" Ben bırakırım sizi. " dedim." Çok iyi olur. " dedi ve odasına geçerek hazırlanmaya başladı.Bende üstümü giyerek , telefonumu ve cüzdanımı cebime koyup , çantamı alarak dışarı çıktım. Arabayı çalıştırarak bir kaç dakika motoru ısıttım. Hava düne göre biraz daha kötüleşmişti , kar yağışı başlamıştı.
Ben kar ile kaplı arabanın camlarını silerken Serap Hanım dışarı çıktı. Lacivert bir pardesü , kahverengi bir bot giymişti. Boynuna ise birazcık kalın siyah bir atkı takmıştı , başında püsküllü pembe bir şapka vardı. Güzel görünüyordu , arabaya bindik ve yola koyulduk. *** Hastanesine varmıştık , aklımda Kaan vardı , onu gitmeden önce birkez görmek istiyordum.
Serap Hanım'a dönerek " Burada işiniz ne kadar sürer ? " diye sordum." Bir kaç saat. " dedi." Tamam o zaman , ben bir hastaneye uğrayıp ilaçlarımı alıyım , dün almayı unutmuşum , geciktirmiyim. " dedim.
ilaç kullanmıyorum fakat Kaan'ı görmeye gideceğimi söylemek istemedim." Tabi , iki saat sonra burada buluşalım o zaman. " dedi." Çok iyi olur. " diyip hastaneme doğru yola koyuldum. Yollar hala kar kaplıydı , küçük bir semt olduğu için yollara bir çalışma yapılmamıştı.Hem çamur , hem de kar içindeydi. Hastane görünmüştü , arabayı park ederek içeri girdim.
Seher Hanım'ın yanında polisler vardı. Beni görünce " Ramazan Abi , nihayet gelebindin. " dedi. Sanki içinde ki tüm herşeyi boşaltırcasına rahatlamıştı." Ne oluyor burada Seher ? " dedim.
Polis bana dönerek " Kaan Bahadır'ın doktoru siz misiniz ? " dedi." Evet benim , Ramazan Serhatlı. " dedim." Nereden geliyorsunuz ? " dedi." Bir kaç günlüğüne izin almıştım , şehir dışındaydım. " dedim." Neden ? " diye sordu." Sorguda mıyım memur bey ? " dedim sitem ederek." Hayır , sadece bir kaç soru sormam gerekiyor. " dedi. Seher'e bakıyordum , hani küçük çocuklar yaramazlık yaparda " Annem öğrenmez inşallah! " diye yakınırlar ya , aynı öyle bakıyordu.
Polis , " Şehir dışına neden gittiniz ? " diye sordu." Kaan Bahadır'ın eski pgibologu Serap Hanım'dan Kaan hakkında bilgi almak için. " dedim.
" Ne demek kaçtı ? " diye bağırdım.
Seher korkarak " Gerçekten Ramazan Bey , dediğiniz gibi sürekli kontrol ettim onu , odasına gittim yarım saatte bir. Gözüm sürekli üstündeydi.Bu sabah yemek bırakmak için odasına girdim , tuvalete gitmek istediğini söyledi , zütürdüm. Tuvalete girdi , beş dakika oldu çıkmadı , on dakika , yirmi dakika derken epey bir zaman geçti. Tedirgin oldum , tuvalete girdim. Pencere açıktı. " dedi."
Bir çocuk 2.kattan nasıl atlayarak kaçabilir ? " diye sordum." inanın bilmiyorum. " dedi." Parmaklıklar ? Parmaklıklar var pencerelerde ? " dedim." Ramazan Bey , inanmıyacaksınız belki ama , parmaklıkların eğildiğini gördüm.
Ve bu Kaan kaçtıktan hemen sonraydı. " dedi." Emin misin ? Belki daha önce eğilmişti parmaklıklar. " diye sordum , umutsuzca." Hayır Ramazan Bey , daha önce olsa illa ki temizlik görevlilerimiz görürdü , onunla alakalı hiçbir şikayet gelmedi. " dedi. Polis araya girerek , " Ne yani , 10 yaşındaki bir çocuğun parmaklıkları eğip 2.kattan atlayarak , bu kışta kaçtığını mı söylüyorsun ? " dedi.
Seher kafasını anlamsızca salladı , " Biliyorum çok saçma fakat ben sadece gördüklerimi söylüyorum , lütfen anlayın beni. " dedi. Sesi ağlamaklı olmuştu , inanmıştım ona. Bunun ne kadar imkansız ve anormal birşey olduğu kesin olsada inanmıştım. Polise dönerek " Asistanım ile bir kaç dakika konuşabilir miyim acaba memur bey ? " diye sordum." Tabi. " diyerek önümüzden çekildi.Çantamdan kapımın anahtarını çıkardım ve içeriye girdik.
Odaya girer girmez Seher " Ramazan Bey , yemin ederim doğruyu söylüyorum , orada ne gördüğümü çok iyi biliyorum ben , kendimdeydim ne olur inanın ba-
" sözünü keserek " Biliyorum Seher , hemde çok iyi biliyorum. " dedim.
Seher şaşırmıştı , o kadar şaşırmıştı ki " Gerçekten mi ? " diye sordu." Evet. " dedim." Polisler beni almazlar dimi Ramazan Bey ? Ben birşey yapmadım çünkü. " dedi , korkuyordu , sesi titriyordu hatta ağlıyordu." Sakin olun , hiç birşey olmayacak size. içinizi ferah tutun ve sakinleşin.
Fazla zamanım yok , buradan gitmem lazım. " dedim." Nereye ? " dedi." Bak Seher , sana anlatamayacağım şeyler var. " dedim. Seher iyice ağlamaya başladı , o ağladıkça ben düşünemiyor dahada tedirgin oluyordum. Hızlıca yanına giderek diz çöktüm ve " Bak , sakin ol tamam mı ? Seher bana bak. " dedim fakat hala ağlıyordu.
" Seher! " diye bağırdım. Ağlamaktan kıpkırmızı olan gözleriyle masumca bana baktı." Şimdi sakin ol ve sadece sorucağım sorulara cevap ver , tamam mı ? Sana hiç birşey olmayacak. Buna izin vermem , sakin ol. " dedim. Sadece kafasını salladı." Ben gittikten sonra anormal birşey oldu mu ? " diye sordum. Birazcık düşündü ve daha sonra " E , hayır , bilmiyorum. " dedi." Yapma Seher , iyi düşün , ne olur , daha iyi düşün. " dedim.
Seher alnını kaşıyarak " Bir kaç hastadan şikayet geldi. " dedi.
" Heh , evet ne oldu ? " dedim zıplayarak.
" Geceleri Kaan'ın odasından sesler geldiğini , şikayetçi olduklarını söylediler. Hatta bahçede otururken Kaan'ın kendi kendine köpek hırlama sesi çıkardığını söylediler. Kaan bunu farkedincede onlara küfürler savurduğunu söylediler. " dedi." Emin misin ? " dedim." Evet , evet eminim. " dedi." Peki Kaan hiç birşey söyledi mi ? " diye sordum." Bir gece onu yatağa yatırırken yanında kalmamı , beraber yatmamızı istedi.
Ama sizin dediğiniz şey aklıma gelince gitmedim , odadan çıkarken ise arkamdan ben kötü biri değilim dediğini duydum fakat arkamı döndüğümde yüzünü duvara dönmüştü ve seside kadın gibiydi , uykulu olmama vererek aldışır etmeden çıktım. " dedi." Ne tarafa doğru kaçtığını biliyor musun ? " dedim." inanın ki bilmiyorum Ramazan Bey. " dedi." Tamam , tamam sakin ol , çok iyi iş çıkardın Seher. " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmış Korku Hikayeleri -2- (Gerçek)
TerrorYaşanmış Olayları konu alan 1. kitabımızın devamıdır.