Bir süre gözlerine bakakalmıştım. Karanlık olduğu için gözlerinin hangi renk olduğunu kestiremiyordum ama nedense bu bakışlar bana hiç yabancı gelmiyordu.
Beni kollarının arasından yere indirdiği gibi koşarak ortamdan uzaklaştı kahretmesin bu isimsiz rehberdi kaç gündür aradığım çocuk burnumun gibindeydi ve ben hiçbirşey yapmamıştım
Masama gittiğimde Uzay hâlâ etrafta yoktu. Sandalyeme geçip oturduğumda Kumsal konuşmaya başladı
"Ya sen nasıl bir kralsın kuzen, küvet nedir yarıldım ya" dediğinde sadece gülümsemekle yetindim.
...
Ben yatakta telefonla oynarken Kumsal ise gratisten yeni aldığı makyaj malzemelerini deniyordu. Süslü bok
"Kumsal"
"Efendim bebeğim"
"Sol yanında duran ruja benzeyen şey ne?"
"Göz altı kapatıcısı"
"Peki şuan sen neden suratına resim çizer gibi her yerine çizik attın, bak yokluk çekiyorsan ben sana kağıt kalem alırım"
"Kontür bu gerizekâlı"
"Sensin kontür. Heryerde fırçalar var kafayı yicem bunları alıcağına o parayla bir ton sprey boya alırdın"
"Ya sen erkek falan olucakmışsın son anda virajdan dönmüşsün"
"Bende şüpheliyim"
Sprey boya demişken aklıma birşey takıldı. İsimsiz rehber'in köprücük kemiği kısmında sprey boya dövmesi vardı. Benim sprey boyalara bir takıntım olduğunu bilipte mi yaptırdı yoksa kendiside bu işlerle uğraşmayı seviyor muydu? Beynimi bu tarz sorularla sikmeye devam ederken Kumsal bir soru yöneltti
"Kanka bu Aras senden hoşlanıyor olabilir mi kıskanıyor falan ya" dedi suratıma bakmayarak,birden kahkaha atmaya başladım, bana meraklı gözlerle bakarken
"Ne gülüyorsun şizofren bok"
"Ciddi miydin sen" dedim kahkahalarımın arasında
"Yoo ne ciddisi oturdum taşak muhabbet yapıyorum"
"Saçmalama Kuzen. O benim kardeşim hem ben sizi şipliyordum"
"Bi- biz Aras'la puhah güldürme"
"Güldürmüyorum ki zaten aq" dediğimde utanmış gibi gözüküyordu. Aras hala bana kimi sevdiğini söylemedi, engeller falan diyor ben bir bok anlamadım
Annem birden odaya daldı elinde yeni yaptığı börekler ile birlikte hemde
Ayağa kalkıp
"Oooo kraliçemiz bize börek mi yapmış" derim ve böreği elime almak için kolunu uzattığımda annem koluma yavaşça 'yeme' dercesine vurdu
"Komşuya götür diye geldim ye diye değil eğer açsanız mukfakta var yersiniz" dedi ve elindeki kabı bana uzattı.
"Kızını hep yoruyorsun kraliçe"
"Yapma ya aman ne üzüldüm, yata yata karpuz büyüttün az aşağı iniceksin" dediğinde tepki vermeden odadan çıktım
Alt katın kapısını tıkladığımda birkaç saniye sonra Uzay ve karın kasları kapıda belirdi
Sadece kapri ile duruyordu üstünde hiçbirşey yoktu. Ve birde köprücük kemiğinde duran sprey boya dövmesi!
Siktir.
Sizce Hayal yanlış mı gördü. İsimsiz rehberimiz Uzay mı?
Yada başka bir tanıdığı sprey boya takıntılı bir çocuk mu?
