Ertesi gün...
"Amca bak farketmiyom değil sendende ter kokuları seziyorum al işte parfümü ne inat ediyon"
"Aaa aaa! Delimidir nedir? Çekil oğlum başımdan"
Aras'ın metrodaki ter kokan amcalara parfüm hediye etme çabasını sırıtarak izliyordum. Bu çocuk neden bu kadar zeki? Durun durun biliyorum çünkü benim kafadan! Evet doğru bildiniz yöerim sizi
Aras dayak yemeden metrodan indiğinde
"İyi işti ortak beğendim bunu"
"Ne sandın len" Bu haline gülmemek elde değildi.
Sınıfa çıkmak için merdivenlerin önüne geldiğimizde
"Sakın sırtıma çıkma spordan yeni geldim valla uğraşamam" dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım ve birden sırtına atladım
"Ebenin amı ama haa, sırtıma çıkma dediğimi sanıyordum" diye boş yapmalarını dinlerken arkadan elimle ağzını kapattım
"Merdivenler seni bekler" dedim oda fırsat bulmuşken elimi ısırdığında elimi hızlıca ağzından çektim
"Uh köpek elimi deldin amk" dediğimde kahkaha atarak merdivenleri çıkmaya başladı
Sınıfa geldiğimizde sırama geçtim ve düşüncelere daldım kafam karışık durumdaydı. Bana yazan kişi anonim yani isimsiz rehber beni o kadar sevmesine rağmen neden kendini gizliyordu? Cidden değişik bir insan acaba tanıdığım biri mi? Kafamı dahada karıştırmaya devam ederken Aras yanımda belirdi
"Noldu yavrum? Dalgın gördüm seni" dediğinde derin bir nefes aldım
"Resmimi çizen kişi bana c2me den yazan çocukmuş ve bana kim olduğunu söylemiyor hayır anlamadım ne bu gizem?"
"Bence bu aşkın içine işsizlik yapıp gizem katmak istemiş ne dersin bence mantıklı" dediğinde ona tip tip bakıp
"Bu kadar zeki olma Aras!" Bu dediğime gururlanmış gözüküyordu
"Ah tabiki. Ama bu kadar kafanı karıştırma elbet bulursun belki çok yakınında belki kalbi uzakta kim bilir neyse ben açım bana yemek al"
"Ne tür bi öküzsün kalk kendin al"
"O koca götünü sıradan kaldır ve bu yakışıklı arkadaşına tost almaya git" dediğinde göz devirdim ben kendimi zor doyuruyorum üşengeçlikten bide buna yemek alıcam ha?! Sanmıyorum
...
Etrafa bakınarak yolda ilerlerken en sonunda eve vardım okulun yorucu geçmesinden ötürü birde evden okula bu yolu çekiyordum
Anahtarı çantamdan çıkarıp kapıyı açtım ayakkabılarımı çıkartıp eve girdiğimde anahtarı masanın üstüne koydum ve salona geçtim. Annem salonda bir elinde meyve tabağı bir elinde dergi ile oturuyordu. Beni gördüğünde
"Hoşgeldin" dedi ve elindeki dilimlenmiş elmayı ağzına attı bende meyve tabağından bir tane elma çaldım
"Hoşbuldum" dedikten sonra odama çıktım
Okul formamı çıkartıp altıma şort giydim üstümede bir tişört geçirdim tam yatağa uzanacakken annem odaya girdi. Odanın dağınıklılığını görünce durdu ve felsefe dünyasında çığır açacak o sözü söyledi "her yer her yerde!" Kızgın gözlerle bana bakarken cümlesine devam etti "bu oda temizlenicek mağaraya dönmüş resmen bu ne?! Bide kız olucaksın" bu söylenmelerine göz devirmekle yetindim "duydun mu beni?" Dediğinde gözlerimi gözlerine diktim ve bikaç saniye gözünün içine bakarak "hayır" dedim
"insanı deli edersin"
"hmm, biliyorum"
"Bak bak bak hiç alttadada kaldığı yok. Dediğim gibi geldiğimde bu oda temiz olacak küçük hanım" dedi ve kapıyı kapattı.Söylenerek yerdeki çamaşırları dolabıma sıkıştırdım masanın üstündeki kalemleri çekmeceye koydum, tam çekmeceyi kapatıcakken siyah küçük bir defter gözüme çarptı merak edip elime aldım içini açtığımda lise zamanlarında yazdığım günlük olduğunu farkettim bu ne la yazım bom bok. Günlüğü okumaya başladım
Deftere düşen göz yaşı ile okumayı bıraktım. Elimle göz yaşlarımı sildim. Ben herşeyi unutmuşken bu defter bi anda bana neden herşeyi hatırlatıyor? Bu defteri yıllar önce atmalıydım, aşka inanmamamın cevabı bu defterdeydi, 10 yaşından 14 yaşına kadar bir çocuğu sevmiştim sonrada sevdiğim çocuğun taşınacağı haberini aldım, taşınmadan bir gün önce ona herşeyi anlattım ne kadar sevdiğimi onun umrunda bile olmadı ve gitti kilometrelerce uzağa. Canımı en çok yakan haber ise onun ölüm haberiydi. Ona sürekli mesaj atıyordum ama cevap gelmiyordu en sonunda arkadaşı onun trafik kazasında vefat ettiğini söyledi. 2 yıl boyunca kendime gelemedim
Bunları aklıma getirdikçe dahada kötü bir hal aldım göz yaşlarıma hakim olamıyordum hava almaya ihtiyacım vardı. Üstüme hırka geçirdim ve aşağı indim
Dış kapıyı açtığımda annem mutfaktan seslendi
"Nereye?"
"Hava alıcam biraz"
"Odanı topladın mı?"
"Anne sonra konuşuruz"
"İyi çok geç gelme eve meraklandırma beni"
"Tamam" dedim ve ayakkabılarımı giymeye başladım arkam dönük olduğu için annem göz yaşlarımı farketmemişti ama sesim biraz boğuk çıkıyordu
Evin karşısındaki parkta bir ağacın altında oturmuş deftere öylece bakıyordum. Ben bu yaşadıklarımdan sonra soğuk biri olmuştum 2 yıl boyunca acısına yenik düştüm kimseye derdimi anlatamamıştım içimi dökememiştim ve içimdeki yara gittikçe büyümüştü taki Aras ile tanışana kadar o bana çoğu şeyi atlatmamda yardımcı oldu güçlü olmanın sebeplerinden biride o kardeş dediklerimizde bunun için var. 16 yaşından beri aşka inanmıyordum. Üzerinden yıllar geçsede bu defter o acıyı bana bir kez daha yaşatmıştı.
Elimle göz yaşlarımı sildim. Hava kararmıştı ve birinin beni izlediğini düşünüyordum. İyice paranoyak oldum bende, biraz ötemde ağaçların arasında sigara ateşini gördüm ve dumanların etrafa yayıldığını bu beni ürkütmüştü açıkçası
Ayağa kalktım ve etrafıma biraz göz gezdirdikten sonra parktan çıkıp eve doğru yol aldım
İki tane kirli sakallı yapılı adamlar önüme geçip salak salak kelimeleriyle beni rahatsız etmelerine karşı hızlı adımlarla ilerlerken hala rahat bırakmıyorlardı
"Pişt kızım ne korkuyorsun bi baksana" dedi ağzını yayarak ağzına süngü girsin emi
"Bi gidin başımdan be!" Diye bağırmamla bitanesi kaşlarını çatıp kolumu sıkıca kavrayınca bağırdım ve kolumu çekmeye çalıştım en sonunda boşluğuna dirsek attığımda kolumu bıraktı hızlı adımlarla eve giderken diğeri omzumdan tutup beni kendine çevirdi ve iki kolumuda tutuğunda
"Siktirin gidin rahat bırakın beni" diye bağırıyordum ama nafile kevaşelerin umrunda bile değildi!
Bi anda biri gelip kolumu tutan kişiye yumruk atınca kirli sakallı adam yere yığıldı diğer adamında boynunu kavrayıp yere fırlattı tam o sırada bana dönerken diğeri gelip çocuğa bıcak sapladığında bağırdım kirli sakallı adamlar koşarak giderken
"Piçler!" Diye arkalarından bağırdım yerde yatan çocuğa baktığımda şok olmuştum