Medya; Hayal Üstündağ
Hayal'in ağzından
Barış'ın kaza yaptığını öğrendiğimde içimde bir yanma hissi oluştu, ne kadar çocukla birkere konuşmuşluğum olsada baya kötü olmuştum. Ve bir dakika alt caddede mi yapmıştı??!!
Hızla tekrar dış kapıyı açıp evden çıktım. Apartmanın merdivenlerinden inerken, göz yaşları kendiliğinden akan Bir adet Uzay ile karşılaştım, oda telaşlı gözküyordu, beni görünce daha kötü olmuştu. Merdivenleri hızlı hızlı indiğim için nefes nefes konuşmaya başladım
"Gideceğin yere" diyebilmiştim sadece, bana sorar gözlerle bakıyordu
"Gideceğin yere benide götür" hala anlamsız gözlerle bakıyordu
"Barış'ın yanına gitmiyor musun?" Dedim sesimi biraz yükseltmiştim.cevap vermek yerine kafa salladı ve hızlı adımlarla apartmandan indik
Hastaneye vardığımızda danışma nın bulunduğu yere gittik Uzay boğuk sesiyle konuşmaya başladı
"Barış Seyidoğlu kaç numaralı odada?" Dediğinde danışman bilgisayara yönelip
"Hemen bakıyorum" dedi, sonra tekrar konuşmaya başladı
"68" kafa sallayıp hızla merdivenleri çıkmaya başladık. 68 nolu odayı bulduğumuzda, Barış'ı odadan çıkartıp yoğun bakım odasına götürüyorlardı, ve bu sırada köprücük kemiğindeki sprey boya dövmesini görmüştüm. O muydu yoksa? Beni her halimle seven kişi Barış mıydı? Gözlerim dolmaya başladığında göz yaşı akmasın diye kafamı yukarı kaldırdım.
Uzay ile birlikte oturmuş, yoğun bakım odasından çıkmasını bekliyorduk aradan 2 saat geçmişti Uzay ile hiç konuşmamıştık se
"A-annesi neden gelmedi?" Dediğimde bana baktı
"Şuan iş için başka bir şehirde babam kesin bir sonuç olmadan kadına haber vermeyin dedi" derin bir nefes aldım ve bir soru yönelttim
"Peki ya babası?" Bu soruyu benim babamın öldürdüğünü biliyor mu diye sormuştum
"Onun babası o daha 7 yaşındayken annesiyle boşandılar 2 yıl sonrada babası trafik kazasında ölmüş yani Barış ile bana böyle dediler" Barış, babasını, benim babamın öldürdüğünü bilmiyordu, ve düşündüğüm gibi isimsiz rehber oysa, ben babamın öldürdüğünü nasıl söyleyeceğim. Ben bunları düşünürken Uzay konuşmaya başladı
"Ne kadar tartışsakta onunla, çocukluğum onunla geçti benim. Eğer o ölürse benimde çocukluğum onca anım ölmüş olur. Ama iyileşir dimi güçlüdür o" dediğinde tebessüm edip kafamı salladım. Ne kadar Uzay'a sinirli olsamda bu kötü günümüzde ona hesap soramazdım, ama demek istediğim tek birşey vardı
"İsimsiz rehber sen değilmişsin, bu durumda sana hesap soramam. Sadece neden bunu bana yapıyorsun? Neden sürekli yalan söylüyorsun bana Uzay?"
Tam ağzını açıp cevap verecekken yoğun bakım odasından doktor çıktı, Uzay ile aynı anda ayağa kalktık"Nasıl oldu doktor bey?" Dedi Uzay, ardından doktor konuşmaya başladı
"Gözünüz aydın, tehlikeyi atlattı şimdi odasına yerleştiricez" dediğinde ben araya girdim
"Peki odaya yerleştiğinde yanına gidebilir miyiz?"
"Tabi" dedi ve yanımızdan uzaklaştı. Uzay ile birbirimize bakıp gülümsedik.
...
Akşam saat 19:24
Yavaş yavaş gözlerini araladığını görünce, heyecanlandım. Beni gördüğüne şaşırmışa benziyordu doğal olarak
"Barış, iyimisin su veya başka birşey getirmemi ister misin?" Dediğimde hayır dercesine kafasını iki yana salladı ardından konuşmaya başladı
"Senin ne işin var burda?"
"Boşver onu sen, iyisin değil mi?"
"Evet" dediğinde gülümsedim
"Uzay nerede?"
"O küçük bir işi çıktı yani biri çağırdı 15 dakikaya gelirim dedi" anladım dercesine kaşlarını kaldırdı, birkaç dakikalık sessizliğin ardından konuşmaya başladım
"O sensin değil mi? İsimsiz rehber sensin" dediğimde suratıma bakmayıp başka biyere baktı sonrada istemsizce kafasını salladı
"Bu konuyu başka zaman konuşuruz sen bir iyileş kendine gel" bu dediğime karşı tekrar bana bakıp tebessüm etmişti
Uzay'ın ağzından
İşimi hallettiğimde tekrar hastanenin yolunu tuttum
Hastaneye vardığımda 68. Nolu odaya çıktım. Tam kapıdan gireceklen Barış ile Hayal'in konuştuklarına kulak misafiri oldum
"O sensin değil mi? İsimsiz rehber sensin" dediğinde barış kafasını salladı
"Bu konuyu başka zaman konuşuruz sen bir iyileş kendine gel"
Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü, resmini çizen kişinin Barış olduğuna inanmak istemiyordum. Son iki yıldır Hayal'den bahsediyordum ona, her bahsettiğimdede yüzüme bakmayıp konuyu değiştirmesinin sebebi bumuydu? Ne kadar çok tartışsakta en güvendiğim kişi oydu, yanılmışım
Kapıdan onları dinlediğimi farkettiklerinde şaşkın bir şekilde suratıma baktılar
Hastaneyle ilgili çok bi bilgim yok saçmaladıysam kusura bakmayın yapıyom bişeyler
Sizce Hayal'i hangisinin sevgisi hak ediyor?