Kaan Bahadır (12)

8.1K 240 65
                                    

Beni koridorda görür görmez " Ne oldu ? " diye sordu.

Arabaya doğru gittim , arkamdan geliyordu. Arabaya binip kontağı çalıştırdım. Serap cevap beklercesine bana bakıyordu.

" Kaan. Kaçmış. " dedim.

Gözlerini büyültüp , elini ağzına zütürerek " Ne! " diye bağırdı.

" Sen ciddi misin ? " dedi.

" Evet , gittiğim de polis oradaydı. Asistanım çağırmış. " dedim.

" Seni neden aramamış ? " diye sordu.

" Korkmuş sanırım , ona emanet etmiştim. " dedim.

" Ne zaman olmuş.Bu sabah mı ? " dedi.

" Sanırım. " dedim. Yola koyulmuştuk , olayı tamamıyla anlattım. Daha önce Serap'ın başına hiç gelmediğini , hiç kaçmadığını söyledi.


Kaan'ın akrabalarının yaşadığı şehre doğru gitmeye başladık , tabelaları takip ederek gitmeye çalışıyorduk.Bir benzinlikte durarak benzin aldık. Serap benzinliğin marketinden birşeyler almak istediğini söyledi , bende o esnada lavaboya gittim. Benzinliğin arkasında , küçük bir tuvaletti. işimi hallettikten sonra elimi ve yüzümü yıkadım.

Aynaya baktığımda arkamda Kaan'ı gördüm. Arkamı döndüğümde kimse yoktu. Yüzüme tekrar su çalarak hafifçe tokat attım " Kendine gel. " dedim.

Lavabodan çıkarak ödemeyi yaptım. Serap atıştırmalık birşeyler almıştı ; gofret, bisküvi,çikolata. Yolda giderken atıştırıyorduk. Yaklaşık üç veya dört saatlik yolculuğun ardından şehre girmiştik.

" Evi hatırlıyor musun ? " dedim.

" Hayır. " dedi.

" Nasıl bulacağız peki koskoca şehirde onları ? " dedim. " ilçeyi ve mahalleyi hatırlıyor musun ? " diye ekledim.

Serap gözlerini kısarak alnını kaşıdı ve " Sanırım , bir dakika...  *** ilçesindeydi ve ...  *** Mahallesiydi sanırım , evet orasıydı. " dedi.

Yaklaşık kırk beş dakika esnaflara sora sora ilçeye girmiştik.


Serap'ın söylediği mahalleye doğru gidiyorduk esnafların tarifi ile.Bir nalburun önünde durup camı indirdim ve " Selamun aleykum üstadım kolay gelsin. " dedim.

Adam çok içten bir şekilde " Ve aleykum selam kardeşim , buyur ? " dedi.

" *** mahallesi ne taraftaydı acaba ? " dedim.

Adam gülerek " Burası. " dedi.

" Gelmişiz. " dedi Serap. Serap'a dönerek

" Anneannesinin adı neydi ? " diye sordum." Fadime , Fadime Kılıççı. " dedi.

Adama dönerek " Fadime Kılıççı diye bir kadın oturuyormuş burada , nerede oturduğunu biliyor musunuz ? " diye sordum.Az önce ki güleryüzlü adam gitmiş yerine soğuk , sinirli bir adam gelmişti. Yüzünü ekşitmişti , huysuzlanmıştı fakat bir yandan da belli etmemeye çalışıyordu.

" Öyle biri yok burada. " diyerek oturduğu tabureyi alıp dükkanına geçti.

Kolay gelsin diyemeden gitmişti , aldırış etmeden devam ettik. ileride bir bakkala , oradan sonra bir manava , sonra ise bir saatçiye. Kimse nerede oturduğunu bilmiyordu hatta burada öyle birinin olmadığını söylüyordu.Şaşırmıştık." Taşındı mı acaba ? " diye sordum Serap'a.

" Taşınmış olsa bile tanırlardır , nereye gittiğini bilirlerdi. Esnaf bunlar sonuçta , yıllardır burada olan adamlar.Bir kaç yıl önce ki kadını mı tanımayacaklar. " dedi.

Doğru söylüyordu , anlam verememiştim." Ne yapacağız peki ? " dedim.

" Camiye gidelim , hocaya soralım. " dedi. Caminin minaresi gözüküyordu , o yöne doğru sürmeye başladım.

Yaşanmış Korku Hikayeleri -2-  (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin