...Hemen elimdeki silahı yere bırakarak ayağa kalktım. Milla'ya kaş göz ederek yanımda durmasını istedim. Ona bir zarar vermesini istemezdim çünkü. Adam bizim yüzümüze silahı doğrultmuş ve sert bir yüz ifadesi takınmıştı. Yanındaki kızda ise artık masumluk ve sevimlilikten bir iz kalmamıştı. Yüzünü adeta kızıştırmış ve kaşlarını çatmış yanındaki adamın manevrasını bekliyordu. Hemen söze girdim..
Ben- Size bir şey yapmak istemiyoruz.. Sadece buradan geçiyorduk..
Adam bize biraz daha yaklaştı ve hafif silahı indirdi.
Joel- Bunu nereden bileceğiz ? Belkide şu masum ifadelerinizin arkasında bir şeytan yatıyor ? Ha !?
Evet ! Yürüyenlerden canımızı kaçırırken bir de size bulaşıp iyice maceraya bulaşmak istiyorduk ! Derin bir iç çektim ve adama cevap verdim.
Ben- Hayır ! Öyle bir niyetimiz kesinlikle yok ! Hatta sizinle beraber hareket etmek bile istiyoruz..
Rory bana bakarak ''Ne saçmalıyorsun Loris'' bakışı attı. Ama onlara güveniyordum.. Sanırım ? Adama döndüm ve bir soru sordum.
Ben- İzin verirseniz takım arkadaşlarımla konuşmak istiyorum ?
Adam bana başını hafif sallayarak evet anlamında işaret etti. Ama silahı hala bize doğru tutuyordu.
Milla- Ne diyorsun sen Loris ? Ne katılması ?
Ben- Milla adamların konuşmalarını duydun ! Zaten başlarına yeterince olay gelmiş ! Bize neden zarar versinler ?
Rory- Evet akıllım ! Zaten bize bir şey yapmak istemediği için silah doğrulttu ? Değil mi ?
---Joel ve Ellie--
Ellie- Belkide gerçekten buradan geçiyorlardır Joel? Ne dersin? Bize zarar vermezler ?
Joel- Bu kadar saf olma tatlım... Ama haklı olabilirsin.. Hiç bize zarar verecek halleri yok gibi görünüyorlar. Yanlarında ki kızlar zaten perişan haldeler diyebilirim.
Ellie haklı olabilirdi. Zaten hava karardı diyebilirim. Saat şuan 6.. Ve onlar buraya kadar geldiler mi bilemiyorum..
Joel- Hayır Ellie.. Onlara inanmalıyız ve beraber hareket etmeliyiz..
Ellie başını evet anlamında salladı ve elimden tuttu.. Beraber karşımızda ki gurubun yanına gittik.
--Loris--
Loris- Lütfen.. Biz bir şey yapmayız. Sizlerle beraber hareket etmemiz gerekiyor..
Milla ve diğer sevgili arkadaşlarım durumumuzu iyice anladıktan sonra benimle aynı kararı aldılar.. Onlara bir şekilde katılmamız gerekiyordu..
Joel- Evet.. Sizle beraber hareket etmeyi biz de isteriz. Zaten gece oldu.. Hemen hızlı hareket edip ilerideki istasyona varmamız ve geceyi orada güvenli bir yerde geçirmemiz gerekli..
Ne tehlikesinden bahsediyordu ? O yavaş sürtükler bize pek bir zarar veremezlerdi.. En azından öyle biliyorum.. Milla benimle aynı düşünmüş olmalıydı ki adama o soruyu sordu.
Milla- Gece oldu derken neyi kastediyorsun Joel ?
Joel- Adımıda öğrendiniz demek ? Neyse.. Bunu sorduğunuza göre burası daha kirlenmemiş sayılır.. Gelişmiş olanlar.. Tabii siz bilmiyorsunuz..
Amy- Lanet olsun ! Bunlar yetmiyormuş gibi bir de gelişenleri mi var ?
Ellie bir iç çekti ve cevap verdi.
Ellie- Üstelik çok tehlikeliler...
Gerçekten sonumuzun geldiğini düşünmeye başladım. Biz daha bu yaşananlarla savaşamazken, bir kaç tehdit daha çıkması beni korkutmuştu.
Ben- Gelişenler dedin Joel ? Kaç taneler ?
Joel susun anlamında parmağını dudaklarına götürdü. Ve elini kulağına götürerek yavaşça ortalığı dinledi. Bir şeyler duymuş olmalıydı..
Joel- Hayır ! Yeterince vaktimiz yok ! Koşun ! Olabildiğince hızlı !
Millanın elinden tuttum ve bir kez o kırmızı dudaklarına bir öpücük kondurdum. Hadi anlamında başımı salladım ve hızlıca koşmaya başladık..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatta Kalma
Action''Her şey güzeldi... Sadece o ana kadar... Artık her şey değişti... Dünya, çevre, bizler... Artık hayat savaşmak, kaçmak ve öldürmekten ibaret...''