Dün ki kabus üstüne şimdi de bu.Üst üste geliyordu. Olduğum yere yığılıp kaldım.Kan içinde ki koluma bakıyordum. Aklımdan yine türlü türlü sorular geçiyordu fakat hiçbir anlam veremiyordum.
Kendime soru sorup cevaplayamadıkça deliriyor , kendi kendimi yiyordum.
Durduk yere bir insanın kolunda nasıl köpek dişi izi olur ki ? Yoksa dün gördüklerim bir kabus değil miydi ? Yaşadım mı gerçekten ? Peki ya kızım ? Onu gördüm , o nasıl gerçek oldu. Aklımda hiçbir cevap bulunamayan sorular kapımın zorlanmasıyla uçup gitti. Koşarak kapının kilidini açtım ve Seher'in odaya girmesine müsade etmeden çayı alıp " Teşekkür ederim. " dedim ve kapıyı . kapattımSeher'in yüzünde yine o tedirginlik vardı fakat bundan zarar gelmezdi. Kimseye de anlatmazdı. Gerçi anlatsa da kimse inanmazdı.
Kapıyı tekrar kitledim , çayı mı masaya koyarak pencereyi açtım. Kilitli çekmecemi açarak Bahar marka sigaramdan bir tane alarak pencerenin yanına geçtim.
Normal de sigara içmezdim , daha doğrusu sık sık içmezdim. Kafam bunaldığı zamanlarda , moralim bozuk veya sinirli olduğum anlarda bir tane yakardım. Sigaramı tüm gücümle içime çekerek bembeyaz yağan kara karşı üflüyor , bir yandan ise çayımı yudumluyordum.
Sigaram bittikten sonra camı kapatıp oda spreyini sıktım. Koluma bir bez parçası bulup sardım. Kapının kilidini açıp yerime oturdu.
Bilgisayar monitörünün yansımasından kendime bakıyordum. Tuhaf bir şekilde bakıyordum , gözlerimi ovalamadım , kendime tokat atarak " Kendine gel Ramazan , kendine gel. " dedim kendi kendime.
Seher'e bağırdım , kalın bir ses tonu ile " Kaan'ı yanıma çağır ve odaya hiç kimseyi alma.Çağırmadığım sürece sakın odaya girme! " dedim.
On dakika sonra Kaan geldi. Birazcık sinirliydim.Ama Kaan'a iyi davranmam gerekiyordu , belki de sorularımın tüm cevapları ondaydı.Bir anlık öfke ile herşeyi cevapsız bırakamazdım. Dünki konuşmamdan sonra birazcık kırgın olduğunu biliyordum.
" Dünki söylediklerimden dolayı özür dilerim , birazcık sert davrandım. " dedim. Birşey demeden kafasını yere eğerek hafif bir tebessüm etti." Barıştık mı ? " dedim gülerek , " Evet. " dedi." Pekala , o zaman rüyana dönelim. Devam et anlatmaya. " dedim.
Kaan Bahadır :
Ardından çığlık atarak uyandım , sabaha doğruydu ama saati hatırlamıyorum. Kafamı cisime doğru çevirdim parlıyordu fakat bir kaç saniye sonra yavaşça söndü.Bu olay bir kaç defa daha olmuştu. Sabaha karşı sönüyordu ışığı.Bir kaç dakika sonra annem geldi yanıma , çığlımı duymuş sanırım. Lambayı yakarak " Ne oldu ? " dedi. Normal de anneme herşeyimi anlatan biriydim , sonuçta 7 yaşındayım , bir şey saklamak nedir onu bile bilmem fakat içimde garip bir his vardı. Sanki biri beni arkadan dürtükleyip söylemememi söylüyordu.
Yanıma geldi ve başımı göğsüne dayayarak saçlarım ile okşadı." Kabus mu gördün ? " dedi." Evet. " dedim." Oyy kıyamam , ne gördün de bu kadar korktun ? " dedi. içimde ki o pis his hala oradaydı. Hala söylememem için beni uyarıyordu. Elimde değildi , söylemek istiyordum , sanki dilsizmişçesine söyleyemiyordum.
Annem de daha fazla üstelemedi " Tamam , tamam geçti.Yat uyu hadi. " dedi." Sende kalsana anne ? " dedim. Annem yanıma yattı uyumaya başladık.
" Bu kabustan neden kimseye hiç bahsetmedin ? " diye sordum.
" Sen neden gördüğün kabustan hiç kimseye bahsetmedin ? " dedi.
Gözlerim büyümüş , şok olmuştum. Kanımın durduğunu hissetim o anda.
Öylece gözlerine bakarak " Efendim ? " dedim. Kaan anlamsız gözlerle bana baktı ve " Bir şey mi oldu Ramazan Abi ? " dedi.
" Az önce birşey söyledin mi ? " dedim. Kaan bana deliymişim gibi bakıyordu ve hayır anlamında kafasını salladı.
" Bekle , geliyorum. " dedim ve odadan çıkıp lavaboya gittim. Yüzümü yıkadım. Ellerimi lavaboda birleştirerek öylece durdum.Şimdi de garip garip sesler mi duyuyordum ? Belki de Kaan gerçekten söyledi o kelimeyi ? Kendi kendime bile konuşmaya başlamıştım. Yüzümü kağıt peçete ile durulayıp üstüme başıma çeki düzen verdim. Kolum hala kanıyordu. Bezi yıkayıp tekrardan koydum ve odama doğru gitmeye başladım.
Yerime oturdum , ortamda sessizlik hakimdi. Gördüğüm kabusu nereden biliyordu ? Sormak istedim , sanki hasta Kaan değil de benmişim gibi hissettim.ilk defa kendime " Delirdim mi ? " diye sordum.
" Devam et.Mesela bir günün nasıl geçerdi ? " diye sordum.
" Her sıradan çocuk gibi televizyon izleyerek , bilgisayar oyunu oynayarak. " dedi.
" Dışarı çıkmaz mıydın hiç ? " dedim.
" Dediğim gibi arkadaşım yoktu. " dedi.
" Peki annen ile babanın arası nasıldı ? Artık orada mı kalıyordunuz ? " dedim.
" Evet , o günden sonra orada kalmaya başladık. Evin işleride neredeyse bitmişti , hazırdı ailemiz. " dedim.
" Peki sonra ne oldu ? " diye sordum.
Kaan derin bir nefes aldı ve anlatmaya devam etti :
O kabustan sonra kendimde tuhaflıklar hissetim , net olarak birşeyler görmesem ve yaşamasamda insan kendini bilir sonuçta öyle değil mi ? Birşeyler tuhaf gidiyordu fakat sebebini bilmiyordum.3 gün sonra aynı kabusu tekrar gördüm. Fakat bu sefer birazcık daha farklıydı.
Aynı odadaydım , odanın ortasında bir mezar , mezarın üstünde bir bebek ve onun yanında ayakta duran yaşlı bir kadın. Yine o cisimi elinde tutuyordu tekrardan bilmediğim birşeyler söylüyordu ve kadının rengi karardıkça elindeki cismin parlaklığı artıyordu. Kadın ölüyo gibiydi , zor nefes alıyordu , son nefesinde bile söylediği kelimeleri bitirmeye çalışıyordu. Kadın yavaşça yere çöküyordu fakat hala elindeki cismi havada tutuyordu. Tapıyor gibiydi ona. Bebekte ise hiçbir hareket yoktu.Kaan Bahadır anlatmaya devam ediyor :
Tekrar aynı şekilde çığlık atarak uyandım fakat bu sefer annem gelmedi. Hava yine sabaha karşıydı. Terden sırılsıklam olmuştum. Yatağımdan çıkarak lavaboya gittim. Yüzümü yıkayarak kendime baktım. Gözlerim şişmişti , boynumda ki damarlar çok net bir şekilde belli oluyordu. Korkmuştum , olayın verdiği heyecanla fark etmemişim , banyoda tuvaletimi yapacakken altıma işediğimi fark ettim. Odamdan temiz giysiler alarak giyindim.Çoraplarımı çıkardığım da çorabımın içinde topak haline getirilmiş kadın saçı gördüm. Sarıydı ve kısaydı. Annemde sarışın ve kısa saçlıydı. Onların annemin saçı olduğuna yemin edebilirim. insan annesinin her parçasını bilir. Fakat çorabıma nasıl girmişti bilmiyordum. Hatta girmesi imkansızdı , belliydi birinin veya birilerinin koyduğunu ama kim niye koysun. Anlam verememiştim ama fazlada üstelemedim üstümü değiştirip saçı çöpe attım. Yatağım ıslanmıştı.Çarşafı yere atarak uyumaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmış Korku Hikayeleri -2- (Gerçek)
HorreurYaşanmış Olayları konu alan 1. kitabımızın devamıdır.