....Uzun bir kuraklıktan sonra yağan bir yağmur. Daha çok bir gözyaşı. Geceden kalan hüzün, bugün de peşimizi takip ediyor. Ama değişen bir şey var. Biz.. Birbirimize karşı daha dikkatli oluyoruz..
Dün gece Joel dışarı çıktı ve bir bahçe bulmak umuduyla arka tarafa gitti. Beş dakika sonra geri döndü ve arkada bir bahçe olduğunu, yeteri büyüklüğe sahip olduğunu söyledi. İşte... Bugünde yapmamız gerekeni yapacağız... Yerine getirmemiz gerekeni... Dışarıda yağmur şiddetli yağarken bu görevimizi bir yada iki saatliğine erteleyeceğiz gibi. Pencereye çakılmış olan tahtaların arasından etrafı izlerken olduğu yerde bekleyen yürüyenler görüyorum. Hiçbir şey yapmıyorlar. Sadece oldukları yerde bekliyorlar ve kafalarını kaldırmış gökyüzünü izliyorlar. Dışarıyı gözetirken yanıma Joel dahil oldu.
-Görüyorsun değil mi Loris?
Dışarıdaki yürüyenleri mi kastetmişti?
-Onlar mı? Şu ölüler?
Evet anlamında kafasını salladı ve bana döndü.
-Belkide bazı şeyleri hatırlıyorlardır. Ne dersin? Anılarını?
Pek mantıklı gelmemişti doğrusu. Ölen birisi ve eski anılar..
-Sanmam. Ölüler sonuçta... Ne beklersin onlardan?
Kafasını tekrar pencereye çevirdi.
-Bilmem. Sadece tahmin... Sonuçta onlarında bir geçmişi vardı...
Öyleydi. Ama geçmişleri işte... Artık bir önemi yok.
-Onların geçmişi Joel..
-Evet.. Evet onların..
Sohbeti kısa kesip yanımdan uzaklaştı. Anlamamıştım. Daha doğrusu anlayamıyordum. Ne olduysa dün oldu. Bir anda her şey değişti. Bizlerde değiştik...
...Yağmur iki saatin ardından durdu. Yağan yağmurun arkasından etrafa yayılan o güzel ıslak toprak kokusunu içime çekmeyi çok isterdim. Ama dışarı çıkmak için daha uygun bir vakit bulmalıydım. Çünkü dışarıdaki yürüyenler hala aynı vaziyetteler. Yağmur başlayıp durduğundan beri sürekli gökyüzüne bakmaktalar. Ben dışarıya bakarken Milla yanıma geldi ve elimi tuttu.
-Hatırlıyor musun Loris? Seninle evlendiğimiz günü.. Birbirimize bir söz vermiştik?
Hatırlıyordum. Unutamazdım ki?
-Evet.. Hala dün gibi aklımda. İçinde bulunduğun gelinliğin modelini bile hatırlıyorum..
Küçük bir gülümseme attı.
-Öyle demek efendim.. O günleri özledim Loris.. Eski, mutlu olduğumuz günleri. Özgürce gezdiğimiz, kaçmadığız günleri Loris..
Gözünden bir damla yaş aktı.
-Ağlama Milla.. Bu kabus elbet bir gün bitecek.. Tekrar o günlere kavuşacağız..
Kendi dediğime bile pek inanmıyordum aslında. Kendimi zor tutuyordum. Ağlamak istiyordum ama güçlü olmalıydım.
-Sanmıyorum Loris.. Tekrar eski günlerimize kavuşacağımızı sanmıyorum..
Elimi o güzel yanağına götürdüm ve eğilip bir öpücük kondurdum.
-İnanmalısın Milla. Şimdiye kadar nasıl güçlü kaldıysak, sonsuza kadar aynı kalmalıyız.
Gözlerini bana çevirdi ve o güzel mavi gözleriyle gülümsedi.
-Sana inanıyorum Loris.. Sana.. Eğer öyle diyorsan,mutlaka güçlü olacağız Loris.
Büyük bir sevgiyle sarıldım. Ona aşıktım adeta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatta Kalma
Aksiyon''Her şey güzeldi... Sadece o ana kadar... Artık her şey değişti... Dünya, çevre, bizler... Artık hayat savaşmak, kaçmak ve öldürmekten ibaret...''