Yazarı mutlu edenlerde bugün :)
Yarın
054....: Hayal
Aras'a olan biten her şeyi en ufak ayrıntısına kadar anlatırken telefonuma gelen bildirim sesiyle konuşmayı kestim. Telefonumu alıp bildirime baktım. Yabancı numaradan gelmişti, büyük ihtimal Barış'tı
Hayal: sabunuma noldu?
Ne kadar isimsiz rehberin Barış olduğunu öğrensemde onu isimsiz rehber diye kaydetmiştim, öyle alıştım sanırım
İsimsiz rehber: boşver şimdi onu, dün işim çıktığı için senden bir cevap alamadım, birşey söylemeyecek misin?
Yazdığı mesaja ne cevap versem diye düşüncelere dalmış, parmaklarımı klavyenin üstünde gezdiriyordum. Bu halimi gören Aras konuşmaya başladı
"Noldu başkan, mesaj mı attı?"
"Evet, benden bir cevap bekliyor, ama biliyorsun bir anda onunla birlikte olmam. Ve ayrıca benim gibi biri, bu saatten sonra aşk nedir bilmeyen biri oldum. Onuda üzmek istemiyorum kafam çok karışık" çalışma masamın sandalyesinden kalkıp yanıma oturdu, kolunu omzuma atıp konuşmaya başladı
"Haklısın kardeşim, bak bende seni kolay kolay biriyle yakıştırmam ama, farkında mısın bilmem ama bu çocuk farklı seviyor seni. Sen farkında olmadan neler yapmış belki zamanla alışırsın sana aşkı öğretir" dediğine karşılık tebessüm ettim
"Evet, bu hayatta onun kadar kimse sevmemiştir beni. Ha bir yanda Uzay'da var"
"Ya siktiğimin tuvalet terliği, onun yalanlarınında amına koyayım onunda amına koyayım seni üzen karakterininde ebesini sikiyim, siktir et şu çocuğu ne hali varsa görsün, kuzeni bin kat daha hayırlı" dediği şeye karşılık gözlerim dolmaya başladı
"Doğru diyorsun ama"
"Ama?"
"Şey böyle, ben... ben Uzay'a kızamıyorum. Biliyorum çok saçma, binbir türlü yalanlar söyledi. Ama 4 yıl sevmiştim onu bir anda karşıma çıkınca direkt onu hayatımdan silmem zor. Anlayacağın onunla ilk tanıştığımda söylediği sözler hoşuma gidiyordu, onu görünce içime birşey oluyordu"
"Nereye varıcak bu konuşma?" Dedi kaşları çatılmış bir şekilde
"Demek istediğim bu normal mi? Ondan bir sürede olsa hoşlanmadım değil mi?" Dediğimde gözlerini gözlerimden ayırıp halıya baktı ve suratıma bakmadan konuşmaya başladı
"Kalp bazen gereksiz kişiler için hızlı atar, sen onu unuttun Hayal. Senden tek istediğim Barış'a bir şans ver o seni üzmez buna eminim" gülümsedim ve telefonumu alıp whatsapp a girdim
Hayal: sende biliyorsun, son birkaç senedir ne aşk beni bildi nede ben onu ama sana bir şans vermek istiyorum, sana alışmama izin ver. Ondan önce sana birşey sormak istiyorum
İsimsiz rehber: ABOLEY ŞİMDİ SRN BANS ŞANS MO VRRECEKSŞN
Hayal: tamam şşş sakin, yavaşça telefonun üstünden kalk
İsimsiz rehber: tamam sakinim. Bak şuan sakinim. Sakinim ben. Sen birşey sorucaktın sor hadi
Hayal: hani sen beni seviyorsun ya. Böyle beni gördüğünde içine birşey oluyor mu? Veya dediğim şeyler hoşuna gidiyor mu?
İsimsiz rehber: bildiğin şeyleri niye soruyorsun
İsimsiz rehber: dur bir dakika
İsimsiz rehber: sen bilmezsin ki böyle şeyleri
İsimsiz rehber: yoksa birine karşı bunları mı hissediyorsun
Hayal: yo yo hayır yani sordum sadece
İsimsiz rehber: ben yalanı sevmem güzelim. Doğruyu söyle nolursun.
Hayal: ya birine karşı hissettimde yani öyle gelip geçici, sevgi falan yok ortada
İsimsiz rehber: umarım geçicidir Hayal, umarım. Peki ya... kime?
Hayal: ya şimdi öyle ne gerek var bir anlık olmuştur yani
İsimsiz rehber: söyle
Hayal: Uzay'a oldu gibimsi sanki, ama yani bir anlıktı ya öyle şey edilcek birşey değil
İsimsiz rehber: kızamıyorsun değil mi ona?
Hayal: nerden anladın?
İsimsiz rehber: bir anda silemezsin bilirim be kızım. Ama ne olursa olsun ondan bana bahsetme olur mu?
Hayal: ya zaten o bir anlık şey etmeler ani ya hani o yüzden hem aşk denen şey öylemidir ya değildir.
İsimsiz rehber: umarım öyledir. Sana başkasını sevme diyemem seni mutlu ettiği sürece, ama o seni mutlu etmicek edemez
Hayal: ya saçmalama, ben sana burda beni kendine alışmama izin ver diyorum. Uzay konusunu kapatalım artık
İsimsiz rehber: aynen mümkünse açmayalım, mümkün değilsede açmayalım
Hayal: o değilde şimdi şöyle lahmacun olucaktı löp löp götürücektik
İsimsiz rehber: senle lahmacun yemek, sanırım başıma gelebilecek en güzel şey
Hayal: :)
İsimsiz rehber: neyse Benim az işim var sonra konuşuruz güzelim
Hayal: görüşürüz
Yazdım ve telefonu yatağa koydum Aras'a döndüğümde oda telefonuyla ilgileniyordu
"Eeee bro, Kumsal ile nasıl gidiyor, yani gidiyor mu?"
"Gitmez olur mu? Son sürat, geçen ona şiir okudum" dediğinde şaşırdığımı belli eden bir yüz ifadesi yaptım
"Vay Aras başkan, alışık değiliz bu hallerine"
"Yani okuduğum şiire Kumsal'da alışık değildir umarım ama olsun" dedi gülerek. Kesin bir pislik yapmıştı
Birden odaya elinde dolmalarıyla annem girince, Aras ayağa kalktı
"Ooo Duygu teyzecim sen nasıl bir kralsın dolmamı yaptın" dedi ve elini uzattı annemde almasın diye koluna yavaşça vurdu
"Bunları Yasemin, Gamze ve Hilal teyzene indir kokusu gitmiştir" dediğinde göz devirdim
"Ya biz böyleyiz annemin yaptığı yemekleri komşularla birlikte yeriz niye KOKUSU GİTMİŞTİR"
"Afkurma kız" dedi ve elindeki kapları bana verdi
Kapları dağıtmıştım sadece Gamze teyzeler kalmıştı yani Uzay'ın annesi.
Zile bastım ve açılmasını bekledim, birkaç saniye sonra kapı açıldığında Uzay ile karşılaştım, suratına bakmadan elimledi kabı uzattım oda aldı ve konuşmaya başladı
"Neden suratıma bakmıyorsun, kızgınsın bana dimi?" Dediğinde cevap vermeden arkamı döndüm tam gidecekken kapılarının önündeki paspasa ayağım takıldı, yere düşeceğim sırada beni tuttu
Kollarının arasında şaşkın şaşkın ona bakarken bir yandan kalbimin hızlı attığını farkettim, bir anda olduğu için böyle oluyordu, kime olsa aynı şeyi hissederdi. Değil mi?
Merdivenlerden çıkan birini farkettimde sağıma baktım
Ha siktir
Şansımı sikiyim
Paspasıda sikiyim
Takılan ayağımada sokayım
Barış elinde lahmacun poşetleriyle bize bakıyordu...