Uzun zamandır yazmadığım için önceki bölümün kısa bir özeti: (hatırlıyorsanız okumayın)
Melis gece uyanıp Rüzgar'ın odasına gitmişti ama Rüzgar'ı bulamamıştı. Rüzgar o sırada sevgilisi Sinem'le konuşuyordu. Melis çarşaflardan aşağıya inerken düşmüştü. Melis'i Demir yakalamıştı. Melis sabah Rüzgar'ın akşam nerede olduğunu öğrenmek için hesap sormuştu. Demir Rüzgar ve Sinem'in öpüştüğünü açıklamıştı. Melis de oradan kaçmıştı. Düşünürken aslında kendine itiraf edememiş olduğu şeyi itiraf etmişti: Rüzgar'a aşık olmuştu. Okul bitince Melis yüzleşmek için Rüzgar'la konuşmuştu. Ve çok aptalca bir şey söylemişti: Görümce olacağım desene. -Sinem ve Rüzgar'ın evleneceğini kastetmiştir.-
"Hayır ya! Ben hiç de öyle bir şey demedim!"
Tam on dakidadır ortalıkta telefonda konuşuyormuş gibi dolaşıyorum. Hani tamam aklından saçma sapan şeyler geçti, iç sesinle kavgaya girdin, neden sesli söylüyorsun!? Şimdi gel de Rüzgar'ı buna ikna et. Hayatta inanmaz, inanmıyor.
"Evet dedin. Bana yalan söyleme Melis. Kulaklarıma mı inanayım? Sana mı?"
"Bana inan! Hem dediysem de ne olmuş! Bu işin ciddi olduğu belli!"
"Ne ciddisi ya! Sanane Melis. Sa-na-ne!"
"Evet haklısın bana ne? Sen git o dediklerini Sinem'e söyle!"
O anki boşluktan yararlanıp odanın kapısını çarparak dışarı çıktım. Sinirlerim artık kaldıramıyordu. Hani olay Rüzgar'ı sevmem değildi. Bundan vazgeçemememdi. Hayatımın başka bir yönde gelişmessini isityordum. Öyle 'hopeless romantic' (umutsuz aşık) tarzında değil.
Farkında olmadan parka gelmişim ya. Artık nasıl bir sinir vurduysa. Banklardan birine yığıldım. Of ya of! Gideceğim ben buradan ıssız adalara taşınacağım o olacak! Bu kadar stres istemiyorum!
___________________
Friendzone Checklist:
Rüzgar +
___________________
Tamam. Sadece arkadaş. Sade- arkadaş.
-
"Yumurtaları kırdın mı?" diye bağırdım.
"Evet. Ama galiba kabukları içine kaçtı"
"Ya bir yumurta bile kıramıyorsun ya çekil şuradan!"
Tezgahın önüne geçtim ve Rüzgar’ın kırmaya çalışmış olduğu yumurtaya baktım. Ve yumurtayı gerçekten kırmış. Yumurtanın tamamını –kabuklarıyla birlikte- tabağa koymuş. Bir alkışı hak ediyor.
On dakikanın sonunda bütün kabukları çıkardıktan sonra tavayı çıkardım ve yumurtayı hazırladım. Tembel insanların en hızlı öğle yemeği: yağda yumurta! Yumurtayı yedikten sonra evime döndüm. En son sinirlendiğimden beri kendi evimde kalıyorum.
Halam ve Gökhan’ın gelmesine bir hafta var. Komşu teyzelerin altın günü sayesinde benim yaralandığım dedikodusu bütün apartmanda. Halamın nasıl haberi olmasın şimdi? Günde en az beş kere beni arıyor.
Yine telefonum çaldı:
“Efendim?”
“Alo kızım nasılsın?”
“İyiyim hala. Bugün beşinci araman oluyor.”
“Sen konuşma bakayım, bak şimdi biz ağabeyinle eve geliyoruz. Güzel bir çorba yap, evi hazırla.”
“Ya hala yaa! Ben şimdi nasıl çorba yapayım gecenin bu saatinde! İnsan bir iki saat öncesinden haber verir!”
*telefon kapanır*
Bir de suratıma kapatyor!
Hemen buzdolabını açtım: ve boşluk. Ya dolapta hiç mi bir şey olmaz! Hemen kileri açtım: evet. Sonunda. Tarhanayı çıkarttım ve çorbayı hazırlamaya başladım. Çorbayı ocağa koyduktan sonra evi toplamaya giriştim. Bir haftadır burada kalıyorum ama ne çok dağıtmışım!
Tam sonunda bitti ya! Derken çorbayı gördüm. Neredeyse taşacaktı. Son gaz ocağa doğru koştum ve çorba bir atom bombası gibi patlamadan ocağı kapattım. O sırada da telefonum cebimde titredi. Gizli numaradan mesaj gelmişti:
Rüzgar’a aşık olduğunu biliyorum.
___________________________________________
Diğer Kitaplarım: Yaz Güneşi, Sahte Sevgili, Peri Masalı
___________________________________________
Merhaba Arkadaşlar!
Uzuuuun zamandır yazmadığımın farkındayım.
'Ama benim de bir hayatım var anlayış lütfen' triplerine girmeyeceğim. Aklıma gerçekten hiçbir fikir gelmedi ve ödevleri yetiştirmem gerekiyordu. -Her şeyi son dakikaya bıraktım. klasik ben-
Bu hikaye bitmedi! Daha Melis'in önünde çook uzun maceralar var! Bu kitabı eğlence için yazıyordum. bu yüzden hiç kurgu oluşturmamıştım. Ama son yavaş yavaş kafamda belirmeye başladı. Eğer fikirleriniz varsa bana mesaj ya da yorum atabilirsiniz! Emin olun ki okuyucu-yazar ilişkisine okuma sayısından çok değer veriyorum.
Bu bölümü biricik aşkım birtanem Zeynep'e ithaf ediyorum. Resmen bölüm yazmamı o sağladı. Takipçi adlı kitabını okuyabilirsiniz çok etkileyici! -bağımlısı oldu-
Kitabın kapağındaki ve multimedyadaki kişi biricik Rüzgar! Tabii ki siz istediğiniz gibi hayal edin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ara Sokak (ASKIDA)
Teen FictionHani bazen dersiniz ya 'daha kötüsü olamaz' İşte ben de öyle diyordum. Taa ki, o sabaha kadar Hayatım hiçbir zaman eskisi gibi olamayacaktı. Zaten berbat olan eski hayatım gibi. Umutsuz bir aşk... Kalpsiz bir yürek... Zorunlu hayat... Kısıtlı sevgi...