Sa psikopatlar :D
Yeni bolumu elimden geldigince uzun tutuyorum farkindaysaniz ama yorum ve oy sayisi gercekten cok az lutfen oy verin ve yorum yapin.
Bu bolum @esmerfazi icin :)
Bölüm sarkisi : Ed Sheeran-Drunk (cok severim :3) sarki biterse tekrar baslatin.
Sizi seviyorum.
¥
Sahte kahkahalar, yapmacık hareketler ve bana ait olmayan ama benim ağzımdan cıkan yalanlar, dans etmek icin piste cıkan ama onun yerine birbirine sürtünen insanlar, kulağımı sağır eden mükemmel bir müzik...
Bu partiyi anlatmak icin bunlar yeterliydi. Eğlenceli olmasına rağmen kendim gibi davranmadığım bir partiydi. Okulun düzenlemesine rağmen iceride bir tane bile öğretmen yoktu. Nasıl olduğu hakkında bir fikrim yoktu ama iceride sigara ve uyusturucu bile vardı. Herkes deliler gibi dans ederken biz -Jay, America, Bo, Paul, Sam, Alli ve ben- burda oturup konusuyorduk. Üzerimde rahatsız edici buz mavi bir kot etek ve göbeğimi acıkta bırakan lanet bir sey vardı. Buna tam olarak ne deniyordu bilmiyorum ama ben üzerinde 'Metallica' yazan tisortlerimi ve kot pantolonlarımı özlemistim. Etek giydiğim icin sürekli dikkatli bir sekilde oturmam gerekiyordu ve bu cok rahatsızdı. Hangisine dikkatimi vericektim; konusmalara mı, eteğime mi?
Sam ağzına sigarasını aldı ve geldiğimizden beri en az 5 kez yaptığı gibi dumanı yüzüme üfledi. Dumanı üflediğinde yüzümde bir değisiklik olmamıstı. Joe'nun evinde neredeyse herkes sigara iciyordu bu yüzden bende bir nevi sigara iciyordum. Böyle ortamlara alısıktım. Andy cok ısrar ettiğim icin beni böyle yerlere kücüklüğümden beri getiriyordu. Andy'nin getirdiği yerler buradan daha kötüydü. İnsanlar icki icmeyi eğlenmek icin değil acılarını unutmak icin iciyordu. Andy sayesinde gercek hayatı görmüstüm ben. Hic birsey onların gördüğü gibi toz pembe değildi. Hayatın rengi siyahtı. Belkide bu yüzden siyahı seviyordum. Daha 4 yasındayken hayatın gercek rengini gördüğüm icindi belkide bu sevgim. Bana göre hayatın bası da sonu da siyahtı. İlerisi benim icin sadece karanlık bir gölgeydi. Ufacık bir ısık bile yoktu.
"Oyun vakti!" diye bağırarak düsencelerimi bölen Paul olmustu. Masanın üzerine cıkmıs kollarını asağı yukarı sallayarak bağırıyordu. Gercekten cok sarhos olmustu. Sadece o değil masada ki coğu kisi sarhos olmustu. Bo ve Alli coktan birbirne yaslanmıs bir sekilde sızmıstı, Sam dikkatli bir sekilde Paul'a bakıyordu ve Jay'de bana. Galiba bu saskın bakıslarının nedeni onca ickiye rağmen hala sarhos olmamamdan kaynaklanıyordu. Ben ickiye alıskındım. Her zaman ictiğim icin bünyem alısmıstı artık. Tabi ki bendr cok ictiğim zaman sarhos oluyordum, insanım sonucta. Ama hic bir zaman sarhos olucak kadar cok icki icmemistim. Fazla bosboğaz biri oluyordum da.
Masanın üzerinde duran Paul'a baktığımda cebinde bir tane iskambil kağıdı aldı ve bana doğru uzattı. Cekingen bir sekilde uzattığı kağıdı aldım ve baktım. Ne yani simdi bu kağıtla oyun mu oynanıyor?
"Her yıl yaptığımız gibi bu yılda eski oyunumuzu oynuyoruz. Tabi Grace yeni olduğu icin belki bilmiyordur. Oyun cok basit elinde tuttuğun kağıdı ağzına koyup icine cekiyorsun ve yanındaki kisinin ağzına ellerini kullanmadan veriyorsun. Eğer kağıt düserse o kisiyle 1 dakika boyunca öpüsmek zorundasın. Eğer öpüsmek istemezsende sarhos olana kadar icki iciyorsun. İste bu kadar"
Ona 'saka yapıyor olmalısın' dermiscesine bakıyordum ama gercekten cok ciddi gözüküyordu. Bu oyunu biliyordum. Mark bir keresinde oynamayı teklif etmisti ama Andy buna karsı cıkmıstı. Bende oturup onları izlemistim. Gecenin sonunu ise tuvalette kusarak bitirmistim tabi ki. Bu oyun benim icin fazlaydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be a Girl.
Teen FictionErkeklerin arasında büyümüş, dövüşçü bir kızı 'gerçek bir kız'a dönüştürme operasyonu...