Hayal'in ağzından
"Acaba Barış hangi peyniri sever? Süzmeyi sever her halde" kendi kendime markette konuşarak alışveriş yaparken market kapısından Barış "Hayal" diye bağırdığında ben ve çevremdekiler Barış'a yöneldi. Kızgın ve sert bakışları beni ne kadar korkutsada peyniri alışveriş arabasına bırakıp yanına ilerledim
"Noldu Barış ne bağırıyorsun?" Gözünden yaşlar akarken bağırmaya devam etti
"Niye yalan söyledin he, niye? Bu sebepten senden uzaklaşcağımı veya seni sevmeyi bırakıcağımı mı sandın? Niye gelip bana söylemedin. Neden ben başkasından duyuyorum neden senden duymadım, güvenmiştim lan ben sana"
"Barış dinlesene beni bir lü-"
"Bunda ne açıklama yapıcaksın, üzgünüm kayıt alıcak bir kameran yok, uyduracağın bahanelerle seni affedecek bir çocuk yok. Hatta biliyor musun senin hayatında Barış diye biride yok artık" akan göz yaşlarımı sildim
"Ya Barış nolursun dinle beni" cevap vermeden arkasını dönüp giderken peşinden gidiyordum ne kadar dur desemde takmayıp ilerlemeye devam ediyordu ana yola çıktığında göz yaşlarını silmek için elleriyle gözünü kapattı sağ tarafa baktığımda hızla motor Barış'a doğru ilerliyordu. Ona çarpmasını mengellemek için "Barış" diye bağırdım ama nafile. Motor iyice yaklaştığında koşarak Barış'ı ana yoldan ittim
Barış'ın ağzından
Ana yoldayken Hayal'in Barış diye bağırmasıyla sağıma baktım motorun hızla bana doğru geldiğini gördüğümde şaşkınlık ve korkudan kıpırdayamamıştım kilitlenmiştim öylece Hayal'in beni itmesiyle kaldırıma yığıldığımda sersemleştim. İnsanların cığlık atmasıyla kafamı kaldırdım
Motor Hayal'e çarpmıştı...
Yerde yatan Hayal'i kucağıma aldım nefesim daralmıştı içimdeki yanma hissi beni dahada kötü hale getiriyordu. çevremde bana bakan insanlara bağırmaya başladım
"Ambulansı arasanıza lan ne bakıyorsunuz" göz yaşlarıma hakim olamazken elimdeki kanı farkettim. Kafası kanıyordu. Benim yüzümden
"Hayal nolursun, nolursun aç gözünü kızım ben sensiz naparım lan. Saçının teline zarar gelmesine dayanamazken şimdi kollarımın arasında kanlı bir şekilde yatıyorsun. Ama güçlüsün dimi sen nolur gözünü aç nolur bir darbeyle yıkılacak kız değilsin sen."
Tek yapabildiğim göz yaşlarım süzülürken bağırmak olmuştu