Bölümün şarkısı "Ariana Grande ft. Iggy Azalea-Problem" şarkı multimedyada var.
Zaman geçmiyordu.
Zaten oda iki kişiye göre küçüktü.
Gıcık Demir, hemen cam kenarındaki yatağı kapmıştı. Bana da duvar kenarındaki çekyat kalmıştı. Her ne kadar isyan etsem de çocuk hayvanın teki. Kimse kaldıramaz onu bir daha.
Bir de gelmiş benim müziğime laf ediyor! Yok ne dinliyormuşum, neden bu kadar yüksek sesle dinliyormuşum, yok yakında sağır olacakmışım...
Sonunda bir değişiklik oldu da Sevim teyze akşam yeneğine çağırdı. Ben de evi bilmediğimden onu takip ettim.
Anladığım kadarıyla babası iş gezisindeymiş Rüzgar'ın. O yüzden evde değilmiş. İşime gelir hani. Yanlış anlamayın hemen, utanırım manasında dedim.
Masaya oturduk. Yemekler de harika hani. Halam da arada böyle yemekler yapsa ya!
Masada ne mi vardı? Ne yoktu ki?
Herkes tabağına azar azar alırken ben bütün yemekleri tabağıma dökmek istiyordum. E ama tabi Sevim teyzenin yanında saygılı davranmak lazım. Ben de her ne kadar içim acısa da her şeyden azar azar aldım.
Yemeklerin tadı damağımda kaldı desem yalan olmaz.
Tabii bide hani hep misafirleri yemekte sorguya çekerler ya işte ben de o sorguya maruz kaldım.
"Eee Meliscim, annen baban nasıl?" Bu konuda konuşmak istemiyordum. Annem ve babam uzun zamandır iş gezisindeydiler ve benimle hiç ilgilenmiyorlardı. Onların ilgilendikleri tek şey işleriydi. Bana da halam bakıyordu.
"İyiler" diye geçiştirdim.
"Nerelisin?"
"Babam İzmirli. Annemle Antalya'da tanışmışlar. Bir iş görüşmesi sırasında."
"Ne güzel. Demek ki İzmirlisin. Biz de ailecek Mersinliyiz. Peki bir yeteneğin falan var mı? Yapmayı sevdiğin bir şey?"
"Voleybol oynuyorum. Okul takımındayım. Serbest stil yüzüyorum. Resim yapmayı, şarkı söylemeyi, müzik dinlemeyi ve kitap okumayı severim."
"Ay ne kadar güzel. Peki hiç korktuğun veya hoşlanmadığın şeyler var mı?"
"Mantara alerjim var. Yumurta sevmem. Bu kadar."
Sonunda yemek bitmişti. Böylece herkes odasına doğru yol aldı. -yol aldı diyorum çünkü evleri bizim evimizin üç katı falandı ki bizim ev bayağı büyük-
Ben de sevgili (!) oda arkadaşım Demir'le birlikte odaya girdim. Zaten bugün Gökhan yüzünden okula gidememiştim. En azından yarın gitmeliydim. Ve bu da...
Ödev yapmam gerekiyor demekti.
Nolur bu bir kabus olsun!!!!
Çantamdan bizim evin anahtarlarını aldım. Halam eğer bir şeye ihtiyacım olursa diye vermişti.
Eve girdim. Odamdaki küçük bavula eşyalarımı ve ödevlerimi doldurdum. Her şeyi kontrol ettikten sonra yan eve geri döndüm. Bu sefer anahtarı unutmamaya dikkat ettim.
Bidaha yemezler canım!
Misafir odasının kapısında durdum. Demir ve Rüzgar kendi aralarında konuşuyorlardı.
Bunların ismini birlikte söyleyip kısaltınca D&R oluyo ahahah! Ben benim beynime.
Ben orada kendimi gülmekten öldürmemeye çalışırken bir yandan da konuşmayı dinlemeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara Sokak (ASKIDA)
Teen FictionHani bazen dersiniz ya 'daha kötüsü olamaz' İşte ben de öyle diyordum. Taa ki, o sabaha kadar Hayatım hiçbir zaman eskisi gibi olamayacaktı. Zaten berbat olan eski hayatım gibi. Umutsuz bir aşk... Kalpsiz bir yürek... Zorunlu hayat... Kısıtlı sevgi...