Sa psikopatlarım hdhdh
Öncelikle 7K olmusuz tesekkur ederim hepinize. Siz cok mükemmel okuyucularsınız. Hepiniz öpüldunuz :*
Ama maalesef kötu bi haberim vr finale cok az kaldı
Finalden önce her zaman ki gibi bir veda bölümü olucak zaten ne zaman gelecegini anlarsiniz
Sinavlar baslamadan önce final olucak galiba yani nhilmiyorum emin degilim
Bolume gelirsek uzun yazmaya calistim ama kisa oldu sanirim bilmiyorum ama lutfen oy verin ve yorum yapın
Sizi seviyorum
Mrspsychopath.x
Cok ciddili konusma oldu dghdnfm
§
Dövüşe sadece birgün kalmıştı ve ben kendimi kemiklerimin kırılmasına hazırlıyordum diyebilirdim. Daha önce yüzlerce kişiyle dövüsmeme rağmen su an deli gibi korkuyordum. Hayatımı riske atacak bir dövüşe daha önce hiç katılmamıstım. Burdan sağ cıkamayadabilirdim ama eğer kazanırsamda burdan kurtulabilirdim. Bir katil olarak...
Kendime sürekli kazanabileceğime ve yeni güzel bir hayat kurabileceğimi hatırlatıp duruyordum ama eğer kazanırsamda bir katil olacağım aklımdan çıkmıyordu. Birinin canını almak düşünüldüğü kadar kolay değildi. En önemli neden o bir insandı. Benim gibi. Belkide onu seven bir ailesi veya bir sevgilisi olabilirdi. Yada bir karısı ve çocukları. Tanrım bu düşündüğümden daha da zor!
Birini öldürmesemde bu sefer ölecek olan taraf bendim. Her ne kadar beni düsünen ailem ve arkadaşlarım -özellikle de bir sevgilim- olmamasına rağmen ölmek istemiyordum. Daha çok genctim ben. Hem daha yapmak istediğim çok sey vardı, mesela hiç kalkmadan 1 ay uyumak gibi. Veya 5 kutu pizzayı 1 saatte yemek gibi. Bunları yapmadan ölmek istemiyordum. Tamam bunlar size saçma nedenler gibi gelebilir ama benim için önemliler. Uyku ve yemekten daha güzel bir şey yoktur. Bunu tecrübelerime dayanarak söylüyorum, güvenin bana. En azından onlar sizi terketmez veya üzmezler ama sizi mutlu edebilirler. Pekala saçmalamaya başladım.
Yer yer çatlaklar olan duvara bakarken buranın kaç yıllık bir bina olduğunu düşünuyordum. Dökülmüş duvarlar yüzünden bazı yerlerde boya yoktu ve rutubet kokuyordu. Etrafta sadece kafes gibi bir şey vardı. Galina bu dövüşü gerçekten çok ciddiye alıyorlardı. Ah, tabi ki ciddiye alacaklardı. Sonuçta ikimizden biri ölücektik. Acaba ölürsem cesedimi ne yapacaklardı? Lanet olsun neden böyle seyler düsünüyorum?
"Bu kafesin içinde dövüşeceksiniz" Duyduğum tanıdık, kalın erkek sesiyle duvarları izlemeyi bırakıp kafamı sesin geldiği yöne cevirdim. Joe'nun odasında ki adam yüzünde bir sırıtışla beni izliyordu. Daha doğrusu bacaklarımda ki yara izlerini. Üzerimde kısa siyah bir sort ve sporcu atleti vardı. Vücudumdaki yaraları kapatıcıyla kapatmadığım için ışıkta belli oluyordu. İçimde ellerimle bacaklarımı kapatma isteği oluşsada umursamadım. Yarın daha büyük yaraların olacağından emindim.
"Bunu anlamıştım, salak değilim." dediğimde gülerek bana doğru birkac adım geldi.
"Şüpheli bilgi." dediğinde kaşlarımı cattım. Bana salak mı demisti o simdi?
"Ne demek istiyorsun açık konuş!" Ses tonumu yükselttiğimde yüzündeki sırıtış daha da yayılmıstı. Beni bilerek sinirlendirdiğinden emindim ama kendime engel olamıyordum. Sinirlenmemden hoslanıyordu resmen.
"Salaksın." dedi hiç düsünmeden. Ah, bu biraz ani olmustu. Yani direk söylemesini beklemiyordum. Kaşlarımı daha çok cattığımda devam etti. "Salaksın çünkü kaçmayı başardığın halde geri döndün"
"Beni tehdit ettiler. Arkadaşlarıma zarar vermelerine izin veremezdim." dediğimde parmaklarını şıklattı. İcerisi bos olduğu için ses yankılanmıştı.
"Ve salak olduğunu kanıtladın" dedi sevincle ve ardından güldü. Ben ise anlamamıs bir sekilde ona baktım. Salakça bir şey söylememistim. Bundan emindim.
"Ne?" Şaskınlığım sesime yansımıştı. Bir adım daha atıp aramızda birkaç santimlik bir mesafe bırkatığında geri çekilme ihtiyacı duymustum ama yapmadım. Ondan hoslanmadığımı anlarsa daha çok üzerime gelebilirdi. Tabi yaşarsam. Lanet olsun Bea şunu düsünmeyi kes!
"Arkadaşlarının zarar görmemesi için buraya geri döndün ve şu an hayatın tehlikede." dediğinde ona biraz hak vermistim. Ama biraz.
"Ama onlar benim arkadaşlarım." diye itiraz ettiğimde dudaklarını büzdü. Arkadaşlarımdı onlar benim. Değil mi?
"Onları burda göremiyorum." dedi etrafına bakarak. Haklıydı onlar burda değildi. Ben ise onlar zarar gelmesin diye burdaydım.
"Arkadaşlarımı tehlikeye atmamalıydım onlar bunu hak etmiyorlar" dedim sessizce. Kendime sürekli onların arkadasım olduğunu ve bu adamın aklımı karıstırmaya calıstığını hatırlatıp duruyordum. Onun oyununa gelmemeliydim ama bu adam neden bu kadar doğru seyler söylüyor?
"Yarın ölebilirsin. Peki sen bunu hak ediyor musun?" diye sordu. Ben bunu hak ediyor muydum gercekten? Ve simdi gercekten aklım karısmıstı. Beyniminde düsünmemi sağlayan herşey durmus sadece tek bir cümleye odaklanıyordu.
Ben bunu hak ediyor muydum?
"Siz ikiniz burda ne yapıyorsunuz?" Her duyduğumda lanet ettiğim sesi duyduğumda derin bir nefes aldım. Joe her zamanki rahatlığıyla buraya doğru geliyordu.
"Hiç. Sadece Bea ile biraz sohbet ediyorduk." dedi bir adım geri çekilirken. Biri bizi bu sekilde görseydi yanlış anlayabilirdi. Joe'yu saymıyorum, o insan değil.
"Öyle mi Bea?" diye sordu Joe yanımıza gelirken. Sesi sanki doğrulamak istermis gibiydi.
"Evet biz biraz sohbet ettik." diye onayladım. Joe 'iyi' diye mırıldanıp konuyu kapatmıştı zaten.
" Marcus hazır mı?" diye sordu Joe adama bakarak. Adam sanki umrunda değilmis gibi omuz silkti ve omzunun üstünden arkasına baktı.
"Marcus buraya gel!" diye bağırdığında sesi yankı yapmıstı. Bunu duymaması imkansızdı. Tabi sağır değilse.
Sıkıldığımı belli eden bir ses cıkarıp bu sefer bos bakıslarımı duvardan cekip ayakkabılarıma diktim. Joe ve daha demin ki adam konuşmaya devam ederken sert adım sesleriyle beraber konusmayı kestiler. Kafamı kaldırıp rakibime baktığımda ise neredeyse düsecektim. Karsımda Hulk'a benzeyen iri yarı bir cocuk vardı. Bacak boyu neredeyse benim boyum kadardı diyebilirdim. Ah lanet olsun yarın kesinlikle ölücektim.
"Siz ciddi misiniz?" diye sordum ikisine daha doğrusu üçüne.
"Cidden bu dövüsün adil olduğunu mu düsünüyorsunuz? O ve benim boy farkıma bakar mısınız?" diye bağırmaya devam ederken diğerleri hic umursamazmıs gibi salondan çıktılar. Arkalarından salak gibi bakarken derin bir nefes aldım ve Joe'ya döndüm.
"Joe ben bu çocukla dövüsürsem kesinlikle ölürüm." dediğimde her zaman yaptığı gibi sacımı cekti. Saclarım biraz uzadığı icin rahat bir sekilde tutulabiliyordu ve bu benim icin kötüydü. Dişlerimi sıkarak Joe'nun yüzüne baktığımda cenesinin kasıldığını gördüm.
"Bu dövüsü kazanacaksın Bea!" diye bağırdı ve saclarımdan tutarak beni itti. Saclarım ellerinden kurtulduğunda yere düsmüstüm ve dizim soyulmustu.
"Senin amacın ne? Beni öldürmek mi?" diye sorduğumda sigara icmekten sararmıs dişlerini göstererek sırıttı.
"Belki ama bunu dövüste olmasını istemiyorum. O paraya ihtiyacım var ve sen o dövüsü kazanamazsan yurtta ki arkadaşlarında seninle birlikte ölür. Seçim senin." diyerek uzaklasmaya basladı.
Evet kabul etmeliyim ki ben bir salağım.
§
Dı end.
Uzun oldu mu bilmiyorum gsndj yorum ve oylarınızı bekliyorum sdghndn kafiyeli oldu lan dbdn neyse sizi seviyorum
Umarim begenmissinizdir.
Finale az kaldı unutmayın
Mrspsychopath.x
Multi: ağağağağ kalp krizi nedeni gdhdh kısaca jay fcguc

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be a Girl.
JugendliteraturErkeklerin arasında büyümüş, dövüşçü bir kızı 'gerçek bir kız'a dönüştürme operasyonu...