hic birsey olmamıstı. Sadece bileğimde ufak bir ağrı vardı ama katlanılmayacak kadar kötü değildi. Daha kötü yaralanmalarımda olmustu.
Tanrım bu yaptığım resmen delilikti! Joe'nun evinden kactığıma inanamıyorum. Bu halime gülmeye basladığımda Joe'nun sesi hemen kulaklarıma dolmustu.
"Bea'yı yakalayın cabuk!"
Hemen burdan gitmeliydim. Arkama bakmadan kosmaya basladım. Arkadan Joe'nun adamlarının geleceğini biliyordum. Joe benim gibi birini elinden kacırmazdı.
Kısa bir süreliğine arkamda biri var mı diye baktığımda birine carpmam bir olmustu. Carptığım kisi ağzımı büyük elleriyle kapatarak beni duvarın arasındaki bosluğa cekti ve beni kendine doğru cevirdi.
Karsımdaki yesil gözleri gördüğümde afallamıstım.
Bu adam kimdi bilmiyorum ama bizim adamlarımızdan biri olmadığını biliyordum. Onu daha önce burda hic görmemistim.
"Shh! Sessiz ol!" dedi ellerini ağzımdan cekmeden.
Joe'nun adamları bizi görmeden yanımızdan gecince derin bir nefes aldım. Önümdeki hala eliyle ağzımı tutan adama baktım ve kaslarımı cattım. Dikkatlice beni inceliyordu ve bu cok sinir bozucuydu.
Elini sertce ittiğimde carpık bir sekilde gülümsedi.
"Sen de kimsin?" diye sorduğumda gülümsemesi genisledi.
"Asıl sen kimsin? Bana carpan sensin" dedi.
"Asıl sen bana carptın" dedim ve tek kasımı kaldırdım.
"Önüne bakmayan sendin" dedi kendini savunarak.
"Bu bana carpmanı gerektirmiyor"
"Neyse ben Jay." dedi ve elini uzattı.
Bu ani değisimine sasırsamda umursamadım.
"Umrumda değil!" dedim ve uzattığı elini umursamayarak uzaklastım.
Daha doğrusu uzaklamaya calıstım cünkü Jay denen su cocuk kolumu tutmustu.
"Hey o adamla neden seni kovalıyor?" diye sordu.
Merakı yüzünden gözlerimi devirdim ve ona doğru dönerek derin bir nefes aldım.
"Sana ne?" dediğimde kaslarını cattı.
"Sadece merak ediyorum" dediğinde gözlerimi devirdim ve derin bir nefes aldım.
"Burdan kacıyorum. Peki sen neden kacıyorsun?" diye sorduğumda kaslarını cattı.
"Burdan cıkmam lazım. Dısarıda beni bekleyen bir araba var ama bütün cıkıslarda adamlar var" dediğinde aklıma mükemmel bir fikir gelmisti.
"Burdaki her yeri biliyorum. Eğer seni burdan dısarı cıkarırsam beni burdan arabanla götür müsün?" dediğimde tek kasını kaldırdı.
"Neden sana güveniyim?"
"Baska sansın var mı?" diye sorduğumda omuz silkti.
"Haklısın"
"Hadi benimle gel" dedim ve cantamı sırtıma takarak ilerlemeye basladım.
Arka taraftaki duvarda sarmasıkların arasında bir acil durum kapısı vardı.
Duvarın önüne geldiğimizde elimle duvardan gecmesini icin isaret verdim.
"Ben Casper değilim duvardan gecemem" dedi kaslarını kaldırarak.
Hadi canım ciddi misin? Ben de zaten seni Casper sanmıstım(!)
"Sarmasıkların arasında bir kapı var ahmak" dediğimde kaslarını cattı.
"Lakapların hosuma gitmedi" dedi kapıdan gecerken.
Hah! Sanki lakaplarımın hosuna gidip gitmeyeceği umrumdaydı!
Kapıdan gectiğinde hic vakit kaubeymeden bende gectim. Arka taraftaki yola gectiğimizde etrafta araba arıyordum ama yoktu.
"Araban nerde?" diye sorduğumda bana baktı.
"Burası binanın hangi kısmı?" diye sordu soruma karsılık.
"Arka kısmı" diye kısaca cevapladım.
"Bu taraftan" dedi ve sokakta kosmaya basladı.
Onun arkasından kosarken spor bir arabanın önünde durdu. Galiba arabası buydu.
"Araban bu mu?" diye sordum kafamla arabayı göstererek.
"Evet. Hadi bin" dedi ve arabanın kilidini actı.
Arabaya hızla bindiğimde arabayı hemen sürmeye basladı.
"Nereye gidiceksin?" diye sordu.
Güzel soru.
"Bilmiyorum sadece ilerle"
"Ne demek bilmiyorum?" dedi bana bakarak.
"Önüne bak!" dedim kafasını yola cevirerek.
"Hala soruma cevap vermedin."
"Bilmiyorum dedim ya! Ordan kactım ve ordan uzak her yere gidebilirim" dediğinde kafasını salladı.
Eski bir otelin önünden gecerken ona doğru döndüm.
"Burda indir" dedim sertce.
Arabayı durdurdu ve etrafına baktı.
"Bu otelde kalmayacağını söyle"
"Bu otelde kalacağım" dedim ve arabadan cıktım.
"Sana yardım edebilirim!"
¥
Dı end.
Umarım yeni hikayemi beğenirsiniz.
Yorum ve oy pls
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be a Girl.
Teen FictionErkeklerin arasında büyümüş, dövüşçü bir kızı 'gerçek bir kız'a dönüştürme operasyonu...