33

200 18 5
                                    

"Alo İrem"

"Nerde kaldın sen? Meraklandırmasana kızım beni!"

"Ya İrem, işler çok karışık bütün olayları anlatmaya başlarsam dakkam biter" dedim kıkırdayarak

"Nasıl yani?"

"Yani ben sende kalmayacağım, bi arkadaş var onda kalıcam ama bak annem seni arayıp Hayal geldimi diye sorarsa evet de yarın buluşalım her şeyi anlatırım"

"Tamam da kimde kalıyorsun sen?"

"Oy İrem ne çok soru sordun, yarın her şeyi anlatcam işte"

"Erkek mi kız mı?"

"Hadi görüşürüz"

"Lan soruma cevap ver!"

Telefonu suratına kapatmıştım, eğer erkek dersem bir ton şey söyleyip soru soracaktı

...

Aras'a telefondan bütün olanları anlattıktan sonra birazda onların ilişkileri hakkında konuşmuştuk. Karnımın guruldamasıyla koltuktan kalkıp tam mutfağa gidecekken, kırmızı bornozlu, saçlarını küçük beyaz havluyla ovuşturan Barış ile karşılaşınca gözlerimi elimle kapattım

"Lan! Bu ne hal? Banyo yapacak başka zaman yok muydu?"

"Ne o Hayal Hanım. Eşim değil misin sen? Ne utanıyorsun" dedi, sesinden gülerek söylediğini anlamıştım

"Bak sen bu oyuna kendini çok kaptırdın, alırım küreği geçiririm kafana!" Küçük bir kahkaha attıktan sonra ayak sesinden uzaklaştığını farkedince gözlerimi açtım ve mutfağa ilerledim

Eve bugün yerleştiğimizden dolayı çok yemek bulunmuyordu sadece Barış'ın bugün aldığı yemekler vardı. Ve bunlar beni doyurur muydu? Hayır. Pizza sipariş etmek aklıma geldiğinde telefonumu elime aldım

Sipariş ettikten sonra tekrar salona geçtim. Barış'ta saçları ıslak bir şekilde salona gelip tekli koltuğa oturdu. Islak saçlı hali... nasıl desem, fazla tatlı duruyordu. Bizde yalan yok

"Birkaç güne senin iş için başka şehre gittiğini söyleriz, merak etme çok kalmazsın"

"İzmir'den beraber dönücez yiğidim, kardeşine sözüm var. Delikanlı kızım ben sözümün arkasında durmam gerek"

"Derin ne alaka lan?"

"Onu bunu boşverde, ben senin peşine kadar gelmişim sen hala Uzay ile aramda bir şey olduğunu düşünüyorsun"

"Bana üzüldüğün için peşimden geldin Hayal"

"Boş yapıyorsun yapma, ispatlıcam sana ama bunun için bilgisayar gerek"

"Bilgisayarla mı kararımdan geri döndürüceksin?"

"Evet biraz öyle olucak" dediğimde anladım dercesine kaşlarını kaldırdı bu sırada dalga geçercesine gülüş yapmıştı yani pek inandığını sanmıyorum

Biz bunları konuşurken kapı çaldığında pizzalarımın geldiğini düşünerek hızla kapıya yöneldim, kapıyı açtığımda ev sahibi ve kucağında bebekle karşılaştım

"Merhaba, dakika bir gol bir gibi oldu ama bir yakınım trafik kazası geçirmiş ve bugün onunla hastanede durmamız gerek. Yani bugünlük sizde kalabilir mi? Yarın sabah alırım" şaşkın bir yüz ifadesiyle çocuğa baktım, fazla tatlıydı. Ev sahibi konuşmaya devam etti

"Önceden Barış Bey ile tanışmışlığımız var o yüzden tek size güveniyorum"

"Geçmiş olsun, tabi bakarız sıkıntı değil çocukları kim sevmez ki?" Dedim ve çocuğu kucağıma aldım. Elindeki çantayı kapının yanına koydu

"Bu çantada biberonu maması ve pijamaları var" anladım dercesine kafamı salladım

"Adı neydi?"

"Emir" dedi ardından tekrar konuştu

"Çok teşekkürler"

"Önemli değil" dedikten sonra el sallayıp kapıyı kapattım çantayıda alıp salona geçtim. Barış elimde çocuk olduğunu görünce şaşırdığını belli eder bir yüz ifadesiyle sıratıma baktı

"Bu küçük adam kim?"

"Ev sahibinin torunu, bugünlük bizde kalıcak" gülümsedi, bende koltuğa oturdum

"Adı neymiş"

"Emir"

"Ooo Emir başkan" Emir tip tip Barış'a bakarken bi anda gülümsediğinde Bende gülümsedim. Birkaç dakika sonra çocuk ağlamaya başladığında ikizler burcu olup olmadığını düşünmedim değil

"Noldu sana niye ağlıyorsun? Aç mısın?"

"Kaka yapmıştır belki"

"Yok canım o zaman kokardı"

"Doğru diyorsun"

Kucağımdaki Emir'i Barış'a verdikten sonra, çantadaki mama ve sütü çıkartıp mutfağa geçtim Barış'da kucağında Emir ile mutfağa gelmişti

Toz halinde olan mamayı bir kaseye döktüm ardından sütü mamaya döktüm ve karıştırmaya başladım

Barış'a baktığımda sandalyeye oturmuştu ama kucağında bebek yoktu birden panik yaptım ve

"Barış?! Çocuk nerde?"

"Ya telaşlanma yanımda oturuyor"

"Küçücük çocuğu sandalyeye mi otutturdun? Masadan gözükmüyor bile" bu dediğime gülüp çocuğu kucağına aldı. Mamayı karıştırdıktan sonra masaya geçtim

Ben mamayı yedirirken Barış'da Emir'in fotoğrafını çekiyordu. Mamasını yedirdikten sonra Barış çocuğu kucağına aldı ve eliyle havaya kaldırarak çocuğu seviyordu

"Bence öyle çok sallama yemek yedi"

"Birşey olmaz o abisinin üstüne kusmaz gibi Emir başkan" dedi ve çocuğu havaya kaldırmayı bırakıp tekrar kucağında tuttu. Emir birden yüzünü buruşturdu ve yapacağını yaptı. Evet kusmuştu.

"Laaağğnn daha yeni yıkandım ya" kahkahalarımın arasında Emir'i kucağıma aldım. Barış'da üstünü değiştirmek için odasına gitti

...

Barış'ın ağzından

"Oğlum naptın sen insan mı yedin?" Diye söylenerek bezini çıkardım

"Ooo, yalnız başkan iyi çalışma olmuş tebrik ederim az daha zorlasan bezde böbreklerini görücektik" burnumu elimle kapatıp bezi yanımda duran çöpe attım

Temiz bezide taktıktan sonra pijamasını zorda olsa giydirebilmiştim. Hayal'i sorarsanız, açlıktan ölüyormuş o yüzden mutfakta sipariş ettiği pizzaları gömüyor.

Nabünüz?

Çok saçma yerde bitirdim farkındayım sanırım canımın keyfi buna karar verdi :)

İSİMSİZ REHBER (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin